Çok uzun zaman önce muhteşem bir RPG ortaya çıkmıştı. Türün yıldız özelliklerini ve bilim-kurgu temasını, tek potada eritebilecek kadar becerikli bir yapımdı. Ancak zaman değişiyor ve kaliteli ürünler unutuluyordu. Star Ocean da böyle bir kaderle karşılaşmıştı.
2000’li yıllara geldiğimizde ise konsollar yükselişe geçti. Sistem gereksinimlerinden, hatalardan ve benzeri sorunlardan olabildiğince uzak kalan konsollar… X360 konsol piyasasında haklı bir başarı gösterdi ve RPG türüne en çok önem veren bir platform olarak göze çarptı. Star Ocean böyle bir dönemde, RPG severler için bir güneş gibi yeniden doğdu. Şimdi de tahtını geri istiyor. Bakalım bunu başarabilecek mi?
Bıktık artık kolonileşme mevzusundan
21. yüzyılın ikinci yarısında, insan ırkı kendisini yok etme seviyesine gelmişti. Birbirlerine attıkları nükleer bombalar, milyarlarcasının ve gezegenlerinin ölümü ile sonuçlanmıştı. Kalan insanlar, zoraki bir barış yapıp yeni bir ev bulmak zorundaydı. Edge Maverick, Uzay Rönesans Gücü’nün ilk komutanlarından biri, sadece insanlığı değil; insanlardan bile kötü olan ve evrendeki tüm yaşamı sona erdirecek bir kötülüğü durdurmak zorundaydı. Yoksa geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek sonsuza dek yitip gidecekti. Bu zorlu yolculuk sırasında ihanetlerle yüzleşecek, gizemli dostlar kazanacak ve var olduğunu bile bilmediği ırklarla tanışacaktı.
Konu tanıdık geldi değil mi? Günümüzde piyasaya çıkan pek çok oyun, film ve kitabın değişmez konusu olan “Seçilmiş Kişi” geyiği bir kez daha karşınızda. Star Ocean’ın en heyecanlı yerinde ortaya çıkan ve bezdirici olabilen videoları da var. Neyse ki bu bir film değil. En çok ilgilendiğimiz nokta da konu değil. Oynanabilirlik, keyif faktörü ve benzer öğeler, Last Hope’un güçlü kozları…
Uzay operasında uyku tutarsa
Konudaki klişelerden daha rahatsız edici problem varsa, o da karakterlerin kendileri. Uzay operasında sanatçı gibiler. Hareketleri ve tepkileri inanılmaz derecede abartı ve doğallıktan yoksun. Konu gibi klişeler; çocukluğunuzdan beri açılamadığınız ve devamlı kavga ettiğiniz aşkınız, her şeye mantık çerçevesinde bakan, insanları aşağılayan ama iyi yürekli bir uzay Elf’i, güzelliği ve zaman zaman yaptığı beceriksizlikleri öne çıkan hoyrat bir büyücü… Yaptıkları her hareket ve seçim kolayca öngörülebiliyor ve sürpriz öğesi barındırmıyor.
Yapımın iyi yönlerine doğru yelken açalım. Yüksek derecede bağımlılık yapan dövüş motoru, oyun severleri büyülüyor. Eğer bir RPG’nin kalbi zekice stratejilerle bezenmiş dövüş motoruysa; Star Ocean, gözleri kör edercesine parlıyor. Canavarlar savaş alanında göründüklerinde, kendinizi tüm detaylarıyla gerçek zamanlı bir aksiyonun içinde buluyorsunuz. Akıllıca düşünmezseniz, işiniz bitiyor. Adamlarınızı dövüş alanında diledikleri gibi hareket ettirebilir ve stratejiler belirleyebilirsiniz.Grubunuzun bir üyesi, ağacın arkasında saklanırken; diğeri sessizce arkadan yaklaşabilir. Düşmanlar geri çekildiğinde ağacın arkasında saklanan ve dövüş alanına sinsice yaklaşan karakterleriniz, onlara sürpriz yapabilir. Her karakter, kendine özgü yeteneğiyle değişik katkılarda bulunabilir ve siz ayrı ayrı her birini yönetmekten inanılmaz bir haz duyabilirsiniz. Dövüşeceğiniz her boss’a karşı ayrı bir taktiğiniz olmalı. Her birinin ayrı zayıflıkları ve güçleri olacaktır. Ekibiniz yeterince güçlüyse, bu tür stratejileri izlemeyi tercih etmeyebilir ve işi meydan muharebesine çevirebilirsiniz.
Sonsuzluk ve ötesinde
Oyunun en ilginç yönlerinden biri de bonus ekranı. Bir düşmanı zor yoldan yok ettiniz diyelim ya da üç düşmanı aynı anda yere serdiniz. Bunun size çeşitli getirileri olacak. Kolay değil, zor yolu seçmeniz size pek çok avantaj sağlayacak. Daha da güzeli bu avantajları siz belirleyeceksiniz. Yani “Şu dev düşmanı üç hamlede yıkarsam bana şunu ver” diyebileceksiniz. İsteğiniz mantık ölçüsünde ise bu Star Ocean: The Last Hope tarafından kabul edilecek. Yani kendi ödülünüzü, kendiniz seçeceksiniz. Kötü bir performans gösterirseniz, kazandığınız bonusları bir bir kaybedebilirsiniz de…
Star Ocean: The Last Hope’un grafik motoru oldukça başarılı. Işık efektleri, gölgelendirmeler üst seviyede konumlanıyor. Anime tipi karakter yapısı da, bu görsel şölene katkıda bulunuyor. Fakat kameraları konumlandıran programcıyla, bir iki kelam etmek isterdim. En kritik noktada, düşmanı yok edecekken anlamsız kamera açıları yüzünden, ekip üyesinin yerini belli edip dövüşü kaybettim. Kameralar gerçekten de can sıkıcı. Dövüşte büyük dezavantajlara yol açıyorlar. Sinirlerinizi bozabilirler.
Aslına bakarsanız; seslendirmeler son derece profesyonelce yapılmış. Lakin, yapımın bir hatası yüzünden olmadık yerlerde ses kısılmaları gerçekleşebiliyor. Anlatıcının yerli yersiz gevezeliği de var. Konsantrasyonunuzu kaybedebiliyor ve içinizden “Sus be adam!” diye bağırabiliyorsunuz.
RPG’nin en iyi özelliklerinden biri de, gidişatını sizin seçimlerinizin belirlemesidir. Star Ocean: Last Hope’un pek çok sonu var. Bu sonlardan her biri, seçimlerinizle şekilleniyorlar ve mantık ölçüsünde gerçekleşiyorlar. Yapımı başarıyla bitirdikten sonra da, Last Hope ile işiniz bitmiyor. Birçok bonus materyalle uğraşabilir, bonus zindanlarda gezinebilir, yeni zorluk seviyelerine ulaşabilir ve Edge Maverick’in seçimlerinin, dostlarınızla ilişkinizi nasıl yapılandırdığını izleyebilirsiniz.
Müthiş bir konu ve karizmatik karakterler istiyorsanız; bunları Star Ocean: The Last Hope’da bulamayacaksınız. Bazı eksikliklerini boş verip, dahice stratejiler uygulamak, heyecanlı dövüşlere katılmak ve en önemlisi haz duymak istiyorsanız, Last Hope sizin için biçilmiş kaftan olacaktır.
