Işınla beni Scotty repliği yıllar yılı birçok muhabbete malzeme oldu. Yorgun
geçen bir günün ardından eve hemen gitmek için içimden bu cümleyi az geçirmedim
de değil. Star Trek yani Uzay Yolu, Mr. Spock, Kaptan Kirk, Enterprise veya
bildiğimiz adıyla Atılgan, Scotty… Bu isimler artık birer efsane. Yıllarca
dizilerde ve filmlerde izlediğimiz Star Trek’in birçok oyunu da yapıldı. Bu
aralar ise biraz daha farklı olacak, çünkü Star Trek evreninde kaptan olup,
yıldız geminizle maceradan maceraya atılmaya hazır olun!
Büyük savaşlar…
Star Trek Online (STO), Cryptic Studios tarafından geliştiriliyor. Firmayı City
of Heroes, City of Villains ve Champions Online’dan tanıyoruz. Zaten son olarak
Champions Online’ı piyasaya çıkardılar. Online yapımlar konusunda tecrübeli bir
firma. STO’yu aslında Perpetual Entertainment geliştiriyordu, ancak proje daha
sonradan el değiştirdi ve Cryptic Studios’a transfer oldu. Bu aralar Cryptic
için Neverwinter Nights’ın MMO’sunu yaptığına dair dedikodular var, ancak ne
kadar doğru orası muamma. Söylentileri bir kenara bırakalım ve STO’ya geri
dönelim. Özellikle Star Trek fanlarının beklediği yapım beta testi aşamasına
geçti ve oyunu deneme imkanına sahip oldum.
Yapıma girdiğimizde Federasyon tarafından bir tane karakter yaratabiliyoruz.
Aslında Klingon ve iki tane daha farklı taraf var, ama sadece Federasyon
seçiliyordu. Karakter yaratma ekranında ilk olarak Engineering Officer, Science
Officer ve Tactical Officer seçenekleri geliyor. Engineering defans ağırlıklı.
Mesela çok vurulursanız, koruma kalkanınızın gücünü yükseltebiliyorsunuz.
Science Officer olaraksa düşmanlarınızın combat güçlerini düşürebilir,
dayanıklılıklarını biraz daha zayıflatabilirsiniz, Heal yapabilirsiniz. Tactical
Officer ise daha çok ofansif kısmıyla öne çıkıyor. Aslında bunları klasik terimlerle
sıraya koyarsak: Tank, destek ve DPS de diyebiliriz. Ayrıca her sınıfın kullanabildiği ve bize yarar sağlayan bazı
kitler var. Sınıfların her biri üç kite sahip. Bunlar da kısaca şöyle:
Science: Scientist, Medical ve Research kitleri var. Takımımıza veya tek
bir karaktere Heal yapabiliyor yani Healer. Ayrıca karşı tarafın mesela ateş
gücünü ve dayanıklılığını düşürmek gibi Debuff imkanı sağlıyor.
Tactical: Special Ops, Security ve Soldier kitlerine sahip olabiliyor.
Bunlar dövüş sanatları, çatışmalarda daha fazla ateş gücü olarak yarar sağlıyor.
Engineering: Kitleri; Combat, Technician ve Fabrication. Bize mayın, el
bombası sağlıyor. Koruma kalkanı oluşturuyor.Sınıflar ve kitler bu şekilde. Sınıfı belirledikten sonra karakterimizin ırkını
seçmemiz gerekiyor. İnsan, Vulcan, Benzite, Bolian vs… içinde olduğu toplamda 10
ırk var. Irk seçiminden sonra da Trait’leri yani özelliklerini belirlemeniz
lazım. Seçtiğiniz ırka göre iki ya da üç özellik seçebilirsiniz (Irklara göre de
bunlar değişiyor). Bunlar da iki şekilde: Bazıları geminiz için avantajlar
sağlarken, diğerinde ise temel olanı seçiyorsunuz. Mesela Astrophysicist bir
Space Trait. Geminizin sensörlerini ve bazı özelliklerini yükseltiyor. Peak
Health ise karakterinizin sağlığını arttırıyor. Buradan sonrasında ise fiziksel
özellikler, karakterinizin ve geminizin adı gibi seçenekler geliyor. STO’da
oyuncular birbirinin klonu olmayacak kadar detaylı bir yaratma ekranına sahip.
Karakterlerin duruşlarından, kollarına, omuzlarına, bacaklarına kadar tüm dış
görünüşünde detaylı seçeneklere sahibiz. Hatta üniformasının tipini, rengini
bile değiştirebilirsiniz. Bu kısmı hoşuma gitti.
Bir üst rütbeye yükseldiniz!
STO oynanış olarak uzayda geçen ve geçmeyen iki kısımdan oluşuyor. Yıldız
geminizle sonsuz boşlukta sistemler arası yolculuk yapıp görev yaparken, diğer
taraftansa karakteriniz ve yanınızdaki adamlarla birlikte gezegenlere inip
keşifler yapabilir, verilen direktifleri tamamlayabilirsiniz.
Karakterim ve yanımdaki adamlarla oynadığım kısımlar bana biraz Mass Effect ve
KOTOR tadı verdi. Takım arkadaşlarımızın yani subayların (Bridge Officer) yapay
zekaları yeterli. Adamlarımız üç sınıfta yer alıyor: Engineer, Science ve
Tactical. Her birinin de yeteneği var. Bu yetenekler hem geminiz, hem de normal
olarak tüm takım üstünde etkili. Daha önce bahsettiğim gibi Engineer daha çok
defans ağırlıklı. Mesela uzay savaşlarında geminizin kalkanları düştü diyelim.
Engineer’la kalkanlara güç verip, yeniden aktif edebilirsiniz. Science için
misal olarak bir süreliğine geminizin dayanıklılığını daha çok arttırıp, daha
hızlı gitmesini sağlayabiliyor. Tactical’la foton torpidolarınızın hasar
vermesini bir süreliğine daha çok arttırabilirsiniz. Zaten daha önceki
paragraflarımda kendi karakterimizi yaratırken, bu üç sınıfın nasıl olduğuna da
değinmiştim.
Takımımızda en fazla beş subay yer alıyor. Adamlarımız agresif, pasif ve sadece
bizim hedefimize göre eyleme geçtiği üç statüye sahipler. Genel olarak bunlar da
dengeli yapılmış. Bazı zamanlar zor durumlarda kaldığımızda bizi
kurtarabiliyorlar.STO’daki level sistemi rütbeye bağlanmış. Lieutenant, Lieutenant Commander,
Commander, Captain ve Admiral olmak üzere beş derece var. Her 10 levelda bir
derece yükseliyorsunuz. Bu da toplamda 50 seviyeye denk geliyor. Yaptığımız
görevler ve objektifler bizlere; Starfleet Merit, yetenek puanı, subaylarımızın
gelişim puanı (Bridge Officer Point), oyunda para olarak kullanılan enerji,
karakterlerimiz için eşyalar olarak ödül şeklinde geri dönüyor. Karakterimiz
gibi adamlarımız da seviye ve rütbe atlıyor. Bridge Officer puanları sadece
subaylarımız için kullanılıyor, yetenek puanları ise karakterimiz için. Her 10
levelda bir üst rütbeye ulaştığımızda, kullanmadığımız yetenekler açılıyor ve
daha iyi yıldız gemilerine erişim hakkı kazanıyoruz. Starfleet Merit’i köprü
subaylarında kullanıyoruz ve rütbemizle açtığımız gemileri elde ediyoruz.
Kaptanın seyir defteri
Betayı oynamadan önce ve yayınlanan videoları izlediğimde, “Uzay savaşları acaba
istediğim gibi olur mu?” gibi düşüncem vardı. Cryptic Studios bu işi iyi
kotarmış. Uzayda geçen kısımlar iyi yapılmış, özellikle savaşlar hoşuma gitti.
Gemilerde dört önemli bölüm var, bunlar: Weapons, Shields, Engines and Auxiliary.
Ayrıca gemimizde ön, arka, sağ ve sol olmak üzere dört yanda kalkan bulunuyor
(En başta en düşük seviye gemiye sahibiz). Kalkan savaşlarda en önemli
noktalardan biri. Size ateş edilen yöndeki kalkanın gücü bir süre sonra düşüyor
ve hasar almaya başlıyorsunuz. Hangi taraf zayıf düştüyse enerjiyi ona
yönlendirip, kalkanın o kısmını yeniden güçlendirebilirsiniz. Dört yana da
enerjiyi dağıtma imkanınız var, ama böyle olunca tek kısma göre koruma kalkanı
yayıldığından daha zayıf kalıyor. Uzaydaki savaşlarda subaylarınızın
özelliklerini kullanıp, kendinize avantajlar sağlayabilirsiniz.
En başlarda standart iki Phaser ve standart foton torpidosu var. Silahları
ateşlemek için de belirli bir mesafe ve açı gerekiyor. Mesela torpidolar için
düşmana önden saldırmak gerek, aynı şekilde Phaser’ler için de 10 km rakibimize
yaklaşmamız lazım. Özellikle birkaç gemi savaşa girdiğinizde çok zevkli oluyor.
Gemimizin, karakterimizin ve köprü subaylarınızın ekipmanlarını
değiştirebilirsiniz. Yeni silahlar, kalkanlar, giysiler vs… alabilirsiniz. Bazı
zamanlar düşmanlarından düşen veya patlattığınız bir gemiden kalan ganimetler
oluyor. Mesela yıldız geminiz için daha güçlü bir lazer silahı elde
edebilirsiniz. Aynı şekilde uzayda yolculuk ederken, karşınıza çıkan nesneler
oluyor. Bunlar uzaylı bir ırkın Artifact’ı veya mineraller içerebiliyor.Star Trek ismi geçiyorsa, Warp hızını da unutmamak lazım. Warp’a geçtiğimizde
yıldız sistemlerinin olduğu üç boyutlu bir haritaya geçiş yapıyoruz. Burada gene
gemimizi yönlendirip sistemlere ulaşıyoruz. Aynı şekilde ama düşman gemileri de
bu haritada karşımıza çıkabiliyor. Bu durumlarda savaşa giriyoruz. M’ye basıp
normal haritayı açıp, sistemlerin olduğu listeden gideceğiniz sisteme iki kere
tıklarsanız, geminiz otomatik olarak kendisi oraya yöneliyor.
Temel teknikler
Oyunun en başında ise Borg’larla çok haşır neşir oldum. En başlarda temel
mekanikler, kontroller gösteriliyor. Basit birkaç görevden sonra ilk köprü
subayınızı seçip, geminize biniyorsunuz. Uzayda Borg’larla kapıştıktan sonra,
dünya yörüngesindeki dev uzay üssüne geçtim. Uzay üssünde alış veriş yapılıyor,
görevler alınıyor, yeni köprü subaylarını da buradan alabiliyorsunuz. Her
subayın özellikleri biraz daha farklı ve adamınızın özelliğini de başka bir
yetenekle değiştirme imkanına da sahipsiniz. Geminizin hatta karakterinizin
tipini de ana uzay üssünden değiştirebilirsiniz.En başta size verilen gemiyi
belirli seçeneklerle daha değişik bir tipe sokma imkanına sahip oluyorsunuz.
Ancak Enterprise tipine sokmak istesem de böylesi bir seçeneğe sahip değildim.
Oyuncuların eşya satması ve pazar sistemi için tam sürüm çıkmadan bir şey
denilemez. Sonuçta beta. Yapımın grafikleri ise genel olarak hoşuma gitti.
Karakterlerin ve gemilerin modellemeleri, tasarımlar, efektler genel olarak hoş
duruyordu. Ancak bazı zamanlar nedense grafiksel problemler de yaşadım. Yapımın
seslendirme kadrosunda Mr. Spock’a daha önce hayat veren Leonard Nimoy ve
Heroes’tan tanıdığımız son Star Trek filminde gene Mr. Spock’u oynayan Zachary
Quinto yer alıyor. Bu açıdan yapım güçlü, ancak betada oynarken sesler bazen
gidip geliyordu, nedense böyle bazı hatalara denk gelmiştim. Yükleme sırasında
da ekran bazen birbirine girebiliyordu. STO’nun çıkmasına kısa zaman kaldı,
betada bazı hatalar var, ancak temel olarak hoşuma gitti. Uzayda yeni keşifler
yapmaya az kaldı.