Sinema/TV - Kritik

Star Wars: Episode I – The Phantom Menace 3D

Bir 3D film furyasıdır gidiyor. Yapımcılar, Özellikle Avatar’ın getirdiği yeni teknolojiler sayesinde yeni fikirlere sahip olurken, “3D” takısının seyirciler üzerinde yarattığı etkinin de farkında. Bu sebeple önceden çıkan bazı filmler, yeniden düzenlenip 3D efektleri entegre edilerek tekrardan gösterime sokuluyor. Bunun şimdilik son örneği de 99 yılında seyirciyle buluşan Star Wars: Bölüm 1 – Gizli Tehlikle.

19 Mayıs 1999’da vizyona giren Star Wars : Episode I – The Phantom Menace, geçtiğimiz cuma günü itibarıyla bu kez 3D özelliğiyle bir kez daha çıktı sevenlerinin karşısında. Evrende yaşanan kaosa tanıklık etmek ve bir an evvel alınması gereken önlemleri öğrenmek için (Yani bir kez daha), biz de ekip olarak özel gösterim gecesinde yerimizi aldık.

Birileri mutlaka bozmak ister

Evrende her şey yolunda gitmekte, herkes mutlu yaşamaktadır. Ta ki ticaret anlaşmasının bozulması için girişimde bulunulana kadar. Güzel kraliçe Amidala tarafından yönetilen Naboo gezegenine saldırı düzenlenir ve bu saldırı hakkında konseyin bilgi sahibi olmaması sağlanır.


Bu esnada usta Jedi Qui-Gon Jinn ve öğrencisi Obi-Wan Kenobi de anlaşma yapmak için çıktıkları yolda, saldırıyı püskürtmek ve tekrardan barışı sağlamak için mücadele veriyor. Ayrıca macerada Qui-Gon Jinn, zorunlu iniş yaptıkları bir köle gezeneninde küçük Anakin’le de tanışıyor ve onu Jedi yapmak için yanına alıyor.

Saldırının arkasında ise, uzun süredir görünmeyen bir kimlik vardır; Sith’ler. Üstelik güçlü bir de Sith savaşçısı var, ki bu da Darth Maul’den başkası değildir. Büyük savaş ve tabii ki ölümler kaçınılmaz olacaktır.

Başlıyor

Salona girdiğimizde herkesi bir Star Wars telaşının aldığı çok açıktı. Hepimiz, bir an evvel 3D gözlüklerimizi alıp, güzel yerler kapmayı düşünüyorduk. Çünkü izleyiciler akın akın geliyor, o kocaman salon hızla dolmaya başlıyordu, ki filmin başlamasına saniyeler kala da hemen her yer doldu. Tabii bu yerleşim konusu hakkında bazen gerginlikler de yaşanmadı değil.

Işıklar kapandı, geri sayım sayacı bitti ve binlerce yıldızla süslü uzay boşluğu, ardından da Star Wars yazısı karşıladı bizi. Karanlığa doğru akıp giden klasik yazıların ardından, 3D gözlüklerin de yardımıyla artık günümüzde değil, Star Wars çağındaydık. Gördüğüm bir kaç cübbeli seyirci de beni doğruluyor sanırım, eğer filme kendimi çok kaptırmadıysam.

Tabii ki durup, uzun uzadıya filmden bahsetmeyeceğim. Zira 13 yıllık film, zaten birçoğumuz biliyor. Eğer hala izlemeyen varsa da en kısa zamanda izlemelerini tavsiye etmeme gerek yoktur sanıyorum. Üzerinde kısaca duracağım konu, 3D efektlerinin filme ne gibi getirisi olduğu.

3D özelliği sebebiyle bu filmi tekrardan yüzlerce kişinin bir araya gelip izlemesi çok güzel bir olay. Zaten orijinal haliyle de mükemmel görsel efektlere sahip. Ancak pek de parlak bir 3D deneyimi yaşamadım ben. Var olan filmin bazı sahnelerine 3D efektleri entegre edilmiş, ancak bazı sahneler fazla bulanıktı. Film geneli itibarıyla 3D içinde kaybolduğumuzu da söyleyemeyeceğim, ama çok net detayların olduğu, özellikle geniş açılı, bol efektli çekimlerde uygulanan 3D efektleri gayet etkileyici olduğunu söyleyebilirim. Bir an uzay gemisinin gözümün içinden çıkıp boşluğa doğru süzüldüğünü sandım. Bazı zamanlar da alt yazılar, gözbebeklerimizin önüne kadar çıkıverdi sanki ve film boyunca 3D’yi en çok yansıtan da altyazılardı sanırım.

Tabii filmi izlerken, bazen de birbirimizle iletişime geçip, gerekli-gereksiz kısa sohbetler de etmeyi unutmadık. İşte filme dair bazı kısa düşüncelerimiz:

Özgür Yıldız: Filmin başlangıcındaki 3D efektleri harika olmuş! (3D Star Wars logosundan söz ediyor.)
Murat Halilbeyoğlu: Ben böyle şey görmedim arkadaş! O mısırları yiyecek misin Mahmut?
Ayça Zaman: Anakin ne tatlı öyle!
Mahmut Saral: Vay be, Hızlı ve Öfkeli’den sonra izlediğim en iyi yarış filmi!

– Spoiler kategorisine giren mini sohbetlerimizi eklemiyorum.

İşin esprisi bir yana, Star Wars filmlerine benim bünyem şöyle tepki veriyor sanırım. Ne zaman bir Star Wars filmi izlesem, filmin ortalarındaki durgunlukta uyku bastırıyor ve birkaç dakika uyuyorum. Ardından mutlaka bir patlama yaşanıyor ve o sesle uyanıp, “tamam tamam izliyorum” deyip ve pür dikkat kesiliyorum. En son Revenge of the Sith’de böyle olmuştu, şimdi de bu filmde.

Büyük film, büyük!

Star Wars: Bölüm 1 – Gizli Tehlike’nin normal versiyonu, 930 milyondan fazla gişe hasılatı elde etmişti. Bakalım 3D versiyonuna gösterilen ilgi ne boyutta olacak. Zira eğer ortaya karlı bir iş çıkarsa, diğer Star Wars filmlerinin de 3D olarak düzenlenme ihtimali bulunuyor. İyi seyirler!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu