Bırakın sırf stratejiyi, gelmiş geçmiş en iyi oyunlar arasında gösterilen, pek çok Uzakdoğu ülkesinin milli �poru�haline gelen ve yıllar yılı devamının çıkması için adaklar adanan Starcraft�n ikincisi, geçtiğimiz günlerde oyunun başkenti sayılabilecek Kore�in Seul kentindeki Starcraft turnuvalarına ve konserlere ev sahipliği yapan Blizzard Worldwide Invitational 2007 sırasında duyuruluverdi (?!). Hareketli ve epey şenlikli bir haftasonu geçirmemizi sağlayan (ehm…) bu haberler neticesinde ortaya çıkanlar, oyunun alıştığımız Starcraft tarzında olduğunun bir göstergesi aynı zamanda. Yapımcıların bu hafta sonu konferanslarda söyledikleri ve basından kişilerle yaptıkları konuşmaların neticesinde öğrendiklerimiz aynı zamanda çok büyük soru işaretlerinin de yerlerini yavaş yavaş doldurmaya, oyunun senaryosundan ünitelerin özelliklerine kadar pek çok şeyi gün ışığına çıkartmaya başladı. Bunun dışında oyunun yapım süreci ile ilgili sorulara yapımcıların verdiği yanıtlar da şaşırtıcı bir gerçeği, Starcraft 2�in Warcraft III: Frozen Throne�n tamamlanmasından hemen sonra yapım aşamasına geçildiğini işaret ediyor.
My life for Aiur!!!
Öncelikle söylenmesi gereken şey bizi alıştığımız gibi bir Starcraft�n beklediği olacaktır. Ekran görüntüleri ve oyun içi videolardan anlaşılabileceği üzere üçüncü boyuta geçmiş durumdayız ama bu, orijinal oyunun oynanışından çok bir şey kaybetmediğimizi de gösteriyor aynı zamanda. Görüntüler bize eski düzen izometrik açılı bir oyunu çağrıştırıyor, fakat görüş açımızı değiştirebiliyor ve yakınlaşıp uzaklaşabiliyoruz. Bu konuda komple bir özgürlüğün sunulduğu oyuna bildiğimiz Starcraft� üçüncü boyutun nimetlerinin saçmalanmadan ve orijinalitenin bozmadan eklenmesi şeklinde yorumlamak mümkündür. Bir diğer merak uyandırması muhtemel soru da yeni bir ırkın bulunup bulunmadığına ilişkin olabilir. Bu konuda da yapımcılar Terran, Zerg ve Protoss�arın yanına herhangi başka bir isim eklemiyorlar. Bunun yanında Warcraft III�eki gibi herhangi bir hero sistemi de oyunda bulunmayacak, fakat büyük bir kolaylık olarak, Blizzard�n önceki oyunlarının aksine birim kontrolünde herhangi bir sınırlama oyunda yer almayacak. Bu sayede ekran üzerinde fareyi tutup çekerek istediğiniz kadar askeri aynı anda kontrolünüz altına alıp savaş meydanlarına sürebileceksiniz. Bu sözlere göre de Starcraft 2, tıpkı atası gibi çok geniş çaplı orduların karşılıklı savaşmasına dayalı bir oyun olarak ortaya çıkacak. Yapımcılar bu konuyu Warcraft III�e ekran üzerinde aynı anda 20 ve bazen de maksimum 60 birimin karşılıklı savaşırken, Starcraft 2�e bu sayının 300 ve üzerine çıkabileceği şeklinde örneklendirerek aynı zamanda savaş meydanlarının da ne kadar geniş ve belki oyunun da ne kadar sistem dostu olacağının sırrını veriyor.
Oynanış hakkındaki diğer konular arasındaysa oyundaki birimlerin, yine tıpkı önceki oyunlarda olduğu gibi aşırı mikro yönetim içermeyeceği konusundaki detaylar söz konusu. Birimlerin pozisyonel avantajları ise Starcraft 2�eki, özellikle mesafeli saldırılar yapan temel birimlere çok büyük bir artı ekleyecek; yüksekte bulunan birimlerin alçaktakilere kıyasla daha geniş sayılabilecek bir menzile ve daha yüksek vuruş gücüne sahip olabilmesi gibi. Önceki oyunda da yer alan bu özellik saldırı halindeki oyuncuya az önce saydığım avantajları sağlamanın yanında nereden saldırıldığının belli olması bakımından bir açık kapı da bırakmıyor değildi. Starcraft 2�e de yer alacak aynı özellik neticesinde oyuncu yine yüksekte yer almanın avantajını kazanacak, fakat bu kez �avaş sisi (fog of war)�adında, keşfedilmemiş bölgelerin siyah bir bulut şeklinde görünmesini sağlayan alan yardımıyla gizli kalacak ve rakip nereden saldırıldığını anlayamayabilecek.
Kerrigan, Tassadar ve Duke geri dönsün
Starcraft 2�in hikayesi Brood War�n bitiminden dört yıl sonra başlıyor… …evet, bilinen her şey bu. Her ne kadar yapımcılar senaryonun ilerleyen kısımları ve temeli hakkında fazla bir şey söylemiyor olsalar da bazı anahtar noktalardaki detayları bizlerle paylaşmazlık etmiyorlar. Buna göre Terran�arın Jim Raynor�, Zerg�erin Kerrigan� ve Protoss�arın Zeratul� tekrar oyun içerisinde karşımızda olacak. Chris Metzen�n sözlerine göre bu üç kahraman da senaryonun belli bölümlerinde oyundaki yerlerini alacaklar ve tüm bunların yanı sıra Zerg�er ile Protoss�arın gelişimine yardım eden Xel�aga ırkı Starcraft 2�in akışında önemli bir role sahip olacak. Senaryo ilerleyişi içerisinde Zerg�erin Char gezegeni gibi önceki oyundan alışkın mekanların yanı sıra Protoss�arın Zerg işgalinden sonra harabeye dönen Bel�hir adındaki dünyalarını, Terran�arın uzayın derinliklerine kurulu Braxis Alpha adlı üslerini ve daha pek çoğunu yeni bölgeler arasında ziyaret edebileceğiz.
Oyunun duyurulduğu Blizzard Worldwide Invitational�a özellikle Protoss�ar üzerinde durularak yeni birkaç birimin yanında Terran�ar ile Zerg�er hakkında fazla bir söz edilmedi denebilir, ama Blizzard�n sözleriyle eski Starcraft�aki �lmazsa olmaz�birimler bir araya getiriliyor ve yeni birimlere de yer açmak için öncekilerden bazıları kaldırılarak orijinal Starcraft altyapısı ve oynanışının tamamen korunması amaçlanıyor. Buna göre de Starcraft 2�e her bir taraf başına Brood War�a yer alandan çok daha fazla sayıda birim bulunmayacak. Bunun, yapılması muhtemel bir ek paket ile çoğaltılacağı da düşünülebilir. Geri gelen birimler ise güçlü ve zayıf olduğu yönlerine göre tekrar elden geçirilerek denge ve yükseltilme durumlarıyla oyuna uygun hale getirilecek. Örneğin Protoss�arın Zealot�arı yavaş olmalarının dezavantajını geliştirmesi olan �harge�adı altındaki ileriye doğru sıçrayabilme yeteneği ile yok edebiliyor ve böylelikle de ön saflara daha rahat ilerleyerek bu sayede çok daha kullanışlı ve rahat hareket edebilir bir hale kavuşuyorlar.
Protoss tarafındaki yeni birimler arasında hızlı bir gözcü (scout) görevini gören ve aynı zamanda uçan bir savaş gemisi olan Phoenix yer alıyor. Bu uzay gemisinin asıl faydalı olduğu özellik etrafına güçlü ve zarar verici bir enerji alanı oluşturuyor olması. Fakat Phoenix bunu yaparken aynı anda etraftan gelebilecek saldırılara karşı da oldukça savunmasız bir hale gelebiliyor. Diğer yeni Protoss birimi ise Immortal. Immortal�n özelliği sert ve güçlü bir kalkanının bulunması ve silah olarak da üzerinde ikili ağır makineli silahla donatılmış olması. Bu özellikleri nedeniyle fazla sayıda Immortal�n karşı saldırı birimi olarak isminin hakkını vereceğini kestirmek hiç de zor değil. Blizzard�n Protoss�ar için açıkladığı yeni birimler arasında belki de en çok dikkat çekenini ise kendisini otomatik olarak görüş alanı içerisindeki herhangi bir bölgeye ışınlarcasına taşıyabilecek bir özellikle donatılmış olan Stalker birlikler oluşturuyor.
Protoss�arın bitmek tükenmek bilmeyen yeni birimlerinden bir diğeri olan Mothership�n yeri ise düşmanları bir anda yok edip yüksek miktarda hasarı tek seferde verebilmek için çok önemli avantajları bulunuyor. Mothership sayesinde bölgesel bir kara delik yaratıp ona yakalanan bütün birliklerin sonunu getirme gibi bir şansa ve �lanet cracker�adlı diğer bir saldırı tekniğiyle de bir lazer yağmuru oluşturup, altında kalan bütün birliklerin yüksek miktarda hasara uğramasını sağlayabiliyorsunuz. Mothership�n bu inanılmaz avantajlarının karşılıklı savaşlarda dengeyi alt üst edebileceğinin farkında olan yapımcılar sadece bir Mothership� sahip olabilmelerine izin vermiş durumdalar.
Tek seçenek savaş! Tek müttefik ise düşman!
Blizzard�n düzenlediği konferansta sadece Protoss�arla kalınmayarak Terran ve Zerg�erin yeni birliklerinden de bir miktar bahsedildi. Terran�arın yüksek yerlere zıplayabilmesini sağlayan teçhizatla donatılmış askerlerin yanı sıra motorize birlikler ve ağır saldırı yapmaya müsait tanklar oyun içerisinde yer alacak. Zerg�erde ise Dune filmini seyredenlerin ve Guild Wars oyuncularının alışkın oldukları kurtçuklar (?) yerden ağır saldırı yapabilme konusunda faydalı olacaklar. Zerg�er aynı zamanda Zergling benzeri Baneling adında, saldırdığında patlayarak etrafında splash damage verebilen birliklere kavuşuyor.
Yazının başlarında belirttiğim üzere alışıldık bir Starcraft� yine görme imkanımız olacak. Oyunun fanlarını belki de en çok memnun eden haberlerin başında gelen bu gelişmenin sonrasında oyunun Blizzard�an kaynaklanan bir sistem dostu olma huyu da muhtemel. Kaldı ki, her ne kadar iyi bir haber olup olmadığı tartışmaya açık olsa da oyunun DirectX 9 destekli bir biçimde piyasaya sürülecek olması Starcraft oyuncusu profilini büyük ölçüde memnun edecek bir gelişme hüviyetinde. Yalnız DirectX 10 grafik tabanındaki güzelleştirmelerin herhangi bir şekilde oyun içerisinde bulunmayacak olması, Starcraft 2�in geleceğini düşünmeye yol açar nitelikte olabilir. Kesinleşmiş bir çıkış tarihi bulunmamakla birlikte 2003 yılından beri geliştirilme safhasında bulunan Starcraft 2�in çiçeği burnunda Vista ve DirectX 10�n kucağına doğacağını düşünürsek, yüksek konfigürasyona sahip bilgisayar sahiplerinin Starcraft 2�e burun kıvırabilecekleri ihtimali akıllara gelmiyor değil. Buna rağmen safkan Starcraft tutkunları için her yönden ilk oyunu aratmayacak muhteşem bir oyunun kapıda olduğunu söylemek zor olmasa gerek. Eğer Blizzard ismi bir şeyler ifade ediyorsa, Starcraft 2�in neye benzeyeceğini tahmin edebiliriz. Eh, bir de yıllardır beklediğimiz Starcraft�n yapılmakta olduğunu duyunca heyecanımız artıyor doğal olarak. Ne diyelim, darısı Diablo�un başına.