Bilgisayar oyunlarının filmlerinin yapılması artık alışılagelmiş bir durum oldu. Yapımcılar için çok önemli bir feyz kaynağı olan oyunlar, konuları itibariyle de filmler için iyi bir zemin oluşturuyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bunun hem avantajları, hem de dezavantajları olabiliyor. Bazı yapımlar, fiyaskoya dönüşebiliyor ve bu aslında bir bakıma konseptin kendisini de yaralayabiliyor. Başarıyla kotarılmış filmler ise, hem kendi hasılatını yüksek tutuyor, hem de konsepte katkıda bulunup diğer oyunlar için de garanti sağlamış oluyor.
Bugüne kadar oyunlardan birçok film yapıldı ve hala da yapılmaya devam ediliyor. Kimi çok başarılı oldu, kimi pek fazla dikiş tutturamadı. Bazıları da iyi başladıkları bu yolculukta zamanla düşüşe geçtiler. Biz de kendimizce, iyi bir şekilde kurgulandığında başarı sağlayabilecek yapımlara değinmeye çalıştık. Arada mutlaka unuttuklarımız vardır. Siz de yorumlarınızla kendi eklemelerinizi yapıp, bir nevi yazıya katkıda bulunabilirsiniz. İşte herhangi bir sıralama yapmadan seçtiklerimiz. Filmlere kendimizce isimler vermeyi de ihmal etmedik…
HALF-LIFE – YARI ÖMÜR
Ana karakterimiz Gordon Freeman. Kendisi Black Mesa laboratuarlarında bir mühendistir. Yapılan bir deneydeki aksaklıktan dolayı Xen isimli gezegene ait yaratıklar, laboratuara ve hatta bütün dünyaya ışınlanmıştır. Mücadelemiz sadece yaratıklara karşı değil, devlet tarafından laboratuardaki delilleri temizlemek üzere görevlendirilen askerlere karşı da olacaktır. Film çekilirken hem yaratıklar, hem de bu askerlerle olan kapışmalar güzel şekilde harmanlandığında, ortaya çok iyi bir aksiyon çıkabilir. Half-Life 2’deki Combine askerlerini de unutmamak lazım. Yardımcı karakterler olarak Alyx ve Eli kullanılabilir. Half-Life ve Half-life 2’nin arasını oluşturabilecek bir senaryo ile görsel efektleri yüksek bir aksiyon filmi hiç de fena olmayacaktır.
BIOSHOCK – ŞOK ETKİSİ
Filmini görmek istediğimiz en sağlam oyunlardan birisi de BioShock. Bir Big Daddy’nin gözünden etrafı keşfetmek ve Little Sister’lara karşı bakış açısı, sağlam biçimde ele alınabilir. Yapımın geçebileceği Rapture, müthiş görsel efektler ve görüntülerle oluşturulabilir. Oyunun kendi senaryosuna bile çok fazla şey ilave etmeye gerek yok. Dünya genelindeki bir çok oyuncu gibi, biz de BioShock senaryosunun süper olduğunu ve film için oldukça elverişli olduğunu düşünüyoruz. Çeşitli flashback’ler eklenip, Little Sister’ların da dünyası anlatıldığında, filmi izlememek için hiçbir sebep olamaz. Big Sister’lar da, çeviklikleriyle birlikte müthiş kamera açılarının oluşmasını sağlayabilir.
GRAND THEFT AUTO – ŞEHİRDEKİ KAOS
İki pencereden bakılıp işlenebilecek bir yapım ortaya çıkabilir. Suç çetelerinin büyük şehirlerde, ama gizli – ama açık neler yapabileceğini bize rahatlıkla gösterebilir. Suç organizasyonları ne şekilde kuruluyor ve ne tür entrikalar dönüyor, müthiş aksiyon sahneleri eşliğinde görebiliriz. Tabii ki bu olurken yapımcılar, az buçuk kanlı sahneler de kullanabilir. Olayın bir de polisler açısından bakılan yüzü var. Suçlulara müdahale şekilleri, onların da kendi aralarında organize olmaları ve kendi içlerindeki anlaşmazlıklar da kotarılabilir. Kullandıkları teknolojik silahlar ve aletler, olaya ayrı bir renk katacaktır. Belki günümüzden biraz daha ileride de geçebilir.
METAL GEAR SOLID – AMANSIZ SNAKE
Kahramanımız Solid Snake, karizmasını beyaz perdeye taşıyabilecek potansiyele fazlasıyla sahip. Özellikle ilk oyunla ilgili bir film, aksiyon severleri ekranlara kilitleyebilir. Gizlilik temasının ön planda olduğu ve hikâyenin başarılı şekilde işlendiği bir Metal Gear Solid, gerçekten çok tutulabilecek bir film olabilir. Nitekim böyle bir başarı yakaladığı takdirde, diğer oyunlar için ayrı filmleri çekilebilecek özelliğe de sahip. Bizim gönlümüzden geçen başrol oyuncusu, aksiyon filmlerinin sevilen ismi Kurt Russel. Kendisi zaten New York’tan Kaçış filminde de Snake karakterini oynamıştı, yabancılık çekeceğini tahmin etmiyoruz.
DEVIL MAY CRY – ŞEYTAN DA AĞLAR
Dante’nin muhteşem hareketlerini, görsel şölen eşliğinde beyaz perdede görmek hiç fena olmazdı. Özellikle dövüş sahneleriyle ön planda olabilecek bir yapım. Bu filmde sevgili kameramanımızın işi yine çok zor olacaktır. Zira sürekli aksiyon halinde bir Dante’yi çekmek pek kolay olmasa gerek. Zaman zaman slow motion’ların da kullanılması, yapımı daha renkli yapacaktır. Üç boyutlu gözlükle de izlense hiç fena olmazmış gibi geliyor bize.
GOD OF WAR – SAVAŞ TANRISI
Aslında bize oyunu bile yeter God of War’un. Zaten senaryosuyla, oynanışıyla filmden farksız. Yine de beyaz perdeye geçip tahtını süslese hiç de fena olmaz. Mitolojik öğeler için sağlam bir dekor ve kostümler kullanılabilir. Dövüş sahnelerinin görselliği oyun içerisinde nasılsa, film için de aynı kalitede kullanılmalı. God of War severler olarak Titan’ların nasıl gözükeceğini ise ayrı merak edebiliriz. Ana karakterimiz Kratos için Vin Diesel’ı uygun gördük. Vücut yapısı olarak Kratos’u en sağlam taşıyabilecek karakterlerden bir tanesi olabilir.
CALL OF DUTY – MODERN WARFARE – GÖREV ÇAĞRISI
Dünya savaşlarının konu edildiği çok sayıda film zaten üretildi. Ancak olaya bir de Call of Duty açısından bakmanın da uygun olabileceğini düşündük. Özellikle 2. Dünya Savaşı’nın birçok cephesi ve önemli devletlerin birbirleriyla olan savaşları, sağlam bir savaş filmi olarak aktarılabilir. İçerisine, Er Ryan’ı Kurtarmak’ta olduğu gibi iyi bir senaryo da monte edilebilirse, hafızalara kazınabilecek bir yapım olabilir. Bunu yaparken Modern Warfare yapımlarındaki bazı senaryolardan da ilham alınabilir.
SPLINTER CELL – SAM FISHER
Oyun dünyasının en önemli karakterlerinden birisi de Sam Fisher. Aksiyon ve gizliliği bir arada barındırdığı oynanışıyla, film yapılması açısından ideal bir örnek olarak duruyor. Sam Fisher’a vücut olabilecek aktör olarak biz George Clooney’i düşündük. Karizmasının dışında tip olarak da Sam Fisher’a yakın olabileceğini tahmin ediyoruz. Çeşitli görevler için farklı mekanlarda çekilebilir ve bu farklı mekanlarla birlikte Fisher’ın maceralarına dünyanın çeşitli yerlerinde şahit olabiliriz. Kullanabileceği teknolojik aletler de cabası.
HALO – HALO
Halo için bir Türkçe isim bulmaya gerek yok heralde. Sevgili Master Chief’imizi de aktör yapmadan içimiz rahat etmezdi. Onun dışında, Halo gezegeninin beyaz perde nasıl duracağını ve ne tarz bir yüzeysel şekil ile aktarılacağını merak etmiyot değiliz. Covenant’lar da buna göre daha ürkütücü tasarlanacaklardır. Araçlı, yaya ve uzay gemilerinin aksiyon sahneleriyle birlikte Halo da merak uyandıracak bir yapım olabilir, bu yüzden sinemada görmek isteriz.
MAFIA – MAFYA
“Baba” üçlemesinden sonra mayfa temalı bir yapım ne derece başarılı olur bilemiyoruz ama yine de Mafya türe iyi bir alternatif oluşturabilir. İlk oyundaki gibi 1930 – 1938 yılları arasında geçiyor olması ve o devirlere ait yaşayışları da anlatması, ilgi çekici olabilir. Sadece mafya ilişkilerinin değil, o zamana göre gelişen aile ve aşk ilişkilerinin de bu paralelde işlenmesi sağlanabilir. Bu yüzden Mafia da beyaz perdeye aktarım açısından küçümsenecek bir yapım değil.