Xbox’taki RPG oyunlarının sayısı PS2 ve GameCube’e göre hep daha az olmuştur. Hiç kuşkusuz bunun en büyük sebebi RPG oyunlarının genellikle Japon firmalar tarafından yapılması ve bu firmaların da Xbox’a az oyun yapması; fakat sayısısı sınırlı da olsa çıkan oyunların kalitesinin yüksek olması hiç kuşkusuz çok sevindirici bir olay (Star Wars: KoTOR ve Morrowind gibi baş yapıtları unutmak mümkün mü?). İşte bu oyunlar kadar olmasa da çok başarılı bir yapım ile Xbox’taki RPG kervanına genellikle yarış oyunları ile adını duyuran İngiliz Climax’in Sudeki adındaki action-rpg karışımı oyunu da katıldı. Climax’ten bir baş yapıt beklemek hata olurdu; çünkü bu ilk ciddi RPG denemeleri diyebiliriz.
Henüz yeni gençliğine adım atmış başarılı bir general olan ve babasının gölgesinde kalmak istemeyen bir savaşçı olan Tal, krallık adına çalışan genç bir bilim adamı Elco, pençeleriyle dikkat çeken genç dövüşçü Buki ve güzel olduğu kadar havalı ama bir o kadar da cesaretli bir prenses olan Ailish Sudeki’deki baş rol karakterler; yani bir değil dört tane ana karakterimiz var.
Gerek savaş sırasında gerekse de gezinti sırasında istediğimiz an bu karakterler arasında değişim yapabiliyoruz. Hepsi birbirinden cesur ve istekli bu dört genç; krallıklarının adına büyük bir maceraya çıkıyorlar. En büyük amaçları Elco’nun yeni buluşu için bir kristali bulmak ve sürekli sorun çıkaran bir şeytanı yok etmek. Tabi işimiz oldukça zor; çünkü çok uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkıyoruz. Light, Dark ve Shadow Krallıkları’nda kaleler, çöller, kanyonlar, sahil kasabaları, mağaralar ve yüksek karlı dağların yanı sıra mekanikleşmiş mekanlarda bir yığın tehlike bizi bekliyor.
Bunun yanında örneğin Light Krallığı’nda dolaşırken sahil kasabasına geldiğimizde etrafta dolaşan insanlarla cıvıl cıvıl bir çevre görürken; teleport sayesinde Dark Krallığına gelince (bir çeşit zaman değişimi gibi) aynı kasabayı hayaletler tarafından basılmış, harap olmuş şekilde görünce şaşırmamak elde değil. Tabi bu değişimler oyunun tadı tuzu oluyor. Oyunumuza ilk olarak krallığın bahçesinde dövüş antrenmanı yaparak başlıyoruz. Burada kısaca nasıl kombo yapılması gerektiğini öğreniyoruz. Zaten Sudeki RPG öğeleri ile süslenmiş bir aksiyon-macera oyunu olduğundan önemli olan komboları öğrenmek. Tabi kombo demişken bu olay bütün karakterler için geçerli değil. Tal ve Buki ile bu tuş kombinasyonlarını öğreniyoruz. Kombinasyonları doğru yapamadığımız takdirde ekranın altında komboyu tamamlayamadığımıza dair bir işaret çıkıyor (Komboyu tamamlayamamak düşmana vurmadığımız anlamına gelmiyor.). Aslında Climax rahatça alışılabilecek bir sistem geliştirmiş; yani bu konuda fazla zorluk çekmeyeceksiniz. Elco ve Ailish ise birinci kişi görüşünde savaşıyorlar, sadece savaş sırasında görünüş birinci kişi moduna geçiyor. Diğer zamanlarda, yani bulmaca çözerken veya etraftan bilgi toplarken kahramanlarımızı yine üçüncü kişi bakış açısından yönetiyoruz. Kahramanlarımız genellikle 4 kişi olarak ilerliyor; fakat arada sırada içlerinden bir ya da iki tanesini hikayenin gelişimine göre yönettiğimiz de oluyor. Özellikle Boss’lar ile savaşırken tek bir karakteri yönetiyoruz. Bu bir bakıma çok iyi oluyor; çünkü büyüleri ve diğer itemleri ortak kullandığımızdan yapay zekaları her ne kadar iyi de olsa Boss’ların aşırı zor olması head to head yani kafa kafaya dövüşü daha cazip yapıyor. Bu arada boss’ların dışında onlara çok ama çok ihtiyacımız var; çünkü savaşları genellikle geniş alanlarda yapıyoruz ve doğal olarak düşmanlar kalabalık halde saldırıyorlar. Tek başımıza işimiz oldukça zor olduğundan diğer karakterlerin de yardımı şart oluyor. Savaş sırasında karakterinizi karşınıza çıkan düşmanın özelliğine göre seçmeniz sizin yararınıza olacaktır; çünkü her karakter farklı türde düşmanlara karşı etkili oluyor. Elco ve Ailish’i dev yaratıklara karşı savaşırken seçmek daha mantıklı; çünkü devler ile yakın dövüş çok tehlikeli. Elco’nun kullandığı tabancalar ve Ailish’in büyülü asaları ile dev düşmanlara yaklaşmadan uzaktan büyük hasar verebilirsiniz. Tal ve Buki’yi ise kendi boyutunuzdaki şovalyeler, barbarlar veya diğer yaratıklara karşı kullanmanız daha uygun olacaktır. Tal’in kılıçları ve Buki’nin pençeleri özellikle komboları tam olarak yapabildiğiniz takdirde inanılmaz etkili oluyor. Yakın dövüş sistemi eminim oyuncuların büyük çoğunluğunun hoşuna gidecektir. Matrix’teki hareketleri bile görebilmeniz mümkün.
RPG oyunu büyüsüz olur mu?
Dövüş veya savaş sisteminin yanında RPG’lerin vazgeçilmez öğesi hiç kuşkusuz büyülerdir. Her karakterin yaklaşık 6-7 çeşit büyüsü var. Örneğin Tal kılıcı ile bir hortum misali dönebiliyor ve onu gerçek zamanlı olarak yönetebiliyoruz, bu sırada zaman düşmanlar için daha yavaş akıyor; biz ise gerçek zamanlı olarak savaşıyoruz. Bu bize çok büyük bir avantaj sağlıyor. Bazı büyülerde ise büyüyü seçtikten sonra hangi yöne yapmamızı seçmemiz için zaman 2-3 saniyeliğine yavaşlıyor. Bunlar tamamen akıllıca düşünülmüş sistemler. Bu sayede aksiyondan hiç kopmuyorsunuz. Üstelik zamanın yavaşlaması çok hoş bir görüntü oluşturuyor. Anlaşılan oyunun yapımcıları Matrix filmlerinden oldukça fazla etkilenmiş. Sıradan büyü sistemi gerçekten oyun boyunca çok işimize yarıyor; fakat önemli olan ruhani büyüler. Bu büyüleri Tetsu adında bir tanrı hikayeye bağlı olarak sırasıyla karakterlere veriyor. Ruhani büyülere sahip olduğumuz zaman görünüşümüz değişiyor ve yeni zırhlara sahip oluyoruz. Bu büyüleri yapmak hiç de kolay değil; çünkü bunları düşmanları öldürdükçe kazandığımız ruh enerjisi ile yapma fırsatımız var. Ruhani büyüyü yapınca savaş alanında ne kadar düşman varsa genellikle yok oluyor. Tabi bütün büyüleriniz sadece düşmanı yok etmeye yaramıyor; ayrıca onların guard’ını düşürmeye, sizi olduğunuzdan daha hızlı koşturmaya veya düşmanlarınızı zayıf düşürüp onlara daha fazla hasar vermenize olanak tanıyabiliyor. Bunların yanında düşmanlarınızın büyüleri olduğunu da unutmamalısınız tabi…
Zekice düşünülmüş puzzle’lar hayranlık verici…
Sudeki aslen bir RPG oyunu olmasına rağmen müthiş adventure ve puzzle öğeleri ile de dikkat çekiyor. Genellikle kutuların yerlerini değiştirerek amacımıza ulaşmaya çalışsakta, bu puzzle’ların zekice tasarlanmış olması size büyük eğlence verecek. Hatta keşke hiç savaşmasak da hep bulmaca çözsek bile diyebilirsiniz. Örneğin bir yerde Buki üst katta bir platformun üzerinde duruyor ve biz de Tal ile dev elektrik devrelerini iterek onun yolunu açmaya çalışıyoruz. Buki ise etrafteki sarmaşıklara pençeleri sayesinde tırmanabiliyor ve bazen ulaşamadığımız yerlere onun sayesinde gidebiliyoruz. Elco’da arkasındaki Jet’leri sayesinde belli bir süre için uçabiliyor; ayrıca Prenses Ailish’in gizlenmiş öğeleri görme gücü sayesinde etrafında sihir olan yerlere bakıp A tuşuna basarak bazen gizli yolları, bazen de gizli sandıkları bulabiliyoruz. Mesela yıkılmış bir köprü ile karşılaşınca eğer etrafında belli belirsiz sihir görebiliyorsanız Ailish’in görme gücünü kullanarak aslında o köprünün yıkık olmadığını anlayabiliyorsunuz. Yalnız bu özellik sadece Ailish’te ve onun karanlık versiyonu Alexine’de bulunuyor. Evet oyunda 4 karakter olmamıza rağmen kahramanlarımızın karanlık Shadow krallığındaki (yani onların karanlık versiyonları) halleri ile de karşılaşabiliyoruz. İsimleri bizim karakterlerden farklı olsa da görünüşleri biraz daha renksiz görünmeleri dışında tamamen aynı. Neyseki onlarla dövüşmüyoruz, onlar karanlıklar ülkesinden olsa da yine de kalplerinde iyilik bulunuyor. Oyunda onları da yönetme şansımız oluyor.
Sudeki; cıvıl cıvıl ve muhteşem grafikleri, bazen mekana uymasada kaliteli sesleri ile sizi bir masal dünyasının içinde hissettirecek; ayrıca muhteşem tasarlanmış mekanlara da hayran kalacaksınız. Bu ilginç ve hoş oyun her ne kadar bir baş yapıt olmasa da mutlaka oynanması gerektiğini düşünüyorum. Zira benim gibi RPG oyunlarına karşı ilgisi çok az olan birisi bile Sudeki’yi bitirecek kadar sevdiyse, sizinde sevmemek için hiçbir nedeniniz olmamalı.