Super Mario Party, adından da anlaşılabileceği gibi arkadaşlarınızla oynadığınızda çok daha keyifli bir hale gelen bir parti oyunu. Yani oyunu tek başınıza oynadığınızda muhtemelen sıkılacağınız, fakat oyuncu sayısı arttıkça, daha fazla keyif almaya başlayacağınız bir yapısı olduğunu söyleyebilirim. Üstelik içerisinde o kadar çok oyun var ki, bunların hepsini denediğinizde bile uzun bir süre oyun başında vakit geçirmeniz gerekiyor demek. Şimdi gelin oyunun yapısına, artılarına ve eksilerine değinelim.
Super Mario Party İnceleme
Super Mario Party içerisinde hem Mushroom Kingdom dünyasına göndermelerde bulunan hem de bildiğimiz birçok masa üstü oyunu bir araya getirmiş bir yapım. Tabi bu oyunlar dışında bulmaca odaklı ya da mini baseball turnuvası da diyebileceğimiz farklı etkinlikleri de barındırıyor. Oyuna bu dünyadan da aşina olduğumuz karakterden birini seçerek başlıyoruz. Hemen ardından ise zorluk seviyesini seçmek geliyor. Çünkü yapay zekaya karşı oynadığınızda yapacağınız bu seçim oldukça önemli. Zira zor modları seçtiğinizde rakipleriniz şirin mi şirin, komik mi komik dursalar da kesinlikle gözünüzün yaşına bakmıyorlar ve her oyunda ellerinden gelenin fazlasını yapıyorlar.
Başta da söylediğim gibi oyunu ne kadar çok kişi oynarsanız o kadar eğlenceli bir hale geliyor. Konsolunuzda bulunan Joy-con’lar sayesinde zaten 2 kişi olarak oyunu oynayabiliyorsunuz. Tabi daha fazla Joy-con, daha fazla oyuncu demek. Hatta bazı oyunları direk olarak 2 konsolu yan yana koyarak oynamak bile mümkün. Oyunu tabi ki TV modunda oynayabiliyorsunuz ama bu tarz 2 kişiden fazla oynadığınız oyunlarda bir masa etrafına toplanmak çok daha keyifli olabiliyor. Hatta Switch’i yan, dik olarak oynayabildiğiniz mini oyunlar olduğu gibi, her oyuncunun bakış açısına göre değişen mini oyunlara da Super Mario Party içerisinde yer verilmiş.
Oyuncu ve zorluk derecesini seçtikten sonra oyunun menü sistemi olarak da adlandırabileceğimiz serbest dolaşım bölgesine geliyoruz. Biraz önce de bahsettiğim tüm mini oyunlar burada farklı bölgelerde sıralanmış. Bir nevi karnaval bölgesi gibi farklı farklı tezgahlar görüyorsunuz. Arkasında ekran bulunan bu tezgahlarda ise tabi ki yapımda yer alan farklı oyunlara yer verilmiş. Burada dolaşarak dilediğiniz oyuna girmeniz mümkün. Tabi ki oyuna girmeden önce kısa bir tanıtım, bilgi ekranıyla da karşılaşıyorsunuz. Bu kısım biraz canınızı sıkabilir, çünkü çok yavaş ilerliyor ve her oyunda bu ekranlar, diyaloglar ile muhatap olmak, zaman kaybediyorsunuz hissiyatını pekiştiriyor. Neyse ki bu ekranları geçtikten sonra oyunun eğlencesine kısa sürede kendinizi kaptırıyorsunuz.
Oyunda açık olan bu mini oyunlar dışında kazandığınız puanlarla açabildiğiniz bazı oyun ve bölgeler de bulunuyor. Puan kazandıkça serbest dolaşım alanında yeni yeni bölgelerin açıldığını görüyorsunuz. işte daha önce şeritle kapalı olan bir yol açılıyor ya da Mario dünyasından aşina olduğumuz borular ile farklı bir alana da geçerek kildi açılan yeni oyunları deneyebiliyorsunuz. Bu konuda Super Mario Party‘nin az da olsa ilerleme, başarı hissiyatına sahip olduğunu söyleyebilirim.
Biraz da oyun modlarından bahsedelim çünkü bu konuda oldukça çeşitli bir yelpaze sunulmuş. Takım halinde hareket etmeniz gereken oyunlardan tutun da rekabete dayalı olanlara ya da gruplar halinde yarışabileceğiniz oyunlara kadar birçok mini oyuna yer verilmiş. Ana oyun tarafında ise Mario Party ya da Parthner Party tarzı zar atma temalı oyunlar görüyorsunuz. Bu oyunlarda takımlar halinde ilerlemek mümkün. Tıpkı monopoly ya da benzeri oyunlarda olduğu gibi zar atıyor ve attığınız zara göre oyun alanında ilerliyorsunuz. Tabi ki haritada ulaşmanız gereken bir ana hedef ve o hedef dışında alacağınız bazı bonus görevler de var. Zar atma odaklı bu modların en güzel tarafı ise oyun içerisinde de mini oyunlara yer veriyor olması. Yani zar attınız ve belli bir kare ilerlediniz diyelim, ilerlediğiniz bazı karelerde mini oyunlara girebildiğiniz özel bölgeler bulunuyor. Bu mini bölümlere girdiğinizde yine rakibiniz ile yarışıyor ve ondan daha fazla puan kazanarak ana oyunda daha avantajlı hale gelmeye çalışıyorsunuz.
Ne kadar çok oyuncu, o kadar çok eğlence
Bu zar atma odaklı bölümlerin dışında mini bir baseball, yemek yapma yarışması ya da klasik yarış temalı bölümler de bulunmakta. Ana oyun modu dışında kalan modlardan benim favorilerim ise bulmaca bazlı olanlar ve takım halinde kürek çektiğiniz rafting bölümü. Bu rafting bölümünde farklı farklı yollara ayrıldığı için tekrar oynanabilirlikte yüksek tutulmuş. Hele ki 4 kişi oynuyorsanız aynı anda kürek çekip, botunuzu ona göre yönlendirme aşaması tam bir kaosa dönebiliyor. Zaten oyunun keyifli olan tarafı da bu.
Bulmaca kısmında ise özellikle piksellerden oluşan parçaları birleştirmenin çok keyifli olduğunu söylemeliyim. Bu kısımda piksellerden oluşan bir Yoshi figürü var diyelim. Bu figür parça parça karşınıza çıkıyor ve karakteriniz ile bu parçaları itip, çekerek o figürü doğru bir şekilde tamamlamaya çalışıyorsunuz. Bu tarzda rubik küp benzeri bulmacalar da bulunuyor ve hepsi de oldukça keyifli yapılmış.
Grafik tarafında Mario oyunlarından aşina olduğumuz bir görsellik ile karşılaşıyoruz. Zaten hali hazırda benzer tasarımlara sahip olan Mario ve arkadaşları, bu oyunda da aynı şekilde teşrif etmişler. Oyunun kontrol tarafında dediğim gibi Joy-con’lar öne çıkıyor ve hareket algılayıcıları sayesinde çoğu oyunu bu şekilde oynuyorsunuz. tabi hareket algılayıcıları dışında yan tutarak bazı görevleri de tamamlamanız gerekiyor.
Sonuç olarak Super Mario Party adından da anlaşılabileceği gibi tamamen parti odaklı bir oyun. Yani yalnız başınıza oynadığınızda çok çabuk sıkılıyorsunuz. Çoklu oyuncu kısmında ise ilk etapta çok eğlenceli gelen mini oyunlar, bir kez deneyimledikten sonra biraz amaçsız bir hale dönüşüyor. Sadece en sevdiğiniz kısımlara girmekle yetiniyorsunuz. Bu da oyunu kısa bir sürede sıradanlaşmaya itmiş. Kısacası arada bir oynadığınızda oldukça keyifli bir hale gelen oyun, böyle bir kalabalıkla oynama şansınız yoksa sizin için anlamsız bir hale de gelebiliyor.