Swords & Soldiers
Bu aralar fena halde bağımsız oyunlara merak saldım. Açıkçası birçoğunu da oynarken oldukça eğleniyorum. Ufak firmalar, düşük bütçeli yapımlar… Haliyle de teknik yönden çok da fazla bir şey veremiyorlar genelde ama iş eğlenceye, oynanabilirliğe gelince çıtayı epey yükseltiyorlar. Çünkü milyonlarca dolara mal olan bir yapımda, ister istemez insanlar da öncelikle grafiklere, seslere bakıyor. Biraz geç de olsa Ronimo Games’in yapımını üstlendiği Swords & Soldiers’ı oynama fırsatı buldum ve bundan da gayet memnunum!
Nereden nereye…
Öncelikle şunu belirtelim; oyunumuz önce Wii, sonra PS3, son olarak da PC platformuna çıktı ve sadece dijital olarak satın alınabiliyor. Strateji kategorisine sokacağımız Swords and Soldiers, bugüne kadar çıkan hiçbir stratejiye benzemiyor ama. Yani aklınıza bir Age of Empires falan gelmesin. Swords and Soldiers “Side-Scrolling” kategorisinde, yandan bir bakış açısına sahip ve ekran sürekli yana doğru ilerliyor. Platform oyunu sevenlerin, eski oyuncuların aşina olduğu bir tarz diyelim. Tabii, konu strateji olunca biraz garip gibi gözükebilir bu kamera açısı fakat kontrollerde ve oynanışta hiç de sıkıntı yaşanmıyor.
Oyunda ayrıca bir senaryo modu ve seçebileceğiniz 3 farklı da ırk bulunuyor. Dolayısıyla 3 farklı hikaye anlatılıyor. Görevler başlamadan önce ne olup ne bitiyor görüyoruz, brifingimizi alıyoruz ve oyun başlıyor. Tabii, senaryo dediysek öyle çok derin bir şey getirmeyin aklınıza. Absürt ve basit hikayeler ama bu demek olmuyor ki başarısızlar. Örneğin; et ve baharat için savaşılması, ilginç değil mi? Mükemmel oynanabilirliğin yanında hikaye yeterli diye düşünüyorum kısacası.
Kafa yormaya gerek yok
Swords and Soldiers’ı aslında öne çıkaran en büyük özelliği basit oyun yapısı ve sunduğu eğlence faktörü. Minimum sayıda tuş kullanıyoruz ve pek de kafa yormuyoruz oynarken. Yine klasik bir strateji gibi kaynak toplama sistemi var ama Swords and Soldiers’da tek bir kaynak; altın topluyoruz. Bu altınlarla asker, işçi çıkarıp, yeni yetenekleri açabiliyoruz. Bahsettiğim yetenekler her ırka göre farklılık gösteriyor ve açarken altın, kullanırken ise mana istiyorlar. İlginç şeyler var, örneğin; Viking’ler yıldırım çakıp, üzerine gelen askerleri bir kar bulutuyla dondurabiliyor. Aztek’ler ölüleri diriltip, çeşitli zehir saldırıları yapabiliyor. Çinliler ise gökten alev oku yağdırabiliyor. Kısacası her ırkın kendine has özel yetenekleri bulunuyor ve oyunu da bunlar renkli hale getiriyor. Size önerim ise ırklarda bulunan mana yeniden dolum yeteneklerini bol bol “upgrade” etmeniz çünkü savaşlarda askerler kadar bu yetenekler de önemli.
Zorluk derecesi ise oyunun hızıyla belirlenmiş. Ne kadar hızlı, o kadar zor hesabı ki oyun kafa yormuyor demiştim ama bunu sadece kontroller açısından söyledim. İlk senaryo Viking’ler başlarda kolay gelecektir ama zamanla oyun çok zorlaşıyor. Sanırım oyunun uzun sürmesi için yapılmış bir taktik bu ve başarılı da oluyorlar amaçlarında! Zira özellikle Aztek senaryosunda bir bölümü defalarca oynadığımı biliyorum. Bu arada, bir senaryodan diğerine geçmek için öncekini bitirme zorunluluğunuz da bulunmuyor. Yani kafanıza göre oynayabilirsiniz hepsini.
Yapay zeka ne kadar yapay?
Senaryo modunun yanında Skirmish ve Challenges bölümleri de bulunuyor. Tahmin edeceğiniz gibi; Skirmish’de yapay zekaya karşı klasik bir savaş veriyoruz. Tabii, ırk seçimi, harita vesaire bize bırakılıyor burada. Challenges kısmı ise gerçekten çok zevkli. Burada 3 farklı seçenek bulunuyor: Berserker Run, Boulder ve Survival. Özellikle, bir Viking askerini hayatta tutmaya çalıştığımız Berserker Run modu çok eğlenceli. Burada, özel yeteneklerimizi kullanarak savaşçımızı olabildiğince uzun mesafeye götürmeye çabalıyoruz. Mana ve altını ise yoldaki sandıklardan alıyoruz. Eminim severek oynayacağınız bu Challenges bölümleri bir sıralama sistemine de sahip ve bu şekilde de rekabet ortamı oluşturuyor.
Swords & Soldiers’ın tek kişilik kısmı genel olarak bundan ibaret. Oyunun ayrıca çok eğlenceli bir Multiplayer sistemi de mevcut. İstediğiniz özellikleri (ırk, renk vs.) belirledikten sonra oyun sizin yerinize bir eşleştirme yapıyor ve maçı başlatıyor. Ayrıca Multiplayer karşılaşmaları belirli bir süreyi aşarsa oyun kendini otomatik olarak hızlandırıyor ve ortam iyice “cümbüş alanı” oluyor. Bu arada, tıpkı tek kişilik mod’da olduğu gibi Multiplayer’da da bir sıralama sistemi bulunuyor.
Bazı ufak hatalar
Gelelim teknik özelliklere… Görüldüğü gibi Swords & Soldiers tamamıyla 2D grafiklere sahip ve bu haliyle tam bir çizgi filmden fırlamış gibi gözüküyor. Gerek nesne ve çevre detayları, gerek karakterler-birimler; hepsinin çizimleri gayet hoş. Swords & Soldiers, yüksek ekran çözünürlüklerini de destekliyor ve 6-7 sene öncenin sisteminde bile kendini oynatıyor ayrıca. Sesler ve müziklere baktığımızda ise maalesef yapımın sınıfta kaldığını görüyoruz. Bir saatten sonra tek düze olan sesler ve düzgün bir müzik olmayışı açısından hoparlörünüzü kapatıp bile oynayabilirsiniz hatta. Bu arada hatırlatmakta fayda var; bu inceleme Swords & Soldiers’ın PC versiyonu için yazılmıştır. Yani konsollarda birtakım ufak farklılıklarla karşılaşabilirsiniz; Split-Screen Multiplayer modu gibi.
Arkadaşlar sözün özü; Swords & Soldiers kendini saatlerce oynatabilen, sadece eğlenceye odaklanan bir yapım. Evet, hem bütçe hem de boyut olarak küçük bir oyun ama “Benim için grafik, ses, senaryo önemli değil” diyenlerdenseniz ve sadece zaman geçirecek bir şeyler arıyorsanız mutlaka denemenizde fayda var bu eğlenceli oyunu. Önyargılı olmayın yeter, herkese iyi oyunlar.