Alien’lar ve dünyanın yok oluşu artık günümüzde her köşe başında görmeye
alıştığımız sıradan şeylerden biri (?!). Terrwars’ın bu konuda yaptığı farklı
olarak bir şey yok; başka gezegenlerden geldiği anlaşılabilecek farklı
modellenmiş yaratıkları vurup ortalığı birbirine katarak New York’u bu istiladan
kurtarmalıyız. City 17’den kaçtığınıza göre yapmak istediğiniz daha orijinal bir
şey yoksa New York size muhtaç.
Her şey eskisi gibi…
Terrawars klasik bir dünyanın uzaylılardan kurtarılması teması üzerine kurulu;
buna göre hiç de orijinal bir şey yok. Oyuna bir helikopter içerisinde
uzaylılarla sarılmış bir binaya saldırarak başlıyoruz. Daha sonrasında
ekibimizdeki tüm arkadaşlarımız gözünden lazer saçan devasa bir yaratık
tarafından yok ediliyor ve tek başımıza savaşmaya devam ediyoruz. İlerleyen
bölümlerde yanımıza bolca asker de ekleniyor ve zaman zaman grup olarak da
savaşma imkanı elde ediyoruz. Yalnız oyun ilerleyişi çok sıkıcı bir biçimde
işlenmiş. Çatışma anında veya oyun boyunca müzik duymuyorsunuz ve oyun ilk
dakikadan itibaren büyük bir ıstırap halini alıyor; ilerleyiş ortamdaki ambiyans
ile bir şekilde zevkli kılınabilirdi, fakat oyun bu konuda da oldukça yetersiz.
Az önce de dediğim gibi oyun başlar başlamaz sizi aksiyonun içine sokuyor.
Baştan sona yaptığınız tek şey karşınıza çıkan yaratıkları pek çok oyundan
bildiğimiz silahlarla öldürmek ve yolumuza devam etmek. Fakat işin senaryo
kısmına baktığımızda da pek çok gariplikle karşılaşıyoruz. Örneğin, oyunda
anlatılan hikayenin hiçbir arkaplan dayanağı yok. Yaratıklarla savaşmaya
başlıyorsunuz ama neden savaştığınız hakkında da hiçbir fikriniz yok. Elbette
böylesi bir konuya kaynak aramaya da gerek yok; oynadığımız en orijinal fikirli
konusunu dünyamızı istila eden uzaylılardan alan aksiyon oyunu bile ne kadar
derin bir senaryo içeriyordu ki Terrawars bunu sağlasın? Ama Terrawars’ın durumu
diğerlerinden farklı; oyun boyunca uzaylıların neden dünyayı istila ettiğini
bilmeksizin çarpışıyorsunuz ve bu arada oyun da bitmiş oluyor.
Grafiksel olarak da pek bir şey ifade etmiyor oyunumuz. Zamanında NOLF’da
kullanılan grafik motoru ve arabirimi kullanan oyun NOLF’dan ve Contract
JACK’den bu yana ilk kez karşımıza çıkıyor ve ne kadar eskidiğini gözler önüne
seriyor. Yapımcıların oyun içerisindeki başarısız sunumu da buna eklenince
ortaya bundan 3 – 4 sene bile önce piyasaya çıksa yetersiz kalabilecek bir yapım
çıkmış oluyor. Bunun yanı sıra oyunda hareket kabiliyetinizi sınırlayan
takılmalara sebebiyet veren görsel bug’lar mevcut. Grafiklerin birbiri içerisine
geçmesi gibi sorunları ve yaratık animasyonlarının çok sıradan olmasını da buna
ekleyebiliriz. Silahlarınız da çok farklı değil; ekranın ortasındaki kocaman
crosshair görüşünüzü inanılmaz derecede sınırlıyor, vuruş hissinin yetersizliği
ise çatışmalarda zorlanmanıza neden oluyor. Düşmanlarınızın yapay zekaları ise
çok kısa bir sürede kendini ele veriyor; buna göre karşınızdaki yaratığı
vurduğunuzda karşınızdaki yaratık bir adım sağa ya da sola sıçrayarak güya size
hedef olmaktan kurtuluyo, bunun dışında ise yaptıkları ekstra bir şey yok.
Çoook ama çoook eski…
Terrawars: NY Invasion belli ki düşük sistemler için düşünülmüş fazla kaliteli
olmayan bir yapım. Prey ya da Half-Life 2 gibi alternatiflere sahip kullanıcılar
için hiçbir şey ifade etmiyor. Kötü grafikleri, yapay zekası ve yavan atmosferi
nedeniyle zevkli bir yapım değil; ancak sırf düşük sistem gereksinimi nedeniyle
tercih edilesi bir değeri var, onun dışında sabit diskte yer kaplamaktan başka
bir işe yaramıyor.
