Marvel, çizgi roman, oyuncak ve çizgi film işlerinin ardından beyazperdeyi bayağı sevdi. Ardı ardına gelen dev bütçeli süper kahraman filmlerinin ardından, bu kez birçok önemli karakterin beraber hareket ettiği The Avengers’ı sundular bizlere. Buena Vista tarafından dağıtılan filmin bütçesi tam 220 milyon dolar! İçinde Captain America, Iron Man ve Hulk gibi popüler kahramanların da olduğunu göz önüne alınca, bu filmi izlememek kesinlikle büyük hata anlamına geliyor. Tabii süper kahraman hikayelerinden haz etmiyor ve ilgi duymuyorsanız, bu durum sizin için geçerli olmayabilir.
Dün gece, Merlin’in Kazanı ekibi olarak, Mecidiyeköy’deki Trump Towers’daydık. LG Türkiye’nin gerçekleştirdiği özel Marvel’s The Avengers gösterimi için oradaydık. Gösterim öncesi ekipçe güzel bir yemek yedikten sonra, sinemaya doğru yol aldık ve burada da güzel ikramların birbirini izlediğini gördük. Etrafta yer alan Marvel’s The Avengers posterleri bir yana, asıl dikkat çeken objeler, LG’nin yeni 3D ev sinema sistemleriydi. Dağıtılan 3D gözlüklerle ayak üstü yaptığımız testlerde, oldukça etkilendiğimizi söyleyebilirim. Hatta bir videoda öyle etkilendim ki, televizyon ekranından futbol topunun çıkıp yüzüme doğru geldiğini sanıp, geriye doğru hamle bile yaptım. Ekip arkadaşlarım da benimle aynı görüşteydi. Filmin gösterimi öncesinde de yeni LG teknolojileri, son yıl itibarıyla elde ettikleri başarılar gibi bilgiler sunuldu bizlere.
Peki, Merlin ekibi olarak yalnızca biz mi vardık, tabii ki hayır! Sektörden tanıdığımız birçok önemli isim de filmi görmek için sabırsızlanıyordu, tıpkı bizler gibi. Ama içlerinden en dikkat çekeni, kesinlikle efsane The Punisher t-shirt’üyle ortaya çıkan sevgili Berker Güngör oldu. Gösterim öncesi hep birlikte gerçekleştirdiğimiz ayak üstü sohbette, espriler ve kahkahalar havalarda uçuştu. Hem bir dakika, The Avengers ekibine The Punisher’ı da katabilir miydik böylelikle? İş masum insanları koruyup, adaleti sağlamak olunca The Punisher’ın nasıl bir tutum sergilediğini hepimiz biliyoruz.
Kısa süre sonra…
-Emre: Bence filmi izlemeden eve geri dönelim!
-Mahmut, Özgür, Murat, Fırat, Orhan: Neden?
-Emre: Filmin
isminden belli işte her şey. Yenilmez değil mi Türkçe ismi, e demek ki
yenilmiyorlar, kazanıyorlar. Posteri de gördük işte, fragmanı da.
Yenilmediklerine göre merak edilecek bir şey yok ki. Hadi gidelim.
– Orhan: Hayırr, hayatımın filmini izleyemeden spoiler yedim 🙁
-Mahmut, Özgür, Murat, Fırat: Posteri görerek ve Türkçe ismi okuyarak mı yaptın bunu?
– Emre: Evet, spoiler da verdik o kadar, hadi gidelim.
– Servis görevlisi: Bedava yemek ve içecek isteyennn???
– Emre: Eee ne diyorduk sayın arkadaşlar?
-Mahmut, Özgür, Murat, Fırat, Orhan: Eve gidelim diyorduk
-Emre: Ne, kim, höhöyttt, yohöyle bişiii!!! Eee ben… ne kadar güzel bir ortam değil mi? Beyaz şarap mı bu acaba ehe…
-Mahmut, Özgür, Murat, Fırat, Orhan: ????^+’^’^+%&/&]{½#$£#!!!
(Bu mini diyalogda dün gece yaşanan olaylardan gerçek alıntılar bulunmaktadır.)
Bu kuyruk, filme gider!
Saatler 21:00’ı geçmeye başladığında, artık 21:30’daki gösterim için yavaş yavaş salona alımlar başlamıştı. Herkes bir telaşla güzel yer kapmak için hareket ederken, ben gayet sakindim. Girişte kişi başı birer mısır kutusu dağıtılırken, ben iki tane almıştım bile. İsteyerek yapılan bir hareket miydi hatırlamıyorum, ancak daha sonra ucuz fiyata satmayı denediğime eminim ve başarılı olamadım.
Neyse efendim, gelelim artık filmimize. Tabii ki kısa görüşlerimi belirtirken, konuyla alakalı spoiler vermeyeceğim. Zira bu tip detayları benden veya bir başkasından duyacağınıza, gidip görmeniz sizi daha mutlu edecektir.
Kısaca konu: The Avengers’ta, Nick Fury’nin başında olduğu S.H.I.E.L.D. topluluğu, çok güçlü özelliklere sahip özel bir maddeye sahiptir. Eğer doğru kullanılabilirse, bu güçle çok etkili silahlar hazırlanabilir ve tüm tehlikelere karşı kullanılabilir. Ama ne var ki işler pek yolunda gitmiyor ve Thor’un kardeşi Loki çıkıyor ortaya. Bu özel taşın çalınmasıyla, dünya için de tehlike çanları çalmaya başlıyor. Şimdi Nick, adına The Avengers denilen kurtarıcı timi oluşturarak savunmaya geçmelidir, ki bu timde de birbirinden güçlü süper kahramanlar yer almaktadır.
Kısaca görüşüm: Filmin ilk yarısı süper kahramanların tanıtımı, ikinci yarısı ise, büyük savaşı perdeye taşıyor. Özellikle Iron Man ve Hulk’ta kullanılan mizahi unsurlar tek kelimeyle mükemmel olmuş! Bazı sahneleri izlerken “Tamam burası klişe, kesin şöyle olacaktır” diyorsunuz, ama öyle olmuyor işte, yanılıyorsunuz ve bunu da gülerek fark ediyorsunuz. Mizah demişken, bazen korkutucu detayların olduğunu da itiraf etmeliyim. Siz hele bir Hulk’ı görün diyorum sadece ve detay vermiyorum. Ayrıca, Natasha karakterini canlandıran Scarlett Johansson’ı da görün diyorum sadece. Kahramanlık ona çok yakışmış bence!
Filmin iki farklı yarıdan oluştuğunu söylemiştim ya, işte tam da ortalardayken şöyle bir uykunuz gelebiliyor. Belki o esnadaki akışın durgunluğundan, belki de gece saatleri olmasından dolayı ben öyle hissettim, bilemiyorum.
Gel gel gel, The Avengers’a gel!
The Avengers, görsel efektler konusunda neredeyse kusursuz. 3D deneyimi olarak da beni etkilemeyi başardığını, bu sebeple arada “Vay bee” dediğimi ve arada da aynı tepkileri etrafımdakilerden duyduğumu belirteyim. Demek ki olmuş arkadaşlar! Tabii bu efekt bolluğunda, kullanılan mekanların da önemi var ve yine New York’ta gelişiyor olaylar. Artık şöyle bir düşünce hakim: “Eğer New York düşerse, tüm dünya teslim olmuş demektir.” Böyle bir şey olmamalı artık yahu. Tamam, yüksek yapıları sebebiyle gayet tahrip edilebilir olarak duruyor olabilir, fakat ne bileyim, biraz daha farklılaştırılabilir mekanlar artık. Rahat bırakın New York’u, ya da sıkıldığımızı kabul edin…
Sonuç olarak bence bu filmi izlerken eğleneceksiniz. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu konuda beklentilerinizin yükseliği de önemli. Ben izlemeye giderken çok yüksek beklentiler içinde değildim mesela. Ve filmi izlediğim esnada, Spider-Man’in TV çizgi filmi gelip durdu aklıma. O serinin birkaç bölümünde de görüyorduk bu ekibi ve ekipte Spider-Man de vardı. Belki filmdeki tek eksiklik de oydu bana göre.
Marvel’s The Avengers, dün itibarıyla beyazperdeye adım attı. 220 milyon dolarlık çekim bütçesi olan yapım, tüm dünya genelinde bir günde 385 milyon dolar hasılat elde etti. Bence şimdiden devam filmini beklemeye başlayabiliriz! İyi seyirler!