Issız ve terk edilmiş bir köşk; kim bilir içinde neler vardır? Hayaletler,
kötü ruhlar ve birbirinden korkunç yaratıklar. İşte The Haunted Mansion’ın ana
teması da bundan ibaret. Kahramanımız terk edilmiş bir köşkte hayaletlere karşı
mücadele veriyor. Yanımızda gaz lambası benzeri bir fener ve bize arada sırada
ne yapacağımızı söyleyen bir hayalet (bu hayalet kötü değil tabii, Casper gibi
bir şey) ile köşkün çeşitli yerlerinde kuru kafa benzeri hayaletleri avlıyoruz.
İşimiz hayalet avcılığı; fakat bu hayaletleri avlamak için çok gizemli
yolları keşfetmemiz gerekiyor. Bazen gizli bölmeleri bulmamız gerekirken, bazen
de bir tablonun içine girip diğer tablodan çıkmamız gerekiyor. Oyunda ilerlemek
tek sorun değil üstelik, hayaletleri bulmak için belirli-belirsiz hareket eden
masa, sandalye, sandık gibi aklınıza gelebilecek her türlü nesneyi kontrol
etmelisiniz. İşte bu yüzden bütün dikkatinizi oyuna odaklamalısınız, aksi
takdirde köşkün içinde saatlerce hayalet arayarak vakit kaybedebilirsiniz.
Oyunda yakalayacağınız bu hayaletler sayesinde belirli kapıları açarak
ilerliyorsunuz; oyunun başında kapıları açmak için sizden 30 ve 60 gibi az
sayıda hayalet yakalamanız istenirken ileriki bölümlerde 1000’in üstünde hayalet
yakalamanız istenebiliyor. Aslında oyundaki ana amacınız bu olsa da arada sırada
gizli geçitleri açmanın dışında bazı bulmacalar çözmeniz de gerekiyor. Özellikle
bilardo masasındaki bulmaca çok ilginç ve güzel tasarlanmış.
Bu hayaletlerden korkmalısınız…
Yakalayacağınız hayaletler size zarar vermiyor ama örümcek ve diğer dev
hayaletlere karşı
dikkatli olmalısınız. Üstelik bu yaratıklar üzerinize toplu halde geldiklerinde
çok daha tehlikeli oluyorlar. Bu hayaletleri elimizdeki fenerden çıkan ışın
topları ile vurup yok edebiliriz ama bu o kadar kolay değil; üstelik hayaletler
genellikle toplu halde geldikleri için onlardan kaçmamız da biraz zor oluyor.
Tabi kontrollerin iyi olmasından dolayı işiniz kolaylaşıyor; ani kaçma
hareketleri ile yönünüzü değiştirebilir ve bazı noktalarda bu
hareketleri kullanarak hayaletlerden kurtulabilirsiniz.
Oyunda kontroller kadar iyi olan bir şey var ki, o da atmosferin çok iyi
olması. Grafik ve sesler her ne kadar çok iyi olmasalar da yine de atmosferi bir
oranda tamamlayabiliyorlar. Çevre tasarımlarda örümcek ağları dışında hemen
hemen hiç ayrıntı olmadığını da söylemeden geçemeyeceğim bu arada. Bunların
yanında ışıklandırma efektleri de yetersiz, ama karakterlerimiz ve hayaletler
çok iyi gözükmese de sizi rahatsız edecek kadar da kötü değiller. Anlayacağınız
grafikler ortalama düzeyde olmuş, sanırım yapımcı firma High Voltage Software
sadece köşk havası bırakmak istemiş. Buna sesler de dahil; oyunda sizi bir an
ürpertecek sesler var ama mesela Silent Hill’deki gibi sizi korkutacak derecede
değil bunlar, zaten bu oyun da tam bir korku oyunu sayılmaz…
The Haunted Mansion, GameCube’teki Luigi’s Mansion tarzında biraz korku,
biraz macera içeren ilginç ve hoş bir oyun. Fakat şu sıralar PlayStation 2 için
bir çok kaliteli yapımın olduğunu düşünürsek, bu oyun biraz geri planda kalıyor.
Yinede bazı dikkat çekici yönleriyle The Haunted Mansion ilginizi çekebilir.