Türk oyun piyasasında kıpırdanma bir süredir zaten vardı. Fakat şimdilerde
gözle görülür neticeler alınmaya başladı. Kimi firmalar aksiyon oyunu yaparken
bazıları da devasa online oyunu yapıyor. Görünen o ki ülkemizde, yakın zamanda
her türden yapıma imza atılacak. Şimdi bu yapımlardan biri olan Spell Casters’ı,
open-beta sürümündeyken inceliyoruz.
Overdose Cafein
Kendilerine Overdose Cafein adını veren geliştirici takımı, Spell Casters’ın
üzerinde neredeyse 1 yıldır çalışıyorlar. Daha önce The Last Mage Online’ı yapan
ekip, şimdi kazandıkları deneyimle The Last Mage – Spell Casters’ı hazırlıyor.
Henüz beta testindeki oyunu https://www.thelastmage.com/ adresinden
indirebilirsiniz. 26 MB büyüklüğündeki yapım, flash action script ve asp
üzerinden çalışıyor. Tamamlandığında 30 MB olması planlanan oyun, “http” ile
veri transferi gerçekleştirdiğinden, portları kapalı makinalarda bile kolaylıkla
oynanabiliyor.
Spell Casters’ın harita sistemi alışılmışın dışında. Oyunda sabit haritalar
dışında 16 değişken harita var. Bu değişken haritaları kendi tarafınızın ordusu
ile savaşarak fethedebilir ve kendi topraklarınıza katabilirsiniz. Bu haritalar
birbirleriyle bitişik olarak konumlandırılmış. Tıpkı 16 karelik bir satranç
tahtası şeklinde düzenlenen harita sistemi sayesinde, bir haritadan başka birine
gitmek için bulunduğunuz haritanın kenarlarını kullanıyorsunuz. Örneğin
kuzeydeki bölgeye gitmek için, bulunduğunuz bölgenin en kuzeyine kadar
ilerlemeniz gerekiyor ya da doğudaki bir yerleşim birimi için haritanın doğu
kenarına gitmelisiniz…
Oyunda bulunan her bölgede bir komutan ve ona bağlı olan NPC’lerden oluşan
askerler bulunuyor. Eğer bir bölgedeki komutanı öldürüseniz, orası sizin oluyor.
Ayrıca size ait olan bir NPC ordusu da güvenliğinizi sağlıyor.
https://www.thelastmage.com/ adresinde hazırlanacak olan, interaktif harita
sayesinde, nerede kimin savaştığını görebileceksiniz. Hiç kuşkusuz, çok güzel
düşünülmüş bir özellik.Ayrıca oyunda klan sistemi de bulunuyor. Kendi klan’larımızı kurabileceğimiz
oyunda, her klan’ın bir kalesi olacak. Gardiyanların koruduğu kalenin başkanı,
“Yüceefendi” olarak adlandırılacak. Eğer bir klana giriş yapmak istiyorsanız,
Yüceefendi’den onay almanız gerekiyor. Görünen o ki Overdose Cafein ekibi hayal
gücünü iyi kullanmış. Bu tür özellikleri hiç kuşkusuz oyuna olan bağlılığınızı
arttıracaktır.
İşte oldu! Buna kendi adımı vereceğim!
The Last Mage – Spell Casters, bir çok devasa online oyuna karşın, sabit büyüler
bulundurmuyor. Büyülerinizi birbirine ekleyerek, çok daha etkili büyüler
yapabilirsiniz. Böylelikle yaratıcılığımızı da konuşturduğumuz oyunun bir başka
güzel tarafı da, yarattığımız büyülere kendimiz isim verebiliyor olmamız.
Sanırım ilerleyen dönemlerde büyülerden telif hakkı da alınabilir(!)
Oyunda yanınıza mekanik yardımcılarda alabiliyorsunuz. Zor durumda kaldığınız
anlarda, savaş yetenekleriyle size yardım eden bu mekanikleri, dilerseniz
geliştirebilirsinizde. Daha yüksek yıkım gücü için silahını, daha fonksiyonel
olması için motorunu, daha iyi savunması için zırhını geliştirebilirsiniz.
Görülen o ki The Last Mage – Spell Casters, Lineer olmayan bir oynanışa sahip.
Evil ve Good olarak 2 taraf bulunan oyunda, hangi tarafta olduklarını klanlar
belirliyor. İçerisinde sürekli küçük savaşların cereyan ettiği Spell Casters’da,
elbetteki büyük savaşlarda bulunuyor. Öyle ki her hafta Evil ve Good klanlar
arasında ödüllü, kıyasıya bir savaş yaşanıyor. Bu savaşlarda edinilen
deneyimler, hiç kuşkusuz seviyenizi arttırıyor. En yüksek experience’e sahip
Evil; “Dark Lord” , en yüksek experience’e sahip Good ise “Light Lord” olarak
adlandırılıyor. Her bölgede bir “Divine Power” mevcut. O bölgeye kim sahipse,
kutsal güç oranın Lord’una geçiyor…
Türk oyun piyasasının kıpırdanmaya başladığı şu günlerde böyle yapımları görmek
hem çok güzel, hemde geleceğe daha umutla bakmamıza neden oluyor. The Last Mage
– Spell Casters, başarılı bir Mmporg gibi gözüküyor. Özellikle bölge, klan ve
harita sistemi gayet güzel hazırlanmış. Oyun şu anda Open-Beta halinde olduğu
için sürekli yeni özellikler ekleniyor. Tabii bunların en başında Quest’ler var.
Sanırım ilerleyen günlerde, artık Türk yapımı oyunlarla zaman öldürmeye
başlayacağız. Bakalım önümüzdeki yıllar, yerli oyunların yükselişine tanık
olabilecek miyiz? Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmayın…