“Bu dünyada uygarlıktan eser kalmamıştır, gizlenebilecek bir yer de kalmamıştır!”
Dünyanın en büyük oyun geliştiricilerinden birisi olarak gösterilen ve Sony’nin büyük bir yükünü üzerinde taşımaya devam eden Naughty Dog, yaptığı projelerle bunu ispatlamış gibi gözüküyor. Yirmi yılı aşkın bir geçmişe sahip olan firma, büyümeye ve ses getirmeye devam ediyor.
Naughty Dog, her ne kadar günümüzde Uncharted serileriyle göze çarpsa da, geçmişinde yaptığı projeleri de unutmamak gerekir. Sony’nin platformlarına çıkardığı özel oyunlarla zirveye hızlı adımlarla yürümeye devam ediyor. Firma; 1996-1999 arasında Playstation 1’de Crash Bandicoot serisi, 2001-2005 arasında Playstation 2’ye çıkan Jak and Daxter oyunları ve ardından 2007-2011 arasında ise Playstation 3 için geliştirilen ve oyun dünyasına kazandırılan Uncharted serisi ile zirveye ulaşmış durumda. Naughty Dog, Spike TV 2011 Video Oyun Ödülleri’nde bir sürpriz yaparak yeni geliştirdiği projesini güzel bir video ile oyun severlerin beğenisine sundu.
Yapımın adı “The Last of Us”, Naughty Dog’un, Nathan Drake’in maceralarından sonra ilk defa gözler önüne serilen yeni projesi. Acaba bu yeni oyun, firmanın omuzlarına ağır bir yük bindirerek beklentileri karşılayacak mı? Ya da Naughty Dog’un tırmandığı zirveden aşağıya mı çekecek? Hep birlikte göreceğiz.
Bir neslin sonu ve yeni bir başlangıç
Yapımcılar The Last of Us’taki hikaye anlatımında oyunculara, doğanın eşsiz harikalarını sergilemek için ellerinden gelen her şeyi yapacakları sözünü veriyorlar. Bir önceki Uncharted serisinde beğendiğimiz çevre detayları, doğal manzaralar, renk paletleri anlaşılan bu oyunda daha iyi bir şekilde çıkartılacak. Hikayenin anlatım tarzı ayrı bir ışık parıltısı sunacak.
Bu dünyaya doğanın kendisi hakimdir. Doğa yeşilliği ile her yere ve her şeye hükmeder, hatta çıplak duran binalara dahi girer, tüm çevreyi hayat belirtileriyle doldurur. Doğanın yaşam süreci oldukça etkileyicidir, ancak aynısı insanlar için söylenemez. Doğadaki her olayı sınırsızlaştırmakta, yazıya geçirilmiş her anı sanata dönüştürerek oyuncuların yönetimine sunmak ve eğlendirmek için yaratılan bir oyun olacaktır.
The Last of Us’a baktığımızda, umduğumuz ve alışılagelmiş yerlerden esinlenecek, ancak biraz karmaşık gibi görünen bir yoldan gidilmiş gibi duruyor, ancak bu sizin neyi aradığınıza bağlı. Diğer oyunlara baktığımızda duygular ve etkileri göz ardı edilmiş, Naughty Dog ise bunların hepsini içine alacak şekilde The Last of Us’a yansıtacak gözüküyor.
Anlatılan bu kadar güzel unsurlara rağmen, hiçbir şey dikkatinizi dağıtmanıza izin vermeyecek ve hiçbir şeyi yetersiz bulma eleştirisini yapamayacaksınız. Tabii ki bu kadar övgü ve beğenilme, oyun bittikten sonra daha farklı düşünmenizi de sağlayabilir.
Joel ve Ellie
Oyunun karakterlerini incelediğimiz zaman, hikayeye bakıldığında farklı bir tarz kullanıldığını görüyorsunuz. Uncharted serilerinde yan karakterler, Nathan Drake’in ana yemeğinin yanındaki ordövr tabağı gibi duruyor. Elena ve Sully gibi karakterleri incelediğimizde, kendi hesabına çalışan değil, Drake’in gelişmesini sağlayan ve onu ön plana çıkaran birer varlıkmış gibi hareket ettiklerini görebilirsiniz. İşte The Last of Us’da bunu göremeyeceksiniz.
İki karakterimiz var. On dört yaşında bir kız çocuğu Ellie ve kırklı yaşlarda bir adam olan Joel. Naughty Dog, dümdüz ilerleyen bir hikayedeki ilişkileri anlatmaktan daha zor bir yolu seçmiş. Bu durum iki karakter arasında iyi bir zıtlık oluşturduğundan iyi bir eğlence ortamı sunacak. Joel sıkıntılı ve yorgun olarak eski dünyayı hatırlamakta; Ellie ise taze naifliği ile geçmişin nesnelerine ilgi duymaktadır. Aslında kendi aralarındaki ilişkinin birçok bakımdan ters gitmesi anlamına geliyor. Bu sıradan bildiğimiz bir kurgu olarak karşımıza çıkıyor. Her iki karakter de birlikte olmak istemezler ve aralarındaki ilişki onun için doğal olarak birbirlerine baktıkları sürece gelişir, sabit fikirli olmayı zorlayacak biçimde ilerler.
Açıkçası Joel iyi bir insan değil. Onun ahlak seviyesi yaşadıklarından dolayı iyice aşınmış ve kendi yolunu bulması için tahrip etme ve katletme isteğine kadar düşmüş. Ellie’ye gelince, onun hakkında çok az şey biliyoruz. Ancak bu ikilinin birbiriyle uyum sağlamasının bir yolunu bulmaya çalışıyoruz. Bunu daha geniş bir ölçekte ve fani dünyada yapmaya çalışacağız. The Last of Us’da, her iki karakter de bir diğeri kadar güçlü olmaya ihtiyaç duyuyor, karakterleri itibarıyla az-çok farklı olmaları ve herhangi bir şekilde aralarındaki farkı birleştirebilmeniz onlara daha fazla ilgi duymanıza neden olacak. Bireysel ve birbiriyle çelişen motifler yerine, bu çift birbirine bağımlı bir ikili olarak bu oyunda işlenecek.
Naughty Dog, Ellie’yi en az Joel kadar iyi işlenmiş ve geliştirilmiş hale getirmek istiyor. Diğer oyuna baktığımızda, Uncharted karakteri Drake gibi farklı bir kurguda oynamak istemiyorum, her iki karaktere de aynı derecede bakmak istiyorum diyorsanız eğer, bu oyun tam aradığınız yapım olacak. Şunu net söyleyebiliriz, Ellie oyunda daha önemli bir rol alacak, tükenen bir oyuncu karakteri değil de, çok daha önemli bir parça olarak bizlere sunulacaktır.
Hikaye nasıl?
Birçok oyunda olduğu gibi, bu oyunda da virüs belası karşımıza çıkıyor. Kordiseps Mantarı (Cordyceps) olarak bilinen bu tür, sporları ile böcekleri zehirliyor ve onların içinde yeniden büyüyor. Hikayede Kordiseps insanlara bulaşıyor ve mutasyon evrimi devreye giriyor. İnsanlık tarihi bu virüs yüzünden büyük bir yara alır. Sadece birkaç tane kalmış olan karantina bölgelerinde yaşamak durumunda olan Joel, Ellie’yi güvenli bölgenin dışına çıkarmayı görev edinmiştir. Güvenli bölgenin dışı “Cehennem” olarak tabir edilir.
Oyunun başlangıcında her ikisinin birbirlerinden haberi yoktur. Tanışmamaktadırlar, hatta tanışmaya bile yeltenmezler. Ellie, yetim kalmış ve çocuk yuvasına bırakılmış, orada yaşamaktadır. Joel ise oranın kapısından içeri adım atmaktadır. Kaderin cilvesi ikisini buluşturur ve bir şekilde kendilerini karantina bölgesinin dışında bulurlar.
Joel, onu bir başka yere götürmek istediğinde, Ellie eğer onlu yaşlardaki bir çocuğun iki kişilikli portresini sergileyecek olsa bu işlemeyecek. Aynı şekilde Joel de onu taşınması gereken bir yük olarak görmek yerine, duygusal bir bağ kurulmasına gereksinimi olan biri olarak algılama yolunda kendini geliştirmeye gayret edecektir. Başka bir deyişle onların ilişkilerinin gelişmesinde bu macera önemli bir role sahip olacak.
Dip Not: Oyunda adı geçen bu mantar türü Kordiseps gerçekte var olan ve bu oyunda karşımıza çıkan insanlara bulaşmış durumda. Videoda mantar türünün böceklere nasıl bulaştığını ve nasıl bir mutasyon evriminden geçtiğine şahit olacaksınız. İşte bu değişikliğin insanlar üzerinde nasıl bir etki yaptığını The Last of Us’da göreceğiz.
Naughty Dog’un iddiasına göre The Last of Us, oyun dünyasında yeni bir çığır açacak. Aksiyon/macera türüne artı olarak, hayatta kalma/korku unsurunu da eklemiş durumdalar. Oyun içinde oldukça şiddetli çarpışmalar göreceksiniz. Odaklanma noktası ağırlık olarak hikaye üzerine olacak. Indiana Jones tarzı parçaların birbirine bağlanması gerekmekte, ancak dünyanın kendisine karşı iki insanın kişisel efsaneleri heyecan uyandıracak bir tarzda verilecek. Yapımcılar grafiksel anlamda iki karakter üzerinde ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söylüyorlar.
Son nokta
The Last of Us’un oyun içi sistemleri birkaç merkezi tema üzerinde temellendirilmiş, bunlardan biri de gizlilik. “This is a Stealth Section” şeklinde anlatılan kısım oyuncunun önüne geldiğinde, kullanıcı bir uyarı gördüğünde bu kısmı istediği gibi oynayabilecek. Bu bir düşmanın görüş alanına girme ve bu alandan çıkma durumuyla alakalı bir sahne olacak. Tek tek düşmanları içinde bulundukları gruplardan uzaklaştırabilecek veya kendinize doğru çekebileceksiniz. Şu aşamada yapımla alakalı, daha doğrusu oynanış modları ile ilgili fazla bir bilgi verilmiş değil. Önümüzdeki aylar içerisinde bilgiler ve detaylar gelmeye devam edecektir. Çıkış tarihi 2012 yılı gösteriliyor, ama bahsedilen bu yapıtın 2013 yılına sarkması da mümkün. Bu kadar iddialı bir oyun, umarım tüm oyun severlerin beklentilerini karşılar.
