2002’de yayın hayatına başlayan The Shield isimli diziyi biliyor musunuz?
Şahsen ben pek fazla bilmiyorum ve izlemedim de. Polisiye olan The Shield
dizisinde olaylar Michael Chiklis’in canlandırdığı, Dedektif Vic Mackey ve
arkadaşlarının etrafından dönüyor. Aslında Michael Chiklis adı yabancı değil.
Fantastic Four’da Ben Grimm’i canlandırmıştı. The Shield, 5 senedir devam eden
bir dizi olarak gayet de başarılı olmuş. Haliyle böylesi tutulan yapımların
oyunlarının yapılması kaçınılmaz. Daha önce 24 ve Alias’ın kaderinde olan oyun
projeleri gibi The Shield’te dijital dünyaya sonunda adım attı.
Kalkan
Bazı macera ve polisiye filmlerin, dizilerin başkahramanlarının özellikleri aynı
gibidir. Orta yaşı biraz geçiktirler, başlarına buyruk hareket ederler,
üsleriyle kavga ederler; ama bunlara karşın görevlerini hep başarıyla
tamamlarlar, iyilerdir, dürüstlerdir ve sicillerinde illaki bir ton başarı
bulunur. Artık böylesi klasik hale gelen kahraman standartlarına alıştım. Oyunda
yönettiğimiz Vic Mackey aynı işte böyle. Oyunun başlangıcı dizi gibi yapılmaya
çalışılmış. Karakterimizle bir odaya girip anahtar alıyoruz, diğer odaya
giriyoruz kapıyı açıyoruz. O sırada elinde silahla başka biri geliyor,
karakterimiz onu yakalıyor ve böylece macera başlıyor. Odadan odaya giderken
(Bize verilen objektifleri yaptığımız zaman), sanki bir filmin başlangıcı gibi
Michael Chiklis, Catherine Dent vs… dizideki oyuncuların gerçek isimleri siyah
fonda ekrana geliyor.
Dedektif Vic Mackey olarak onun bunun peşine düşüyoruz. Genel olarak yapmamız
gerekenler basit. Bize verilen görevleri başarılı bir şekilde yerine getirmek.
Görevler; bir yere sessizce görünmeden girme, kanıt toplama gizlice bölgeden
ayrılma, çetedeki bilmem hangi elemanı yakalamak vs… gibi bilindik şeyler.
Bunları yapması zevkli olabilirdi, ama ne yazık ki can sıkıcı oluyor. Çünkü
oyunun monotonluğu, yapay zekanın aptallığı ve kontrollerdeki bazı sorunlar
kullanıcıyı soğutuyor. Genel manada The Shield başarısız bir yapım.
PS2’den yapılan port kötü olmuş. Bunun ilk noktasını grafikler oluşturuyor. Kutu
kutu penseyi hatırlatan grafiklerde doku kalitesi düşük ve oldukça donuk. Bazı
yerlerde yakından da bakılsa, uzaktan da bakılsa gözleri bunaltacak gibi
duruyor. Bunlara nazaran dizideki oyuncuları aynen oyuna aktarmışlar. Esas adam
Vic Mackey ve bazı diğer ana karakterlerin modellemeleri dışında görüntü olarak,
oyuncuya hoş gelecek başka bir şey yok. Sesler grafiklerden daha başarılı
sayılır. Efektlerde bir kalitesizlik var, fakat buna nazaran seslendirmeler
güzel. Yine oyundaki karakterleri dizideki oyuncular seslendirmiş. Zaten
seslendirmelerin kalitesi hemen belli oluyor.
Aksiyon
Yapay zeka çok dengesiz. Silahların önüne lapin gibi atlayan rakiplerimiz,
sessizce ilerlememiz gereken görevlerde en ufak bir ses çıkardığımız zaman,
sanki kulaklarında radar varmış gibi bizi buluyorlar. Ama bunun dışında
düşmanlardan başka bir şey beklemeyin. Aksiyonda sadece karşımızda durup arada
ateş etmeye çalışıyorlar o kadar. Oyunda çeşit olarak silah var, ancak silahla
aksiyon dışında yumruklarımızı da konuşturabiliriz. Özellikle sıkışılan anlarda
yumruklar oldukça hayat kurtarıcı olabiliyor.
Oyunda diğer detaylardan biri, bulunduğumuz ortamdaki belli noktalarda arama
yapabilmemiz. Bir yere geldiğimiz zaman sol tarafta “F” ye basmamız için bir
işaret çıkıyor. Eğer F’ye basarsak, ekranın sağ tarafında bir rozet çıkıyor.
Fareyi rozetin sütünde dolaştırıyoruz, eğer rozet üstünde doğru yeri tutturursak
ekstra silah, cephane veya başka şeyler bulabiliyoruz. Bu arama işinin ne kadar
yarar sağladığı belli değil, ama oyuna az biraz değişiklik katabiliyor.
Kontroller aslında fena yapılmamış. Yani fare kullanılması ve normal FPS kontrolleriyle
karakterimizi hiç değilse yönetebiliyoruz. Fakat kamera bazı zamanlar o kadar sarpa
sarıyor ki, bu rakipler tarafından yakalanmanıza veya vurulmanıza neden oluyor.
Sonuç olarak The Shield başarılı bir dizi olabilir, ancak oyunu gerçekten
başarısız ve kötü. Vasatın altındaki yapımda ana karakter modellemeleri ve
seslendirmeleri dışında bir şey yok. İllaki yeni aksiyon oyunu için yanıp
tutuşuyorsanız, The Shield tavsiye edemeyeceğim bir oyun olacaktır.