Oyun Ön İncelemeleri

Tom Clancy’s Splinter Cell: Conviction

Değişimler, bazen gereklidir. İyi veya kötü sonuçlar doğurabilir, ama burada
sorulması gereken soru, değişime sebep olacak etken nedir? Mecburiyet mi, yoksa
daha rahat bir yaşam tarzı benimsenmesi mi? Sam Fisher, buna zorlandı
diyebiliriz. Mecbur kaldı. Uzun bir süre boyunca yürüttüğü görevleri ve başarılı
kimliği, kendilerine engel olduğunu düşünen gizli kurumlarca yok edilmek
istendi. Önce bir trafik kazasında kızını kaybetti, ama bu sıradan bir kaza
değildi. Sonrasında ise, yakın arkadaşı Lambert’i öldürmek zorunda kaldı. Double
Agent’ta farklı iki kişiliği canlandırmak zorunda olan Sam, aslında her iki
kişiliğinde de kendisinin çamura battığını fark edememişti ki, bir suçlu olarak
damga yiyip, kaçak hayatı yaşamaya başlayana kadar…

Uzun süren bir karmaşa

Double Agent’la farklı bir yapıya adım atan Splinter Cell (SC) serisi,
Conviction ile yeni bir çizgi oluşturma peşinde. Oyun ilk kez 2006 yılında
İnternet’e sızdırılan bir takım dokümanlar neticesinde ortaya çıkmıştı. Ardından
doğrulama haberi gelen yapım için, 2 yıllık bir gelişim süreci öngörüldü. Fakat
ne olduysa bundan sonra oldu. Artık bir kaçak hayatı yaşayan, saçı sakalına
karışmış yeni Sam Fisher, pek de beğenilmemişti. Radikal bir kararın ardından
oyun iptal edildi. Conviction, yeniden yapımına başlanan ilk Splinter Cell oyunu
olarak hafızalarda yer edindi. İlk kez E3 2009’da görücüye çıkan Sam, karizmatik
yapısıyla yine ayakta olduğunu kanıtlıyor.


“Sam bu sefer daha acımasız ve daha karanlık. Rakiplerine zarar vermekte hiç çekinmiyor.”


Böyle olmamalıydı

Sam, görev gereği yapması gerekeni yapmış ve köşesine çekilmişti. Fakat onun
için hazırlanan tuzak, kısa sürede devreye girdi ve bu işlerin aslını bilen tek
kişi, Anna Grimsdóttír’di. Yeni oyunun odak noktasını Sam Fisher oluşturuyor. Ne
bir görev, ne de farklı bir isim söz konusu değil. Sam Fisher, kızını
kaybetmesinin acısını hâlâ yüreğinde taşıyan bir adam olarak karşımıza çıkıyor.
Artık eskisi gibi genç olmasa da, hissettiği tek duygu olan intikam sayesinde
halen daha çok güçlü bir adamdır ve 50 yaşını da devirmiştir.

Seriyi oynayanlar hatırlayacaklardır, önceki oyunlarda birkaç adam dahi
öldürürsek görevimiz başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Dolayısıyla sadece
belirlenen hedefe yönelmemiz ve istenen belgeleri ele geçirmemiz gerekiyordu.
Double Agent’ta biraz daha öldürme inisiyatifi kullanılsa da, Conviction sınır
tanımayan tek SC oyunu olacak. Çünkü bu kez herhangi bir görev çabası yok. Sam,
her şeyini kaybetmiş bir adam psikolojisiyle saldırgan bir tavır sergileyecek.
Kimi zaman silahlarını bir kenara bırakıp, yakın dövüş teknikleriyle de
düşmanlarını alt edebilecek. Yapımda, kendini aklamak ve kızının intikamını
almak isteyen bir insanın mücadelesi var. Sam, ayrıca mücadelesi sırasında bir
duvarda veya asfalt üzerinde, eski bir filmi andırır tarzda çeşitli
Flashback’ler görecek ve bunlar da onu daha sinirli bir hale getirmeye yetecek.Var mı Sam’e yan bakan?

Oyun mekaniğinde tamamıyla değişikliğe gidilmiş. Sessiz sakin koridorlar,
karanlık sokaklar, Conviction’da yerini yaşayan bir dünyaya devrediyor. Detaylı
iç ve dış mekân tasarımları sayesinde, gerçek bir dünyanın içerisinde yer
aldığımız hissine kapılmamız olası. Çevredeki her insanın bir işi var ve hiç
biri piyon değil. Yeri gelecek onların arasında saklanarak sıradan bir vatandaş
konumunda yet alacağız, yeri gelecek onlara görünmeden gizli işler peşinde
koşacağız. Binalardaki çıkıntılara, borulara tırmanabilecek, karanlık bölgelerde
saklanarak öldürmek istediğimiz kişileri bekleyebileceğiz.

Conviction’da insanların kuru kalabalıktan ibaret olmadığını yapay zekâ
seviyeleri sayesinde anlayabiliriz. En ufak bir şüpheli hareketimizde tedirgin
olabilecekler. Yapımda yer alan “Son hareket” sistemi sayesinde, düşmanlarımızı
şaşırtabileceğiz. Şöyle ki, bir merdivenden aşağıya atladık diyelim. Atlayış
esnasında Sam’in beyaz bir gölgesi, merdiven başlangıcında kalıyor. Bu sayede
düşman güçler, o kısma yönelmeyi deniyor. Biz de bu süre zarfından farklı bir
bölgeye geçerek kolayca düşmanlarımızı öldürebiliyoruz. Kapıları açmadan
cihazlarımızla içerisini gözleyebiliyor, ses dinleyebiliyor ve karakterlerle
aramızdaki mesafeyi hesaplayarak onları öldürebiliyoruz. Üstelik bu öldürme
anları, ağır çekim olarak ekranlara yansıyor.


“Oyunda modifiye edilmiş Unreal Engine 2 kullanılıyor ve genel olarak grafikler kaliteli gözüküyor.”


Üzerinde yer alacağımız haritalara baktığımızda ise, önceki SC’lerde olduğu gibi
dinamik çevre koşullarına duyarlı olduğunu görüyoruz. Fakat detaylar bu kez daha
da fazla. Yine her nesne kırılıp dökülebiliyor, düşmanlarımıza zarar vermek için
bize yardımcı olabiliyor. Fizik motoru konusunda Conviction’ın başarılı bir oyun
olması büyük bir ihtimal. Grafikler ise gerçekten kaliteli gözüküyor.
Yapımcılar, Conviction’da da Unreal Engine 2’nin geliştirilmiş bir versiyonunu
kullanıyor. Hatırlarsanız Ubisoft Montreal, Chaos Theory ile bu motoru yeniden
yaratmıştı. Aynı gelişmeler, Conviction için de mevcut. Çevre detayları,
ışıklandırmalar ve Sam’in tasarımları gibi başlıca detaylar çok güzel görünüyor.
Tüm bu güzelliklere, hiçbir yükleme ekranının olmayacağı gerçeğini de
eklediğimizde keyifler daha da artacaktır.

Artık bitsin bu bekleyiş!

Bir kez daha Michael Ironside tarafından seslendirilecek Sam Fisher, yeni
macerasında yaklaşık 12 saatlik bir senaryo oynanışı sunacak. Bunun yanında
Ubisoft Montreal, ayrıca multiplayer modlar için de çalışıyor. Henüz online
modlar hakkında pek bilgi bulunmuyor. Yine de yapımcıların belirttiğine göre,
oyun piyasaya çıktıktan sonra, onu taze tutmak için DLC paketleri de
hazırlanacak. X360 ve PC için geliştirilen Splinter Cell: Conviction, önümüzdeki
sonbahar döneminde raflarda olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu