Duyurulduğu günü hatırlıyorum… Önce “yine mi Tomb Raider ya yeter!” düşüncesi akıllardan geçti ama ardından oyunun yapımcı firmasının değişmesi bir umut verdi bizlere. Sonuçta ömrü hayatı Lara Croft ile birlikte geçen, Tomb Raider ile yatıp kalkan bir neslin çocuklarıydık biz değil mi?
Ardından geçen zamanda Square Enix, hiçbir şey söylemeyerek bizleri merakta ve muallakta bırakmaya devam etti. Sonra ilk ekran görüntüsü geldi. Lara kızımız evrim geçirmişti. Aslında geçirdiği şey evrimden öte devrim denilebilecek düzeydeydi. Dünyanın sayılı zenginlerinden olan seks bombası Lara Croft gitmiş, yerine üstü başı pislik içerisinde çıtı pıtı bir kızcağız gelmişti.
Bu durum önce tabii ki tepki çekti. Sonuçta Square Enix kendinde böyle bir hakkı nasıl bulabilirdi ki? Lara Croft değil başka bir kadın koysaydınız bari dedi insanlar. Bazıları ise bu yeni 21 yaşındaki çıtır kadına aşık olma yoluna gitti. Seks bombası olmayabilir ama “evlenilecek kadın yahu” diyen birçok insan tanıyorum forumlarda.
Sonuç olarak hepimiz bu yeni yüze alıştık ve içimizden biri olarak görmeye başladık. Peki Lara Croft bu kadar değiştiyse, Tomb Raider nasıl olacaktı? Oyunun her şeyi değişecek miydi? Yayımlanan videolara kadar hiçbir fikrimiz yoktu ama artık oldukça kesin fikirlere sahibiz.
Evet oyun tamamen değişti. Artık iki elinizde sonsuz mermisi olan silahlarla mağara içlerinde dinazor avlamak yok. Artık hayatta kalmaya çalışan ve bunun için gerçekten ağır bir mücadeleye girmesi gereken Lara Croft var…
Bir kazazede doğuyor
Lara Croft, seriye “reset” atıldığı için tekrar en başa dönmüş durumda. Hayatının ilk macerasını yaşayacağından habersiz bir şekilde oturduğu geminin batması sonucu kendini tam anlamıyla bir hayatta kalma mücadelesinin içerisinde buluyor. Lara’yı bacaklarından asılı olarak bulduğumuz andan itibaren başlayan macera yaralanmalar ve çığlıklar eşliğinde sürüyor.
Yeni Lara Croft’a göz atmamız gerekirse, şahsi fikrim olarak hem tasarımını hem de yeni tarzını oldukça beğendiğimi söylemem gerekiyor. Görünüş açısından ise grafikler gerçekten çok gerçekçi duruyor.
Sonuçta bu oyunu diğer Tomb Raider oyunları ile kıyaslamamız gerekirse, aralarında o kadar büyük bir fark var ki, kelimelere sığdırmak mümkün değil. Bu yüzden aşağıda göreceğiniz ekran görüntüsüne bakmanızı rica ediyorum. Lara Croft’un ilk oyundan tekrar son oyuna kadar geçirdiği tüm evrime göz atabilirsiniz.
Evet yeni Lara Croft’u ise yayımladığımız ekran görüntülerinden zaten biliyorsunuz. Bugüne dek yapılmış en detaylı grafik çalışmasını göreceğimiz yeni Tomb Raider’da sürekli olarak yaralanmalar ve anlık tepki vermemizi gerektiren durumlarla karşılaşacağız. Zaten Square Enix’in amacı, Lara Croft’un yaşayacağı sıkıntılı anları oyuncunun da hissedebilmesi olarak belirlenmiş.
Oyunda amaç genel olarak Tomb Raider’ın amacı ile aynı gibi görünse de, asıl derdimiz hazine peşinde koşmak değil bu kez. Videoya dikkat ettiyseniz, bir meşale bulması bile Lara’yı sonsuz rahatlatabiliyor. Eskiden olsaydı yakardık Flare’ımızı koştura koştura yolumuza devam ederdik. Ayrıca artık sağda solda sağlık paketleri ya da silahlarla mermileri yok.
E3’te yayımlanan oyun içi videonun, oyunun tutorial bölümü olduğunu söyleyen tasarımcılar, oyun dinamiklerini ve element fiziğini oyunculara tam olarak anlatabilmelerinin çok önemli olduğunu söyleyerek, bu öğrenileceklerin oyunda hayatta kalabilmek adına anahtar rol üstleneceklerini de ekliyor açıklamalarında.
“Base Camp” adlı kullanıcı arayüzüyle tanışın
Yeni Tomb Raider’ın diğer oyunlara göre en büyük farkı çizgisel oynanışın dışına çıkıyor olması aslında. Özellikle oyuna eklenen Boot Camp adındaki kullanıcı arayüzü bu yeni Tomb Raider’ı seride çok farklı bir yere koyuyor otomatik olarak.
Çünkü bu Boot Camp sayesinde bölgeler arasında hızlıca yolculuk edebilecek, eşya üretebilecek ya da geliştirmeler yapabileceksiniz. Ayrıca kendinize eşyalar da satın alabiliyorsunuz diyor tasarımcılar.
Tomb Raider’ın ara videoları ve oyun içi görüntülerden oluşan diğer videoları da o kadar profesyonelce hazırlanmış ki, oyun oynamayan birisi uzaktan gördüğünde, “hangi filmi izliyorsun?” sorusunu soracaktır emin olabilirsiniz.
Square Enix’in bu grafikleri yeni nesil konsollara ihtiyaç duymadan hazırlamış olması, Battlefield 3 için “konsolun gücü yetmedi” diye açıklama yapan DICE yetkililerine eminim ki ilaç gibi gelecektir…
Sonuç olarak elimizde tuttuğumuz oyun bir Tomb Raider oyunu ama yalnızca Tomb Raider oyunu değil. Yepyeni bir oyun türü doğuyor dersek yalan söylemiş olmayız. Muhteşem grafikleri, inanılmaz seslendirmesi ve atmosferi, sinema filmlerini andıran sahneleriyle karşımızda Tomb Raider’dan çok daha öte bir şey durduğunu söyleyebiliriz.
Square Enix, Tomb Raider serisinde her zaman görmek istediğimiz çaresizlik ve hayatta kalma çabasını bizlere sunacak gibi görünüyor. Eh oyunun senaryosu da fanatik bir Tomb Raider severi tarafından yazılıyor.
Geriye bir tek 2012 yılının sonbahar aylarını beklemek ve tabii ki bir PlayStation 3, Xbox 360 ya da PC sahibi olmak kalıyor bizlere. Tabii ki çok uzun bir süre var ve hem grafikler hem oynanış hem de genel tasarım ile ilgili çok fazla değişiklik yapılacaktır diye düşünüyorum.
“Gel artık Lara Croft, daha fazla bekletme bizi” diyerek yazımı noktalıyorum. İyi beklemeler efendim…