Hiç Ssx oynadınız mı? Hani karlarda süzüldüğümüz, rakiplerimizi geçmeye çalıştığımız, bulduğumuz her çıkıntıda dengeye durmaya çalıştığımız, havada akrobatik hareketler yaparak boost’umuzu kullanıp hızlandığımız ve blurlaşmayı hissettiğimiz o güzel oyun serisinden herhangi birini? Cevabınız evet mi? O zaman sadece o oyunu çok sevdiyseniz sizi yazının devamına davet ediyorum, yok, hayırsa cevabınız yazıyı okumayı bu noktada bırakmak size emin olun ki çok şey kaybettirmeyecektir. Baştan diyeceğim şu ki; ssx’in son versiyonunu veya bu oyunu almak arasında kararsız kalırsanız ssx’e yönelmeniz sizin için daha hayırlı olacaktır. Bu türün delisiyseniz ikisine de kavuşun. Ne türü mü? Buyurun yazının devamına…
Wii’den sonra Ps2…
Tony Hawk’s Downhill Jam; 2006 sonlarına doğru Wii’lerde boy göstermiş ve wii kontrolleri sayesinde değişik olma arzusuna kavuşmuş ancak çok da başarılı olamamış bir oyun. Burada sizlere yılların Tony Hawk’s serisinin geçmişinden bahsetmeyeceğim. Ama şunu bilin ki; bu oyun diğer oyunlarından birazcık farklı. Aynı zamanda başka bazı oyunlarla da çok aynı…
Tony Hawk’li bir videoyla oyun açılıyor. Bu videoda bir oyun içi görüntü, bir gerçek kaykay videolarından görüntü şeklinde ilerleyen bir giriş demosu var. Sonrasında ise karakterler tek tek tanıtılıyor. Bu karakterlerden birisi de Tony Hawk. Budd, Ammon, Mac Kenzie, Kyla, Gunnar, Tiffany, Jynx, Crash, Kevin, Fang, Victor, Skyler, Custom isimli karakterler oyunda mevcut. Ayrıca dilerseniz kendi karakterinizi yaratıp onla da oynayabiliyorsunuz. Bu hali hazır oyuncular; hız, dönüş, denge, zıplama gücü ve dövüş kabiliyeti yönünden birbirlerinden ayrılmaktalar.
Ana menümüzde; Downhill Challenge, Multi Player, Options, Help ve Quit seçenekleri mevcut. Multiplayer’da ekran ortadan ikiye bölünüyor ve arkadaşlarınızla parkurlarda yarışıp, onları yenip puan toplamaya çalışıyoruz. Bizim esas işimiz de elbette ki Downhill Challenge…
8 ortamdaki 90’dan fazla müsabakayla haşir neşir olmak için oyunumuza karakterimizi seçtikten sonra başlıyoruz. Aynı zamanda, yarışları kazandıkça yeni pek çok seçeneği de açabiliyoruz ve bunlardan birisi de kaykaylar. Oyuna Basic isimli kaykayla başlıyoruz. Yine hız, dönüş, denge, zıplama gücü ve dövüş kabiliyeti(!?) bakımından birbirinden ayrılan kaykaylar. “İlerledikçe daha iyileri açılıyor.” biçiminde çeşitliler.
Az önce belirttiğim gibi oyuna girerken Tony Hawk’li video çıkıyor ve bu videolar neredeyse hep tekrar biçiminde olduğundan dolayı bir yerden sonra kabak tadı vermeye başlıyor. Kabağın günahı nedir bilemem ama, kötü bir yiyecek olmayı kabullenmek zorunda kalmış bir şey gibi görürüm hep…Oynat Uğur’cum.
Sonrasında oyun artık başlıyor. Arazimizde amacımız rakipleri geçip birinci olmak. Aslında ilk üçe girmek yeterli oluyor, ama tabii ki daha yüksek yerler, daha çok puan demek. Yarışı kazanmak için; L1, R1 ile sağ-sol yumruklar atarak rakiplerimizi düşürebiliriz. Bir engebeden yukarı süzüldükçe yön tuşlarıyla akrobatik hareketler yapabiliriz. Etrafta sessiz sakin bizi izleyen insan topluluklarına da yumruklar atabiliriz. Bunların hepsi boost’umuzu dolduruyor. L2 ile de kullanıp, etrafın blurlaşmasını, bizim de çok hızlanmamızı keyifle izleyebiliyoruz. R2 ise tam tersi. Geriye doğru yaslanıp yavaşlayarak daha değişik bir gidiş yapabiliyoruz. Bazı merdivenler dahil bulduğumuz her çıkıntıya X ile zıpladıktan sonra üçgen tuşuyla dengede durmak için çıkabiliyoruz. Ve sol analogla da dengede durmayı sağlıyoruz. Aynı zamanda ekranda bir görüntü çıkıyor ve o görüntüdeki imgeyi tam ortada tutmaya çalışıyoruz.
Peki Genel Özellikler Neler?
Belli yarışları kazandıkça yeni rütbelerin(rank) açıldığı oyunumuz T.H.D.J’de grafikler emektar aletimiz için idare edebilir konumda. Oyun genel olarak eğlenceli ama Lineal, çizgisel, aynı, tekrar eden, monoton… Kısacası sıkılabiliyorsunuz bir yerden sonra. Ayrıca da çok zorlu değil maalesef. Tüm bölümleri zorlanmadan geçmek mümkün. Yükleme süreleri ise gayet ideal. Akışkan bir oynanış da söz konusu. Seslerde maalesef çok sıkıcı. Arkadaki müziklerden artık gına geldi. Nba Live 07’de duyduğum bazı parçaları bu oyunda da duymam benim için kabak üstüne lahana sürprizi oldu.
Son olarak beni en mesut eden olaydan bahsedeceğim. O da kestirme yollar… Bu yollar ok işaretiyle sizlere gösteriliyor ve dolanmadan şak diye oradan gitme şansınız oluyor. Ayrıca bonus bölümler de eğlenceli. Yuvarlaklar borular içinden geçip akrobatik hareketleri yapıp puan toplamaya çalıştığımız bölümler olsun, insanlara vurup vurup, en çok insanı pist sonuna kadar kısıtlı süremiz içinde yere yığarak altın madalyaya ulaşma çabamız olsun bu oyundaki tuz biberler diyebilirim.
