Trackmania Sunrise – Demo İnceleme

Küçükken çok arsız bir çocuktum ve sırf bu yüzden annem ile babam beni evden
çıkarıp da gezmeye götürmeyi pek istemezlerdi. Maksimum 8 yaşımdaki halimden
bahsediyorum ve o zamanlar, şimdiki gibi bilgisayar ile o kadar haşır neşir
değildim. Ama buna rağmen Commodore64’e kafa ayarı yapmasını biliyordum. Ve
tasolarım! En son saydığımda 1000’e yakındı. Her neyse! Yine ailem, elleri
mahkûm gidilecek yere benimle giderlerdi; ama eve döndüğümüzde en az bir tane
Majorette, sayemde oyuncakçıdan alınmış olurdu. Majorette denen şey; küçücük
demir parçasını orijinal otomobillerin neredeyse tamamen aynısına biraz da
kaliteli şekilde oyuncağa dönüştürüveren bir firma. Gerçi o oyuncak arabalara o
ismi ben takmıştım. Majorette aşağı, Majorette yukarı. Siz ise onlara alelade
bir şekilde “oyuncak araba” da diyebilirsiniz; ama ben, bu şaheserler ile
koskoca bir çocukluğu geçirdiğim için onlara efsane derim. Ve öyle ki, 200’den
fazla Majorette’im vardı benim. Oynamadığım bir gün, eğlenmediğim bir saniye
bile hatırlamıyorum. Ve TrackMania bana nedense onları hatırlatıyor sürekli.

TrackMania’m var artık benim!

Aslında TrackMania’dan bahsederken araya oyuncak arabalar sıkıştırmak biraz
abes. Room Zoom gibi bir oyun hakkında konuşurken oyuncaklardan konuyu
açabilirdik; ama burada biraz alakasız durdu gibi. TrackMania’nın oyuncaklar ile
alakası kurulabilecek tek noktası; yol parçalarını birleştirip kurduğumuz,
üzerine de elektrikle çalışan arabaları yerleştirip uzaktan kumanda ile
arkadaşlarımızla oynadığımız oyundan öteye geçemez. Çünkü ilk oyunun en büyük
özelliklerindendi kendi yolumuzu kurup da üzerinde yarışma olayı. Elbette bundan
da ibaret değildi. Maziyi hatırlatan araçlar çok etkileyici ve eğlenceliydi. Yol
üzerindeki çeşitli hızlandırıcılar ile resmen kördüğüm olmuş yollarda son sürat
ilerlemek ne büyük bir adrenalin kaynağıydı. Oynarken zevk aldığım oyunlar
arasındadır TrackMania, o kadar yeni ve biraz da basit olmasına rağmen.

Oyunun ikincisi de aslında duyurulalı çok uzun bir süre olmamıştı.
“PistÇılgınlığı: Günışığı” ne anlama geliyordu? Oyunun full versiyonu çıkana
kadar yapımcılar demosu ile yetinmemiz için internet aracılığı ile piyasaya
sürdüler. 220 MB’lik dosyayı yükledikten sonra bu kez biraz daha modern araçlar
ile muhteşem bir arcade yarış oyunu oynayacağımı biliyordum. Oyun açıldı ve sade
bir arabirim ile yarışa giriş yaptım. Görünenler gayet sevindiriciydi. Çünkü ilk
oyundan aklımızda kalan çoğu özellik Sunrise’da yoktu(?!).Öncelikle kendinize bir profil ismi yaratıp arabanızı seçmeniz lazım. Demo’da
seçebileceğimiz yarış seçenekleri ve arabalar haliyle kısıtlı. Tek bir model
arabamız var. Aracımızı istediğimiz renkte boyayabilme şansına sahibiz. Adımızı
yazıp sticker olarak da arabanın orasına burasına yapıştırabiliriz. Görsel
olarak da birçok şey eklenmiş TrackMania’ya. Bunların arasında gece yarışları en
önemlisi. Özellikle aracın farları ile aydınlanan yollar ve etraftaki ışıkların
yansımaları, gökyüzünün oluşturduğu atmosfer tek kelime ile harika olmuş. Farklı
mekânlar ile birlikte kumsalda da yarışabilme imkânına sahibiz artık.
Araçlarımız ise çok çok çok hızlı. Artık elimizde hurda yığınları değil; hız
delisi, araba demeye bin şahit isteyen şeytanlar var. Oyun içerisinde herhangi
bir hız birimi belirtilmemiş; ama, sağ alt taraftaki hız göstergesinde “1000”
sayısını görmek beni ürkütmedi desem yalanın kuyruklusunu söylemiş olurum.

Ver onu,,, benim o!!!

TrackMania: Sunrise’ın ilk oyundan epey farklı yönleri olacak gibi duruyor
demoya bakacak olursak. Yine birbirinden acayip parkurlarda yarışıyoruz. Oyunun
bu özelliği, belki de ilk oyundan bu yana korunan tek özellik. Çünkü oyuna dair
her şey değişmiş ve çok da işe yaramış. Araçlarımız çok hızlılar, yerçekimine
nazire yaparcasına oradan buraya uçup duruyorlar ve eklenen yeni yol seçenekleri
ile TrackMania adı altında Tony Hawk olmamız isteniyor. Oyunun modları ise
değiştirilmemiş. Zamana karşı yarışabiliyoruz ve puzzle seçeneği ile başlangıç
ve bitiş noktaları arasını sahip olduğumuz yol parçalarını en uygun bir biçimde
kullanarak birleştirmemiz isteniyor.

Oyun çok yakın bir tarihte çıkacak ve eminim ki bu senenin en iyi yarış
oyunlarından birisi olacak. PC’cilerin asla kaçırmaması gereken bir oyun
olduğunu düşünüyorum. Ayrıca oyunun demosunu indirip kurduğunuz takdirde
internet üzerinden de oyunun demo sunucularına bağlanarak oynayabiliyorsunuz ve
onlarca farklı pistte rakiplerinize karşı yarışabiliyorsunuz. Ben TrackMania:
Sunrise’a dair pek eksi bir yön açıkçası bulamadım. Demo olması sebebiyle iki
tane müziğimiz var; ama, orjinalinde bu kadar az olacağını sanmıyorum. Araçların
hasar almaması da bir arcade oyunu olması yüzünden es geçilebilecek bir ayrıntı.
Güya bu yazıyı yayına giriş tarihinden bir gün önce yazmayı düşünüyordum; ama
oyunu bırakıp da yazının başına bir türlü oturamadığımı da itiraf etmek
istiyorum. Kesinlikle edinin ve oynayın.

Exit mobile version