Transformers: War for Cybertron

Bir devre damgasını vuran en önemli konseptlerden birisidir Transformers. Muhteşem araçlardan, yıkım makinelerine dönüşen robotların savaşlarını ilgiyle takip etmiştik. Öyle ki bu makineler, beyazperde ve oyun dünyasında da karşımıza çıktı. Transformers: The Game, Transformers: Revenge of the Fallen gibi yapımlardan sonra, şimdi PC, PS3 ve Xbox 360 için Transformers: War For Cybertron geliştirildi. Bu sefer Transformers: Prime hikâyesinin daha da gerisine gidiyoruz. War for Cybertron ile birlikte, Decepticon ve Autobot’ların savaşı nelere dayanıyor, daha iyi anlama şansına sahip oluyoruz. Oyunun diskini sürücünüze taktıktan sonra, kendinize yemek yapıp yiyebilirsiniz, zira up uzun bir yükleme süresini beklemektense, ana ihtiyaçlarınızı karşılamak daha mantıklı olacaktır.

Araçlar ve robotlar

Ana hikâyeyi şu şekilde özetleyebiliriz; Megatron, mekanik gezegen Cybertron’un çekirdeğine kara bir enerji göndermeye ve en büyük olmaya uğraşırken, Zeta Prime’ın ölümüyle birlikte liderliğe soyunan Optimus Prime ve arkadaşları, Megatron ve Decepticon’ları durdurmaya çalışıyor. Genelde ilerleyişler bu hikâye döngüsü üzerine kurulu.

War For Cybertron, iki ana campaign’e ayrılmış. 5 bölüm Decepticon’larla, 5 bölüm de Autobot’larla. İstediğimizi seçerek oynayabiliyoruz, ancak hikâye sırasını takip etmek istiyorsanız, önce Decepticon, ardından da Autobot’ları oynamanızı tavsiye ediyoruz. Bölümleri ve checkpoint’leri geçtikçe, daha sonra tekrar dönebileceğimiz şekilde hepsi açılmaya başlıyor. Görevler tek kişiliğin yanında, co-operative olarak da oynanabiliyor. Her görevin başında, o bölümde görevli olan 3 robottan, özelliklerine göre istediğimizi seçebiliyoruz. Kalan diğer 2 robot da yapay zekâ tarafından yönetiliyor.



Oyunumuz 3. şahıs bakış açısına sahip. Gördüklerimiz sonucunda grafiklerin bizi maalesef hayal kırıklığına uğrattğını söylemeliyiz. Neredeyse PS2 zamanlarına yaklaşan görseller var. Uzaktan bakıldığı zaman, ışıklandırma efektleriyle birlikte fena durmuyorlar, ancak ekrana yaklaşdığınızda aksaklıklar ve tekdüzelik daha çok belli oluyor. War for Cybertron, daha çok shoot-em up mantığıyla hazırlanmış. Önünüze çıkan herkesi öldürmek ve gereken düğmeleri aktif hale getirmekten başka yaptığınız bir şey yok. Ufak tefek zıplama bulmacaları, bu monotonluğu pek bozamıyor.

Alışılagelmiş Transformers konseptine istinaden, her robot kendine has bir araca dönüşüyor, hepsinin değişik özellikleri ve güçleri bulunuyor. Üzerimizde iki silah taşıyabiliyoruz ve kullanabileceğimiz 2 özel gücümüz var. O an taşıdığımız silaha göre hareket kabiliyetimiz kısıtlanabiliyor. Araç halindeyken yine araca özel bir güç kullanma şansına sahibiz. Bunları kullandıktan sonra tekrar şarj etmek için öldürdüğümüz düşmanların üzerlerinden düşen parçacıkları toplamak şart.

Kontrol sistemi bize herhangi bir zorluk çıkartmıyor ve kısa zaman içerisinde rahatça ölüm kusmaya başlıyor, uçanı kaçanı rahatlıkla haklayabiliyoruz. İlerledikçe, mekanların çok fazla değişmediğini ve genelde aynı yapıya sahip olduklarını fark edeceksiniz. Genelde bir süre ilerliyor, sonra geniş alana geliyor, burada da gerekli düğmeyi aktif hale getirdikten sonra bir süre kapışıp bir sonraki alana geçmek için gereken kapının açılmasını sağlıyoruz. Bu döngünün pek fazla değiştiğini söyleyemiyoruz.

Cybertron günlüğü

Tek kişilik oyun modunda, yanımızdaki robotların yapay zekâ tarafından yönetildiğini söylemiştik. Dolayısıyla,  bize ne kadar yardımcı olabildiği önem kazanıyor. Bu konuda olumlu cümleler kurabilmek zor. Yardımcılarımız bizimle birlikte savaşıyorlar, ancak genelde bitirici hareketleri bizden bekliyorlar ve yine biz tek başımıza savaşıyormuşuz gibi oluyor. Neyseki en azından özel güçlerinin farkındalar ve zaman zaman bunlara başvurmayı akıl edebiliyorlar. Düşmanların yapay zekası ise daha acınacak halde. İnanması zor ancak ben şahsen bilgisayar tarafından hiç öldürülemedim. Havada ve karada birçok çarpışmamız oluyor, ancak düşmanlar pek fazla zorlayamıyor.

Transformers serilerinin tanıdık robotlarını kontrol edebilme şansına sahibiz. Decepticon’lardan Megatron, Skywarp, Starscream, Thundercracker gibi; Autobot’lardan da Optimus Prime, Ratchet, Warpath gibi karakterleri kontrol edebiliyoruz. Bazıları multiplayer modunda açılıyor. Hepsinin kendilerine has özellikleri ve özel güçleri bulunuyor. Ayrıca seslendirmeleri kaliteli yapılmış ve konseptten de alışılagelmiş karizmaları devam ediyor.



Multiplayer oynandığı zaman Transformers: War For Cybertron, biraz daha olumlu sinyaller veriyor. Bir kaç kişi multiplayer olarak çeşitli modlarda kapışmak gayet eğlenceli. Escalation modu, hayatta kalana kadar üzerinize gelen düşmanları öldürdüğünüz ve para kazanarak haritaların kilitli yerlerini açtığınız bir mod. Bunların yanında klasikleşmiş team deathmatch, deatchmatch modları; capture the flag özelliği taşıyan conquest  ve yakın dövüş olarak kapışılan code of power modları bulunuyor.
Bu robota güvenme

Transformers: War For Cybertron, iyi bir konsept olmasına rağmen, tek düze oynanışı ve grafiksel olarak sönük kalmasından dolayı çok puan kaybediyor. Yine de shoot-em up severler için bir süre eğlence vaat ediyor, ancak onlar da yapay zekânın zayıflığı nedeniyle oyundan vazgeçme noktasına gelebilir. Vakit geçirmelik bir yapım olarak nitelendirebileceğimiz Transformers, uzun soluklu ve müptelası olacağınız bir ürün değil.

Exit mobile version