Tropico 4

Tropico 4 beraberinde getirdiği yeniliklerin yanında eski havasından bir şey eksiltmeden karşımıza çıkıyor. Bu yeni oyunda eski alışkanlıklarımızı sürdürürken yalnız olmayacağız. Artık bakanlar kabinesi bizim yardımımıza koşacak. Amerika ve Rusya’nın yanına Orta Doğu ve Avrupa ülkeleri ile Çin de katılacak. Atmosferi daha neşeli, olayları daha şaşırtıcı ve zevki kat kat artmış şekilde Tropico 4 ile kendimizi tatil yapıyormuş gibi hissedeceğiz. Haydi herkes adaya.

1950 seçimleri
Tropico serisi benim için her zaman bir inci tanesi kadar özel olmuştur. Buna benzer pek çok oyun gelip geçmiş olsa bile –ki bazıları Tropico’dan da iyidir- ben her zaman için bu ufak ada yönetimini çok sevmişimdir. O kadar ki oyuna dalıp saatlerce oynadığım için bu yazıyı saat sabahın 05:45’inde yazmaya başladım. Dolayısı ile arada uyuklarsam kusuruma bakmayın.

Ama benden bahsetmenin sırası değil şimdi. Gelin yeni adamızda bizleri neler bekliyor ona bir bakalım.

İlk başta eğitim (tutorial) bölümü ile girizgah yapmak yerinde olacaktır. Bu tür simulasyon oyunlarında olduğu gibi Tropico’nun da en önemli yerlerinden bir tanesidir tutorial bölümü ve eğer ilk defa bir Tropico macerasına atılacaksanız sizlere ilk önce tutorial bölümünü oynamanızı şiddetle tavsiye ederim. Dört parçadan oluşan bu bölümde oyunun temel mekaniğini, eski oyunlardan bu güne kadar gelen özelliklerini ve dördüncü oyunla birlikte getirdiği yenilikleri öğreneceksiniz. Benim fikrim bölümün biraz daha fazla olabileceği yönündeydi. Nitekim ben ilk oyundan beri seriyi takip ettiğim için tutorial’ı bitirdiğimde aklımda çok soru kalmadı ama ilk defa deneyenler için bu bölüm biraz yetersiz kalabilir, onu söyleyeyim. Hey, ama biz ne güne duruyoruz değil mi?

El başkan! Başkanım!

Ne? Ölü ozanlar derneğini izlemediniz mi? Hmm, o zaman başlık size saçma gelebilir. Her neyse Tropico 4’ü ilk açtığınızda daha sinematiğinden oyunda bir şeylerin değiştiğini fark ediyorsunuz. Eski sinematiklerde genelde oyun içinde başınıza gelebilecek olayları görürken bu sefer sadece havadan bir ada turu yapıyoruz. Çok önemli bir şey değil ancak değinmek istedim.

Ana ekrana geldiğimizde oyunda her zamanki gibi senaryo, sandbox ve ekstra görevler bölümü mevcut. Şunu söylemek gerek; senaryo ve ekstra görevler bölümü aslında sizi sandbox’ta oynanacak oyun için hazırlıyor.

Senaryoya başladığınızda karakter oluşturma ekranına geliyorsunuz. Bildiğiniz gibi üçüncü oyunda artık adanın içinde avatarımız ile dolaşabiliyorduk. Tropico 4’te de bu özellik devam ediyor. Karakter oluşturma ekranında maalesef görsel açıdan bir yeterlilik söz konusu değil, nitekim avatarımızı ne seçersek seçelim 2000’lerin başından kalma tasarımlarla karşılaşıyoruz. Elbette oyun içerisinde bir daha karakterin yüzünü görmeyeceğiz ancak yine de biraz özen gösterilse olurmuş. Öte yandan esas önemli konu olan yetenekler bölümü ise hafiften değişime uğramış. Kategoriler yine aynı. Geçmişiniz (background), nasıl başa geçtiğiniz (rise to power) ve kişisel özellikleriniz (traits) mevcut.

Her başkanın aklında bir koltuk sevdası yatar
Kişisel özelliklere eskilerinin yanında birkaç yeni şey daha eklenmiş ancak en önemli özellik artık karakterinizin seviye atlıyor olması. Karakteriniz seviye atladıkça kişisel özelliklerin size sağladığı avantajlar da değer olarak artıyor. Üstelik sadece pozitif olanlar artarken negatifler sabit kalıyor. Avatarımız toplamda beşinci seviyeye kadar geliyor. Bilmeyenler için söyleyeyim, avatarı oyun içerisinde aktif olarak kullanma gereksinimi hissediyoruz. Nitekim Presidente’nin adadaki gücü inanılmaz olduğundan onun varlığı bize bazı noktalarda çok yarar sağlıyor. En başta bina yapım sürecini epey bir hızlandırıyor. Bu özellik şehrin merkezinden uzak bir noktada çok önemli bir bina yapımı varsa oldukça işe yarıyor. Öte yandan hizmet ve üretim sektöründeki binaların yanındayken o binanın verdiği hizmet kalitesini veya üretim hızını bir süreliğine arttırıyor. Bu şekilde oradan aldığımız kazanç da artıyor.

El Presidente’yi oluşturduktan sonra oyuna giriyoruz ve fark ediyoruz ki görsel açıdan üçüncü oyunla pek bir fark mevcut değil. Geliştirilmiş ama eski havası hiçbir şekilde bozulmamış. Üçüncü oyunla birlikte gelen üç boyut grafik devam ediyor ve kamera açısı 360 derece döndürülebiliyor. Lakin sanki bana deniz üçüncü oyunda daha bir güzel tasarlanmış gibi geldi ya hadi bakalım.

Tropico 4’e başlar başlamaz bizi ilk olarak yancımız Penultimo karşılıyor ve daha biz nefes almadan ilk görevimizi veriyor. Bu arada artık bizimle iletişime geçen karakterlerin karikatür tarzında resimleri bulunuyor. Üstelik görevler daha sade bir anlatımla sunuluyor. Bence bu iki özellik de gayet iyi olmuş nitekim resimler sayesinde oyuna daha iyi adapte oluyor ve sadece dille de ne yapmanız gerektiğini daha rahat anlıyorsunuz. Zaten görevlerde ne yapmanız gerektiği kavramak bu özellik olmasa da çok zor değil nitekim oyunda size verilen görevler siz tamamlayana kadar sağ alt köşede duruyor ve üzerine tıkladığınızda detayları tekrardan açılıyor.

Have no fear! Presidente is here!
Hazır görev konusuna girmişken olayı iyice bir derinleştirelim. Tropico 4’ün başlıca yeniliklerinden bir tanesi görev sistemi. Özellikle senaryo bölümünde Penultimo ve Genarilissimo’nun size verdiği bazı görevler olacak ki bunlar ana görevler. Bunların yanında zaman zaman adanızın etrafında kırmızı ünlem işaretleri göreceksiniz. İşte bunlar da yan görevler. Ana görevler bölümü tamamlanamız için gerekli iken yan görevler sizlere ödüller kazandıracak.
Toplamda 20 bölümden oluşan senaryo aslında bir nevi tutorial’ın genişletilmiş versiyonu. Başta da söylediğim gibi zaten ana senaryo da sizi sandbox’ta bağımsız oyununuzu oynamanız için hazırlıyor resmen.

Ana görevler genellikle Penultimo ve Genarilissimo tarafından verilirken yan görevleri farklı gruplardan, dış güçlerden veya adanızdaki önemli kişilerden alıyorsunuz. Ünlem işaretine tıkladığınızda bu kişiler sizlere olayı, görevinizi ve karşılığında vaad edilen ödülü açıklıyorlar. Bir seferde toplam beş adet görev alabiliyorsunuz. Yan görev konusu gerçekten çok iyi düşünülmüş çünkü artık ana görevi yapacağım derken boş boş oturmuyorsunuz. Zaten senaryonun her bölümünde birkaç ana görev mevcut. Yani artık eskisi gibi bölüm başında “Mutluluğu %70 yap” gibi bir görev verilip sizi başı boş bırakmıyor oyun.

Bir yılda 75 kavşak, 130 park, 52 havaalanı… Büyük şehir çalışıyor
Tropico 4’teki diğer bir yenilik ise binalar. Bina skalasına yeni birçok bina eklenmiş. Bunların içinde borsa, ilkokul, bilim akademisi ve bakanlık gibi şeyler varki özellikle bakanlık konusuna ayrıca değineceğiz.

Bina menüsü farenin sağ tuşu ile açılıyor. Pek çok bina yapımı için önceden onların bir planı bulunmalı. Bu planı satın aldıktan sonra ancak o binaları yapabiliyorsunuz. Eski üç oyunda bizleri zorlayan en büyük şey inşaat alanını belirlemekti. Özellikle kıyı tarafına yapılacak binalarda sahildeki kayalar epey bir sorun oluyordu fakat artık binayı yaparken eğim olmadığı takirde hiçbir şey karşınızda duramıyor. Kayalar otomatik olarak yok oluyor ve bu şekilde aklınıza ilk gelen yere inşaatınızı yapabiliyorsunuz.

Özellikle üretim binalarında atık üretilen mal ada içinde harcanıyorsa bu belli bir orana bağlanmış durumda. Örneğin her elli kişi için bir mısır tarlası yeterli geliyor. Bu şekilde siz de nüfusunuza bakıp neyden ne kadara ihtiyacınız olduğunu rahatça anlayabiliyorsunuz.

Tropico’da bir binanın yıkılmasının iki sebebi vardır ya siz istersiniz ya da doğa. Tropico 4’te de doğal afetler mevcut ve oldukça güçlüler. Bir hortuma yakalanmak bile bazen sizi dünya zamanı ile 1-2 saat, Tropico zamanı ile 10 yıl kadar geriye götürebiliyor. Ancak güzel bir yenilik, doğal afetlerden sonra ada üzerinde nerelerin yıkıldığı size önce bir liste olarak sunuluyor ardından da ekranda belirtiyor. Dikkat işaretlerinin üzerine tıklayıp “rebuilt” yapmanız da oranın eski haline gelmesi için yeterli oluyor.

Hocam akşam arkadaşlarla bir kabine yapalım mı?
Ve işte geldik oyundaki en büyük yeniliklerden birisine; bakanlık. Evet, her ne kadar siz El Presidente olsanız da, mutlak güç sizin elinizde olsa da unutmayın ki en güçlü adamların bile yardıma ihtiyaçları olur. Tropico 4’te artık bakanlık kurmak mümkün. Oyunda bakanlık binasını yaptıktan sonra sırasıyla beş koltuğa bakanlar atamaya başlıyorsunuz. Bunlar dilerseniz halkınızdan birileri oluyor dilerseniz parayla dışardan bakan satın alıyorsunuz. Ekonomi, eğitim, dış işleri, iç işleri ve savunma olarak şekillenen bu beş bakanlık ne işe yarıyor diye soracak olursanız tüm serilerde bulunan edict’leden bazılarını yapmak için bakanlar gerekiyor. Örneğin eğitim alanında yapacağınız bir hüküm için eğitim bakanlığınızın olması gerekiyor. Üstelik bakanlık binasında adanın yönetim şekline de daha bir şekil verebiliyorsunuz.

Bizim piyasayı Çin yaktı abi
İlk üç oyunda minik güzel adamızın yanında bir de kapitalist Amerika ile komünist Rusya bulunuyordu, ancak artık o kadar yalnız değiliz. Nitekim bu ikilinin arasına Orta Doğu ülkeleri, Avrupa ülkeleri ve Çin de katılmış bulunuyor. Tek farkları bu yeni ülkeler ilişkilerin kötü gitmesi durumunda adayı işgale kalkışmıyor. Öte yanadan Amerika veya Rusya ile işler iyice zıvanadan çıkınca bir savaş durumuna gelme ihtimaliniz söz konusu.

Yeni ülkeler yanında yeni özellikler de getiriyor elbette. Bunlardan en büyüğü ise ticaret. Hatrılarsanız eskinde adamıza hep bir mücevher fabrikası kurmak isterdik ancak maalesef adada gerekli ham madde kaynağı olmadığı için kuramazdık. Tropico 4’te artık böyle bir sınır yok, artık adamızda endüstri açısından istediğimizi yapmakta özgürüz. Eğer bir fabrikanın hammaddesi adada bulunmuyorsa bu beş dış güçten birisi ile o hammaddenin ticaretini yapabiliyoruz. Almanac bölümünden kontrol edilen ticaret ile hammadde ihtiyacımızı karşıladığımız gibi biz de ihracatını yapabiliyoruz. Tabi ki burada yine ilişkiler devreye giriyor. Eğer ticaret yaptığınız ülke veya toplulukla ilişkileriniz kötüye giderse size ambargo koyabiliyorlar.

Benim aciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır
Bu arada hem bu ülkeler hem de kendi halkınız onlara davranışlarınızı daha ince eleyip sık dokuyorlar. Dış güçler üzerinde otoriteniz olmasa bile kendi halkınızı oldukça iyi kontrol edebiliyorsunuz. Halktan birisinin üzerine tıkladığınızda açılan kişisel bilgi panelinden o arkadaşın sülesini, nasıl bir evde kaldığını, evde toplam kaç kişi yaşadığını, eve ne kadar ekmek girdiğini, o kişinin ne hissettiğini, neler düşündüğünü, ihtiyacını, dini ve sosyal görüşünü, yeteneklerini öğrendiğiniz gibi gerekli şartları oluşturarak o kişiyi tutuklatabiliyor, rüşvetle satın albiliyor, dinsiz ilan edebiliyor, yok edebiliyor veya başına bir “kaza” gelmesini sağlayabiliyorsunuz.

Elbette siz halkınız üzerinde bu tarz bir güç sergilerken halkınız da boş durmuyor. Yeri geliyor sessizce protesto ediyor yeri geliyor isyancı gruplar oluşturup saraya saldırıyorlar veya en demokratik yolu seçip seçimlerde –eğer seçim yapılmasına izin verirseniz – sizi saf ışı bırakıyorlar.
Öte yandan dış ülkeler de sizden sıkıldığı anda bir suikast düzenleyip sizi ortadan kaldırabiliyorlar. Bu bahsettiklerim kolay kolay gerçekleşmiyor ancak yine de işleri çok salarsanız bu sonuçlardan birisi ile karşılaşmanız çok muhtemel.

Fakat herşeye rağmen Tropico 4 tıpkı üçüncü oyun gibi gayet kolay ve anlaşılabilir bir oyun. İlk iki oyunda para kazanmak oldukça zorken üçüncü oyunla birlikte özellikle ihracat sayesinde çok rahat para kazanır olmuştuk. Dördüncü oyun da bu yoldan gitmeye devam ediyor. Eğer doğru binaları yapıp doğru şeyleri üretirseniz oyunda neredeyse hiç para sıkıntısı çekmiyorsunuz. Hatta ben bir ara farkında olmadan “Filthy rich” başarımını bile açmayı başardım.

Bir ada manzarası
Tropico 4 görsel olarak üçüncü oyundan çok farklı birşey sunmuyor açıkçası. Yine canlı renk paleti, ortalama grafikler, modellemeler ile sizlere görsel bir şaheser yaşatmasa da rahatsız da etmiyor. Zaten şehrinizi iyice kurduktan sonra kamerayı en aşağıya indirip insanların arasında, caddelerde, sokaklarda dolaştığınızda grafiklerin pek de önemli olmadığını fark ediyorsunuz. Bu şekilde adanızda bir tur attığınızda ciddi anlamda bir tropik adada gezintiye çıkmış gibi hissediyorsunuz kendinizi.

Öte yandan müzikler her zamanki gibi şahane. Sadece oyunda değil oyun dışında da dinleyebileceğiniz ezgiler ciddi anlamda atmosfere büyük bir artı sağlıyor. Sesler konusuna bakacak olursak özellikle ses aktörlüğü gayet iyi yapılmış. Karayip şiveli İngilizce’nin kullanımı, radyodaki DJ’lerin sesleri, doğal afetlerin sesleri, vs. oldukça uygun şekilde hazırlanmış. Hiçbir şekilde kulağınızı tırmalayacak bir durum söz konusu değil.

Hükümetin son yılları
Kısacası Tropico 4 eski oyunların yaşattığı zevki ve heyecanı sizlere aynen yaşattığı gibi, getirdiği yenilikler de bu zevki daha ileriye taşıyor. Eğer önceki oyunları birazcık bile oynadıysanız size şiddetle tavsiye edeceğim bir oyun olur. Artık vurdulu kırdılı oyunlardan, karanlık atmosferlerden, soluk renkli dünyalardan kurtulmanın, en azından bunlara biraz ara vermenin gerektiğini düşünüyorsanız Tropico 4 tam size göre bir oyun olacaktır. Belki ilk başlarda ısınamayabilirsiniz ancak biraz zaman tanıdığınızda aslında ne kadar basit ve zevkli olduğunu göreceksiniz.

Exit mobile version