Çok uzun süredir Merlin’in Kazanı’na gelen yorumlarda her benzer konuları görüyoruz. “Türkçe oyun istiyoruz” ya da “Türkçe olmazsa almam” gibi mesajlar atıyorsunuz. Bunda da size ne kadar hak versem azdır. Ancak bir şeyi istemek, onu hak ettiğimiz anlamına da gelmiyor.
Bu sebeple rakamları önüme koyarak yorumlamaya çalıştım. Yazacaklarımı ve verileri her birimiz farklı yorumlayabiliriz. Sonuçta dil gibi bir seçeneğin eklenmesi için birçok farklı bileşen bulunuyor. Ancak birincil önemli noktaya üretici firmayı koyarak değerlendireceğim.
Red Dead Redemption 2 Dil Seçenekleri
Türkçe oyun neden yapılmıyor?
Bunun cevabını en rahat bizim atasözlerimiz ile anlatabilirim: “Ne kadar ekmek, o kadar köfte.” Her firma tek bir amaç ile kurulur: kazanç elde edebilmek. Firmalar bir ürün için yatırım yaparken karşılığını almayı da beklerler elbette. Pazara ilk defa giriyor olsa bile. Elbette bir pazara girmeden önce de araştırmasını yapar. Eğer yatırımın karşılığını alacaksa da elbette o pazara giriş yapar.
Firmaların beklentileri her zaman aynı olmuyor. Örneğin kimileri ilk ürünlerinde bir gelir beklemezken kimileri de ilk satışa çıkacakları ürünle kar beklentisini hedeflerler. Bazı firmalar ise gönül bağını düşünüp hiçbir beklenti olmadan yatırım yaparlar. Bu stratejiler çok çeşitlidir. Kimi zaman çıkacağı hiçbir üründen gelir beklemeyen firmalar da olabiliyor. Onun sağlayacağı katma değer ile pazardaki diğer ürünlerine yönlendirme yapabiliyor ya da global ölçekte daha iddialı olabilmek adına Türkiye’yi sadece raporlarına +1 olarak ekleyebiliyorlar.
Crytek’e bakmak lazım. Crysis ilk duyurulduğunda Türkçe seslendirme seçeneği ile ortaya çıkmıştı. Hiç unutmuyorum, tanıtım toplantısında ben de vardım. Sadece bende değil, diğer tüm gazeteci arkadaşlarımda da büyük heyecan yaratmıştı. Ancak oyunun piyasaya çıkması ile kopyacılarda, üstelik Türkçe olarak yer alması çok sıkıntı verici idi. Düşünsenize, firma o kadar yatırım yapmış, oyununun satılmasını beklerken karga sürüsü gibi kopyacıların başına üşüşen oyun severler -ki onlara oyun sever demek sektöre hakaret gibi geliyor- tüm beklentileri çöpe atıyor.
Oyun Türkçeleştirme nasıl yapılıyor?
Biraz Türkçeleştirilme sürecinden bahsedeyim. Bunu anlatabilmek için daha önceki bir deneyimimden yola çıkarak örneklendireceğim. O sebeple vereceğim rakamlar benim tecrübelerime dayanıyor. Yaklaşık on-oniki sene kadar önce oldukça büyük bir firma (gizlilik önemli olduğu için ne oyunu ne de firmayı açıklayamıyorum) bizden yerelleştirme hizmeti almak için teklif istedi. O günlerde Türkçe yapım sayısı nerede ise hiç yok denecek kadar az olduğu için piyasa fiyatları hakkında da çok fazla bilgimiz yoktu. Yine de araştırmamızı yapıp, kendi giderlerimizi çıkartıp, üzerine de ufak bir kar eklediğimizde 40bin Euro gibi bir teklif verdiğimizde işi çıkartabileceğimizi hesapladık (o günkü 40bin Euro ile bugünkünün bir alakası olmadığını unutmayın) ve teklifimizi geçtik firmaya. Bu verilen teklif sadece tercüme içindi. Yani seslendirme falan yok işin içinde.
Teklif oldukça uygun gelmişti. Ancak iş süreçlerinde sadece bizim tercüme etmemiz yeterli olmuyordu. Firmaların işin doğruluğundan emin olabilmesi için aynı zamanda ikinci bir kontrol sistemi olan bizdeki noter gibi aracı kurumlar tarafından kontrol edilip, doğruluğunun da tasdik edilmesi gerekiyor. O firmanın da istediği rakam 150bin Euro idi (Türk firması değil). Yapımcı firma bu rakamları değerlendirdi ve Türkçe çıkacak ilk oyunları için yatırım yapılabileceğine karar verdi. Ancak süreç ilerledikçe Türkiye’deki oyun satışlarının düşüklüğü, korsan kullanımının yüksekliği firmayı düşünmeye itti. Tamam ilk oyunda zarar edebilirlerdi, ancak ilerleyen süreçte çıkartacakları diğer yapımlar için bir gelecek görmemişlerdi.
Hali ile bahsettiğim oyun Türkçe olarak daha satışa çıkmadan vazgeçildi. Bu süreçte bizim hem araştırma için kaybettiğimiz zaman, hem içeriğin oluşturulması için toplanan ekibin hayal kırıklığı bir daha böyle bir çalışmaya girmemizi engelledi.
Türk oyun sektörü istatistikleri
Birazdan bazı veriler sunacağım. Bunları elde edebilmek için bir çok alanda veriler sunan Statista sitesini kullandım. Kullandığım veriler de ücretsiz olarak herkese açık yayınlanan bilgiler. Buradaki raporlar ücretli olarak satılıyor olsa da açık olarak sunulanlar bize sektörü anlayabilmemiz için yardımcı oluyor.
Sürekli olarak “Türk oyun sektörü şu kadar büyük, bu kadar büyük” diye konuşuyoruz. Gerçekte bunun ne kadar doğru olduğunu birlikte görelim. Geçtiğimiz yıllarda Türk oyun sektöründe birçok gelişme yaşandı. Firma satışlarından, yeni yerli oyunlara kadar. Sektörün büyüklüğü milyar dolarlar ile ölçüldü. Ancak bu rakamlar ortaya konurken de satılan firmaların da rakamları da buna eklendi. O sebeple dijital/kutulu oyun satışlarından ve oyuniçi harcamalardan elde edilen rakamları göz önüne alarak firmaların, daha da önemli yerli firmaların neden Türkçe oyun yapmadıklarını anlamaya çalışalım.
Aşağıda sunacağım grafikleri oluşturabilmek için on ülkenin verilerini topladım. Bunlar sırası ile Amerika, İngiltere, Türkiye, Çin, Romanya, Brezilya, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, Meksika ve Fransa. Her ülkenin kendine göre farklı bileşlenleri olsa da genel olarak baktığımızda bize nerede durduğumuzu gösterecektir.
İlk grafikte 2022 yılında oyunlar için harcama oranlarını göreceksiniz. Türkiye’deki oyun ekonomisi 748 Milyon USD olarak görünüyor. Oldukça büyük bir rakam gibi, değil mi? Ancak bu rakamlar “Oyun geliştiricilerinin bu kadar para harcanmasına rağmen bizi takmadığı” anlamına gelmesin. Cevabını sonraki tablolarda alacaksınız.
Bu tabloda ise oyuncu kitlesinin, kişi başı yıllık harcadığı rakamları bulabilirsiniz. Buradan çıkan sonuç, para harcayan oyuncu Türk oyuncu kitlesinin Romanya, Brezilya, Rusya ve Meksika’ya oranla daha çok yatırım yaptığını görebiliyoruz. Ancak bu yatırımın nereye yapıldığı aradığımız sorunun cevabını verecek.
Sıradaki tabloda toplam harcamanın ne kadarının mobil oyunlara harcandığını göreceksiniz. Burada en çok dikkat eden noktalardan biri Türklerin mobil oyunlar ile PC ve konsol oyunlarına harcadığı oran farklılığı. Anlamamız gereken en önemli nokta mobil oyunlar dışında kalan yapımlar için pek de satın alma yapmadığımız.
Sanırım zurnanın zırt dediği nokta bu tabloda görünüyor. Türkler olarak PC ve konsol oyunlarına para harcamadığımız bu tablo ile gün gibi ortaya çıkıyor. Bizler daha çok mobil oyunlara para yatırıyoruz. Nüfus yoğunluğu bizden çok daha düşük olan Romanya’nın PC ve konsol yapımlarına harcadığı tutar bile bizim üstümüzde kalıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde de durum çok farklı değil.
Tüm bunları değerlendirebilmek için ülkelerin satın alma gücüne, oyunların satış fiyatı karşılaştırmalarına da bakmak gerekiyor elbette. Ancak ülkemizdeki mobil oyuncuların hakimiyetinin, Türkçe oyun yayınlanmasının önündeki en büyük engel olduğunu görebiliriz. Buradan çıkan en temel sonuç, eğer kopyasına ulaşabiliyorsak oyuna para harcamıyoruz. Ancak mobil oyunlar ya da oyuniçi kozmetik, deste vs satın almayı gerektiren yapımlara son derece cömert davranabildiğimizi rahatlıkla görebiliyoruz.
Ülkemizde orijinal kullanımının yeteri kadar yaygınlaşamamış olması, en büyük arzularımızdan biri olan Türkçe oyunlara ulaşmamızı engelliyor. Diğer taraftan yerli üreticilerin de oyunlarına Türkçe desteği koymaması son derece normal değil mi? Kimileri yıllarca en ufak yatırım dahi almadan ürünlerini geliştiriyor, piyasaya sundukları gün kopyası oyuncular tarafından çoktan bitirilmiş oluyor.
Bu durumu oyunların bulunduğu diğer noktalara da rahatlıkla taşıyabiliriz. İçinde olduğumuz için en basit örnek olarak kendimizi gösterebiliriz. Bizler Merlin olarak çok uzun yıllardır devam ettirdiğimiz bu işi para kazandığımız için (Nerede ise oyun yayınlarının hepsi aynı durumda. Hepsi devam ettirebilmek için farklı projeler ile yayınlarını desteklemek zorundalar) yaptığımızı sanıyorsanız aldanıyorsunuz demektir. Bizler oyun sektörünü, oynamayı çok sevdiğimiz için bu işin içindeyiz. Sizlere elimizden geldiğince en iyi içeriği sunabilmek için çalışmaktan keyif aldığımız için buradayız ve olmaya da devam edeceğiz.
Şunu bilmeniz hepimiz için çok önemli: hep birlikte ne kadar çok akıllanırsak o kadar çok kazançlı oluruz. Çıkan her oyunu daha ilk gün oynamak zorunda değiliz. Ya da her oyunu oynamak zorunda da değiliz. Sizler adına bunları inceleyen birçok yayın var. Sadece bizden değil, istediğiniz her yayından incelemelerini okuyabilir, cebinizdeki paranızı daha verimli kullanabilirsiniz. Bu sayede beğenmeyeceğiniz bir yapıma para vermenin önüne geçer, bütçenizi beğendiğiniz oyuna saklayabilirsiniz.
Bilinçli oyuncu olmak firmaların da isteğimiz olan Türkçe oyunlara ulaşmamızı sağlayacaktır.
Beğeneceğiniz oyunlar ile sağlıcakla kalın