“Yazı için Murat Sağlam’a teşekkür ederiz.”
EA Sports bilindiği üzere Electronic Arts’ın spor oyunlarıyla ilgilenen departmanı. Fakat benim bu departman ile ilgili son bir kaç senedir bazı şüphelerim var. FIFA 2008 yeni nesil konsollarda eskiye nazaran biraz daha iyi olabilir, ama PC versiyonu oynayanların bildiği gibi 2007’den neredeyse hiç bir farkı olmayan bir oyundu. İşte tam olarak bu yüzden, EA Sports’un PC bölümünde çalışanlarını, EA yetkililerini biz yeni oyun yapıyoruz diyerek uyuttuklarını, ardından da çıkış tarihi geldiğinde oyunun menülerini ve veritabanını güncelledikten sonra piyasaya sürdüklerini düşünüyorum. Tabi burada daha korkunç bir teori daha var ve bu da EA yetkililerinin de işin içinde olması. Her yıl bir ümitle elimize aldığımız oyun diskleri, yarım saat bile sürmeyen bir oynanış süresi sonunda, tozlu raflardaki yerlerini almaktan başka bir akıbete uğrayamıyor maalesef. Şimdi aranızda neden bu kadar uzattığımı soranlar olabilir. Ben de bu soruya cevap olarak yazıyı okuyacakları önceden uyarıyorum “Bu oyunu oynamayın“ neden mi?
Be a Pro
Bu yapımın üzerinde ne kadar emek harcanmış bilemiyorum, ama kesinlikle ve kesinlikle başarısız bir oyun olduğu su götürmez bir gerçek. Yapımın en iyi ve tek artısı “Be a Pro“ modu. Be a Pro’yu (BAP), FIFA 2008 oynamış olanlar biliyordur. Adıyla alakasız bir şekilde, bir takımdan bir oyuncuyu seçerek oynamanıza izin vermesiyle ünlenmiş bir mod. EURO 2008’de bir değişiklik yapılmış BAP’ı seçip başladığınızda kendi oyuncunuzu yaratıyorsunuz, isterseniz hazır bir oyuncuyu alıp milli takımınızın kaptanlığını yapıyorsunuz. Bu kaptanlık işi ne işe yarıyor derseniz, kolunuzda duran bant haricinde hiç bir özelliğiniz yok. Hani öyle birbirine giren iki oyuncuyu ayırayım, yok efendim hakemle tartışayım falan diyorsanız burada bulamazsınız. Ancak boş alanlara kaçarak pas istemek gibi eylemleri gerçekleştirebiliyorsunuz. Bunun haricinde de, eğer oyuna dayanabilirseniz, her maç atacağınız 4-5 golle turnuvayı rekor bir gol seviyesinde bitirmek dışında, size pek bir artısı olacağını düşünmüyorum. Bu modun asıl zevki ise ancak ve ancak 10 numara olarak tabir ettiğimiz oyuncu pozisyonunda ya da defans ile oynarsanız çıkıyor. Her pozisyonu denedim, hiç birinden yaptığım asistlerle, asist kralı olmamı sağlayan ofansif orta saha pozisyonundayken aldığım hazzı almadım.
Oyunda bunun haricinde turnuva modu ve hızlı bir maç yapmanıza yarayan Quick Match mevcut. Ayrıca bir mod daha var ve bunda da size verilen görevleri yerine getirerek Avrupa’nın en iyi milli takımı olmaya çalışıyorsunuz. Bu görevler de penaltı ve frikik atmak gibi amaçlar. Uzun süre olmasa da bir süre idare edecektir. Ancak bir süre sonra da oyunun yavanlığı sizi sarsacağı için eliniz “Quit “ seçeneğini arayacaksınız.
Geri kalanlar
Euro 2008’in göze hiç hoş gelmeyen grafikleri ile devam edelim. Oyun piyasaya sürülmeden önce her nerede bir resmini gördüyseniz, o gördükleriniz yeni nesil konsollar için yeniden uyarlanmış yeni nesil grafikler ve PC versiyonu ile hiç bir alakası yok. Yani bir nevi kandırıldık. Oyuna girdiğiniz anda grafik detaylarını ne kadar yükseltseniz de, çözünürlüğü ne kadar arttırsanız da değişen hiç bir şey olmadığını gördüğünüzde, siz de benim gibi hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Bir anda 2001 yılında FIFA 2001 yeni piyasaya sürülmüş ve ben de onu oynuyormuşum hissine kapıldım.Kutu gibi bir stadyum, yeşil mermerden dizayn edilmiş oyun sahası ve kartondan kesilerek hazırlanmış birbirinin kopyası seyirciler. Tamam 90 bin kişilik bir stadyuma 90 bin ayrı insan hazırlansın demiyorum, ama bari aynı seyirciyi 2 sıra ara ile koymayıverin karşımıza. Oyuncuların görünüşü ise diğer detaylara oranla çok daha başarılı. Yine söylüyorum kesinlikle yeni nesil konsollarla karşılaştırılabilecek seviyede değiller. Ayrıca bu defa teknik direktörler de oyuna yüzleriyle birebir aktarılmışlar. Fakat vücut yapılarında bir problem olduğunu düşünüyorum. Futbolcular gerçekten kendileri gibi duruyorlar, ama gözlerindeki o boş bakışlar hala aynı.
EURO 2008’in atmosferini özetlemek istersem şöyle bir cümle yeterli olur sanırım. Bu oyunda atmosfer adı altında hiç bir şey bulamazsınız. Hayır ben gaddar değilim ama gerçekten oyunun sesleri ve atmosferi berbat. Zaten sesleri berbat olan bir oyunun atmosferinin iyi olmazı imkansız. Hele ki bu bir futbol oyunuysa. Maçlar sırasında sürekli olarak kulak tırmalayan, ne olduğu belirsiz tezahüratlar ve topa vurulduğunda çıkan “Tok“ diye bir ses duyacaksınız. Bunun haricinde boş kaleye gol attığınızda “Ben böyle gol görmedim “ diyen bir spiker ve onun yamağı adını taktığım yorumcu var. İkisi de evlere şenlik yorumları ve anlatımlarıyla oyuna hiçbir şey katamadıkları için ödülü hak ediyorlar. Yapım bu iki konuda da sınıfta kalıyor. Gerçi oyun tamamıyla sınıfta kalıyor.
Kontrollerin çirkinliğinden bahsetmeden önce, EA’nın hakkını yememek adına, oyuna ekledikleri ve bence hiç bir amacı olmayan yeni frikik sistemine değineyim. Eğer bu oyunu analog çubukları olan bir Gamepad ile oynuyorsanız, çubuklardan sağ taraftaki ile frikik atabilirsiniz demektir. Sol analog ya da yön tuşlarıyla atacağınız yönü belirliyor, sağ analog ile de önce geriye çekerek oyuncunuzun topa koşmasını sağlıyorsunuz, ardından da topa yaklaştığınızda analog’u ileriye iterek vuruyorsunuz. Bana pek kullanışlı bir sistem gibi gelmedi ama bilemiyorum, sevenleri olabilir. Bunun haricinde EA kontrolleri tamamen bir önceki oyunla aynı tutmuş. Fakat EURO 2008’e başladığınız zaman siz de fark edeceksiniz ki, kontroller ile oyunun senkron problemleri var. Bunun sebebi de oyuncuların her hareketi bir animasyon ile yapıyor olması sanırım. Yani pas vermek için tuşa bastığınızda, oyuncu pası atana kadar o hareketten vazgeçmeniz ya da hızlıca başka bir hareket yapmanız mümkün değil. Oyuncunuz animasyonunu bitirecek ve ardından top hala sizdeyse başka bir hareket yapabileceksiniz. Aynı şekilde kafa toplarında hiç bir mücadele izleyemiyoruz, çünkü hareket etmemiz olası değil. Top size doğru geldiğinde yerinize çakılmak ve hangi oyuncunun şansı yaver gidecek diye beklemekten başka seçeneğiniz yok. Hazır animasyon demişken, faul pozisyonlarında kullanılan çeşitlilik, gol sevinçlerinde kullanılmadığından, her golden sonra tuşlara abanıp oyuna tekrar başlamak isteyeceksiniz. Zaten bir süre sonra her maç 10 gol attığınız bir hal aldığından, gol sevinçleri biraz daha çeşitli olsa daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. Her oyuncunun tek bir gol sevinci var ve toplamda 7-8 gol sevinci olduğunu hesaba katarsak, gördüğünüz gibi işin içine matematiği soktuğumuz zaman da ben haklı çıkıyorum.
Quit? Yes Yes Yes
EURO 2008’e baktığımda Be a Pro dışında elle tutulur hiç bir yanı olmadığını gördüm. Sanki 4-5 ay uğraşılmış ve hazırlanıp piyasaya sürülmüş gibi duruyor. EA Sports’un belki de son dönemlerde çıkardığı en kötü oyun bu desem, ne demek istediğimi anlarsınız. EA Sports artık bu serilerin adını lekelediğinin farkına varmalı ve bütün spor serilerine bir son vermeli diye düşünüyorum ve hızla uzaklaşıyorum.