Oyun sektöründe bazı firmaları belli başlı yapımlarından tanırız. Bu firmalar genelde aynı serideki projeler üzerinde çalışmalarını gerçekleştirip, yıllarca aynı oyunların yeni versiyonlarını çıkartırlar. İşte bu firmalardan biri de Crash Bandicoot ve Jak and Daxter’dan tanıdığımız Naughty Dog (ND). Uzun yıllar bu iki oyunu çok başarılı bir şekilde yapıp, sevenlerini her daim mutlu eden firma, yeni nesil konsolların piyasaya çıkmasından sonra sadece PS3’e oyun yapacağını açıkladı ve ilk projesini duyurmuştu. Uncharted: Drake’s Fortune adıyla geliştirilmeye başlanan oyun, beklenmedik derecede olağanüstü görsellere sahipti. Bu güzide firmayı aslında sürekli çizgi film tarzında yaptığı o iki eğlenceli oyundan tanıyorduk, ama bu defa işi gerçekçiliğe dökerek, bu türdeki çıkmış en iyi grafiklere sahip oyunlardan birini, hatta belki de en iyisini yapmışlardı. Tabii sadece görselliği ile değil, sahip olduğu Indiana Jones ve Tomb Raider karışım konsepti, çok iyi bir senaryo ve eğlenceli bir karakterle birleşince de her yönüyle bir klasik ortaya çıktı.
2007 yılında piyasaya giriş yapan Uncharted, PS3’ün de en iddialı yapımlarından biri olarak lanse edildi ve oldukça beğenildi. Ancak oyunun biraz kısa oluşu genel anlamda eksi olarak görüldü. Tabii bu kısa oynanış süresi, Uncharted’ın da bir an önce bitmesine ve kısa bir zaman için de arşivdeki yerini almasına sebep oldu. Gerçi her ne kadar daha sonra ki aylarda Uncharted için Trophy desteği gelmiş olsa da, onunda ömrü pek uzun sürdü denemez. Aradan çok fazla bir zaman geçmeden ND, bu beğenilen oyunun ikincisini duyurdu. Bir süre sadece gelişim safhasında olduğunu bilerek geçen zamanlardan sonra, geçtiğimiz ödül törenlerinden birinde Uncharted 2: Among Thieves’den (U2) ilk Teaser video yayınlandı. Videoyu izledikten sonra, kahramanımızı yoğun kar fırtınası eşliğinde ağır yaralı bir halde yürümeye çalışırken görüyoruz. Oldukça ilgi çekici ve bir o kadar da merak uyandırıcı bir şekilde karşımıza çıkan U2, çok geçmeden bizlere neler sunacağını gösterdi.
Macerada adres değişikliği
Öncelikle U2’deki ilk değişiklik tabii ki mekanlarda gerçekleşiyor. İlk oyunda yer aldığımız gizemlerle dolu güzel adamız, yeni oyunda yerini hem karlı hem de şehir içinde geçecek birçok mekana bırakıyor. Aslında U2’deki yeni yerlerin neresi olduğu tam olarak açıklanmasa da, yayınlanan bazı resimlerdeki küçük ayrıntıların oyunun Hindistan ve çevresinde olduğunu gösteriyor. Ayrıca yine yayınlanan resimlere baktığımızda yıkık şehir atmosferinin de oldukça başarılı bir şekilde yansıtıldığını söylemek gerek. Açıkçası U2, ilk oyundaki egzotik halinden çok daha farklı bir hale bürünmüş. Şahsen ben ilk gördüğümde daha çok MGS4’teki Orta Doğu havasına benzettim, ama tabii ki daha canlı hali diyebiliriz.Maceramızdaki adres değişikliğinin en önemli sebebi ise, tabii ki oyunun sahip olduğu konu, çünkü bildiğiniz gibi ilk oyunda kahramanımız Nathan Drake, hayatını kendi atası olan Sir Francis Drake’in hazinesini bulmaya adamış bir olarak karşımıza çıkıyordu. Tabii bunun sonucunda da bularak, yol arkadaşlarımız Victor Sullivan ve TV muhabiri Elena Fisher ile büyük ve gizemli bir maceraya adım atmıştık. Yeni oyunda atılacağımız macera ise Marco Polo’nun izinden gidecek. Kısaca bahsetmek gerekirse, bilindiği gibi Marco Polo bir prensesi İran’a götürmek için görevlendirilir ve bu yolculuğu denizden giderek sonlandırmak ister. Bunun sonucunda 14 gemi ve 600 denizci ile çıkılan yolculuk, 1.5 yıl sonunda sadece 20 kişi ile sona erer. Çok uzun yıllardır tarihçiler, bu yolculukta neler yaşandığını, ölen 500’den fazla insan ve gemilerin nasıl yok olduğunu araştırsa da hala kesin bir sonuç bulunamamıştır. U2 ise işte burada devreye giriyor ve açıkçası ilk oyunda anlatılan gerçek hikaye çok başarılı bir şekilde yansıtılmıştı, bu yüzden yeni hikayenin de kesinlikle çok iyi bir şekilde sunulacağını düşünüyorum.
Gizlen Nate, gizlen…
Bu güzel oyunumuzun belirgin değişikliklerinden biri de oynanabilirlikte karşımıza çıkıyor. Bu konuda U2, ilkine göre daha dinamik, daha esnek ve daha rahat bir hale bürünecek. Tabii biraz da gizlilik işin içine girmiş onu da ekleyelim. Öncelikle birebir dövüşlerin elden geçirilerek, daha esnek bir hale sokulacağı belirtildi. Hatırlarsınız ilk oyunda da yer alan birebir dövüş imkanı, düşmanların çok fazla sayıda gelmesinden ve rahat bir yapıya sahip olmamasından dolayı çok kullanılan bir seçenek değildi. Bu defa daha rahat bir hale sokulacak olan sistem, ilk oyuna oranla daha başarılı olacak gibi görünüyor. Tabii bu konudaki bir başka güzel şeyde, yapımın artık önüne geleni öldür mantığından çıkıp, daha sakin bir havaya girmesi, çünkü yeni oyunda yapay zekanın çok iyi olacağı söyleniyor. Örneğin, sizi gördüğünü sanan düşmanlar hemen ateş etmeye başlamayacaklar. Önce bulunduğunuz yere doğru hareket edip, etrafı araştıracaklar ve ona göre hareket edecekler. Eğer sizi bulamazlarsa, ilk gördükleri yere doğru hareket edecekler. Siz de görünmemek için doğal olarak saklanarak ilerlemeyi seçeceksiniz. Ancak ilk oyunda bir yerlere tırmanarak kurtulduğumuz düşmanlar bu defa bunu yiyecek gibi görünmüyor. Sebebi ise, yeni oyunda rakiplerimiz artık bizim gibi her yere tırmanabiliyorlar. Dolayısıyla düşmana nerede olursa olsun görünmemek en başlıca kural olarak karşımıza çıkıyor, aksi takdirde şiddetli bir çatışmaya hazırlıklı olmak gerekiyor.
Tırmanmadan bahsetmişken, oyundaki önemli değişikliklerden biri de burada gerçekleşiyor. Söylediğim gibi artık sadece Nate değil, oyundaki tüm karakterler bizim gibi her yere tırmanabilecekler. O yüzden bu sistem yeni oyunla daha dinamik bir hale bürünüyor. Çünkü bundan sonra yapımda gördüğümüz her noktaya tırmanabilme imkanımız olacak, küçük bir lambaya dahi tutunabileceğiz. Tabii bu sistemin getirileri bununla da sınırlı değil, artık elimizdeki silahı da bu gibi durumlarda kullanabilme olanağımız var. Ayrıca Splinter Cell oyunundan hatırladığımız, yüksekte yer alan bir düşmanı oraya sessizce tırmanarak, tutup aşağı atma imkanı U2’de de karşımıza çıkıyor. Böylesine değişen bir yapıdan sonra, doğal olarak çevre faktörünün de oyundaki etkisinin artacağını tahmin etmek güç değil.Düşmanların dışında, bulunduğumuz mekanların da yer yer bizi zorlayacağı aşikar, ama buna rağmen bu tip durumları lehimize kullanabilme imkanlarımızda var. Mesela, silah kullanımı artık daha esnek bir halde karşımıza çıkıyor. Önceki oyunda sadece ayaklarımızın yere bastığı anlarda kullanabildiğimiz silahlar, yeni oyunda her türlü şartlarda kullanılabilecek. Mesela bir örtünün arkasına gizlenip, düşmanı gördükten sonra oradan ateş edebileceksiniz yada koşarken, asılırken ve bunun gibi birçok durumda tüm silahlarımız kullanılabilir olacak. Bir de şu küçük bilgiyi vermek istiyorum. U2’de Sixaxis eski görevinde yer almayacak. Şöyle ki; bildiğiniz gibi ilk oyunda Sixaxis bomba atma işini üstlenmişti. Fakat bu kontroller pek başarılı çalışan bir sistem değildi, çünkü gamepad ile bombanın mesafesini ayarlamak oldukça zaman kaybına yol açıyordu. Üstüne üstlük çoğu zamanda bombayı atamadan ölüyorduk. Dolayısıyla düşmanların kalabalık geldiği anlarda işe yarayan el bombaları sırf bu yüzden işlevliğini bir nebze yitirmişti. Bunun farkına varan ND, ikinci oyunda Sixaxis’i aynı göreve atamayacağını belirtti. Ancak bu durum Sixaxis’in hiç kullanılmayacağı anlamına da gelmiyor, belki farklı bir yerde de görebiliriz.
Oynanabilirlikteki bir diğer değişen husus ise, Drake’in artık daha rahat kontrol edilebilir olacağı, çünkü hatırlarsınız ilk oyunda bazı anlar karakter yanlış tepkiler verebiliyordu yada anlık hareketlerde veya tırmanmalarda küçük kontrol hataları olabiliyordu. Yapımcıda bunun farkına varmış olsa gerek, bunun düzeltileceğini açıklayarak, daha rahat kontrol imkanın ortaya çıkartılacağını belirtti.
Drake’e yeni bir yol arkadaşı daha…
İnsan bu kadar maceraperest olunca, doğal olarak yanında da birçok yol arkadaşı yer alıyor. İlk oyunda bildiğiniz gibi kurnaz ortağımız Sullivan ve meraklı TV muhabiri Elena bize eşlik etmişti. Yeni oyunda ise bu iki yol arkadaşımızın olacağı resmi olarak açıklanmış değil, o yüzden bu iki karakterin geleceği biraz meçhul, ancak resmi olarak açıklanan yeni biri var. Chloe Frazer adındaki yeni karakter bize eşlik edecek. Tabii ki bu karakterin nasıl bir yapıya sahip olduğunu şu an bilmiyoruz, dolayısıyla da bu bayanın bize yararımı yoksa zararı mı dokunacak, bunu ileriki zamanlarda açıklanacak yeni bilgilerde göreceğiz.
Drake ise yeni maceramızda eğlenceli yapısından bir şey kaybetmemiş, ancak biraz daha ciddi ve sert bir görünüme bürünmüş diyebiliriz. İzlediğimiz ilk Teaser videoda bunu çok net bir şekilde görebiliyoruz. Ama Drake’s Fortune’dan bu yana neler yaşandığını da bilmediğimizden, bu konuda daha açıklayıcı bilgileri beklemek daha yararlı olur. Yine oyun içerisinde Drake’in o eğlenceli yapısının yine korunup, ikinci oyuna da yansıtılacağını düşünüyorum.Tek rakibim, ama rakibim yoktu değil mi benim!
Uncharted: Drake’s Fortune piyasaya çıktığında, o güne kadar yeni jenerasyon konsollarda görülmemiş kalitede grafiklerle de giriş yaptı. Sanki Pixar animasyon filmlerinden çıkarak gelen ve neredeyse kusursuz karakter modellemeleri, her karesinin müthiş doku kalitesi ve Shader’a sahip olması, CGI gibi animasyonları, su efekti, müthiş gölgelendirmeler gibi birçok yönden rakiplerinin fersah fersah önünde yer alıyordu. Açıkçası U2’nin de nasıl görsellere sahip olacağı çok merak ediliyordu. Kimilerine göre artık bu grafiklerden daha ilerisine gidilemezdi, kimilerine göre de daha iyisini görecektik. Yapımcı ise bu konuda ilginç bir açıklama yaparak, PS3’ün tüm gücünü kullanmak istediklerini belirtti. İlk oyunda konsolun %30’unu kullandıklarını söyleyen ND, yeni oyunda makinenin sahip olduğu tüm SPU’ları en üst seviyede kullanmaya çalışacaklarını ve doğal olarak ikinci oyunun, eskisinde çok daha iyi grafiklere sahip olacağını açıkladı. Açıkçası hala birincisini grafik olarak geçen bir oyun yokken, ondan daha da iyisini yapmak, cidden inanılmaz bir şey olsa gerek. Naughty Dog’un bu konuda kendiyle yarıştığını söylersek sanırım yanlış olmaz.
Grafik konusundaki bahsi geçen bu gelişimi, yayınlanan resim ve videolarda da az çok gördük diyebiliriz. İlk gösterilen Teaser videoda, karakterin harika modellemesi yine dikkat çekiyor. Ayrıca o güzel ormanı tasarladıktan sonra bir de müthiş kar atmosferini bize sundular ki, oradaki kar Shader’ı ve partikülleri müthiş görünüyordu. Tabii daha sonra yayınlanan bir diğer videoda, Drake’i daha net görme imkanımız oldu ve burada tel tel olan o muhteşem saç modellemesi ilk dikkat çeken kısım oluyor. Bunun dışında o müthiş kan ve üstündeki Shader ve videonun sonundaki harika atmosfer olağanüstü görünüyordu.
Her şeye rağmen, geçmişin getirdiği alışkanlık azda olsa Uncharted’a da yansımış. Bu nedir derseniz, bildiğiniz gibi yapımcılar, Crash ve Jak and Daxter oyunlarından dolayı çizgi film, Cell-Shade tarzı oyunlara alışık. Ancak gerçekçilik kavramının en önemli öğesi olan aydınlatma, ne yazık ki Uncharted’da çok başarılı değil. Dolayısıyla bu da oyunun, biraz animasyon filmini andırmasına sebep oluyor. Çünkü kusursuz aydınlatmanın ne kadar etkili olduğunu Killzone 2’de hep beraber görüyoruz. Ama yinede o muhteşem modellemeler ve mekanlar bu durumun çok da fazla dikkat çekmesini engelliyor. Açıkçası ND, bu konuda müthiş bir ayar yaparak o dengeyi kusursuz bir şekilde sağlamış. Bunlar dışında oyunu oynarken hiçbir yükleme ekranının olmayacağını da ekleyelim.
Son rötuşlar…
Gelelim koca yazıyı bir paragrafa sığdırarak özetini belirttiğimiz bölüme, açıkçası Uncharted 2: Among Thieves, ilk oyunu gölgede bırakacak kadar dolu dolu geliyor diyebiliriz. Birçok yönden geliştirilen yapım, muhtemelen yine PS3’ün en iyilerinden biri olacaktır. Hatta ilk oyunun kalitesini gördükten sonra ikincisinin PS3 sattırma potansiyeline dahi sahip olabileceğini düşünüyorum. Bu güzel oyunumuzun çıkış tarihi hakkında ise henüz resmi bir açıklama yapılmış değil, ama bu yıl içerisinde çıkacağı tahmin ediliyor.