Unutulmayan Diyarlar #20

Haftanın her günü başka bir canavardım, Pazar günleri dışında. Her sabah annemin sesine uyanıp haftanın hangi günü olduğunu merak ederdim, böylece hangi canavara dönüşeceğimi kestirirdim. Yatağımın kenarına karar verdikten sonra kıvrılır, yorganımı çeker ve o yaratığa dönüşürdüm.

Pazartesileri Vampirdim, resim dersinde kalemimin kenarını ısırır ve ancak bir Vampirin kurbanlarında bırakacağı izleri bırakırdım. Eve geldiğimde paltomu kafama kadar çeker ve gözlerimi güneşten korurdum. Annem bana bir bardak kan koyardı, ben de mezarımda televizyon izlerdim. Bazen gölge oyunu oynardık annemle, o elleri ile yarasalar yapardı ve boynunu bir Vampir gibi öpmeme izin verirdi.

Salı günleri Kurtadam olurdum. Okula giderken yolda köpeklerle konuşurdum, oyun alanında üzerime gelen çocuklara hırlardım. Eğer o gece dolunay varsa annemle oturur bulutların dolunayı aralamasını beklerdim, böylece uluyabilirdim. Annem sadece gülerdi, bir gün gülmedi ve ağladı, bunun sebebi ona babamın nasıl bir canavar olduğunu sormuş olmam.

Çarşamba günleri yağmur yağdığında üzerim beden eğitimi dersinden kalan çamurlarla kirlenirdi, annem bir bataklık canavarına dönüştüğümü söylerdi. Beni sıcak banyoma koyup yıkardı, kirli suda çağlarca beklerdim, bataklığımın altından dünyayı izlerdim.

Babamın paltosundan kibritler almıştım, kibrit kutusunun önünde çıplak bir kadın vardı. Bu kibritleri Perşembe günlerine saklardım çünkü Perşembe günleri bir Ejderha olurdum, bana zarar vermek isteyenleri yakardım. Okulda beni rahatsız eden bir çocuğu nasıl yakacağımı planlardım.

Babam sadece haftasonları eve gelirdi, Cumaları geç vakitlerde gelirdi bu sebeple onu görmezdim. Cumartesileri geç vakte kadar barda değilse odamda kalıp mesafemi korurdum. Fakat gece geldiğinde bağırdığını duyardım. Annem haftasonları çok değişirdi, çok sessizleşirdi, hiç bir şey düşünür gibi görünmezdi. Cumaları sadece evin çevresinde dolaşırdı. Ben ise bir hayalet olup saklanırdım. Annem her seferinde kaçacağımızı söylerdi fakat tam gidecekken çantasını tekrar boşaltır odasına çıkardı.

Pazarları canavar olmama gerek kalmazdı çünkü babam evdeydi, babam canavardı. Koltuğunda oturur, bira ve sigara kokardı. Beni çağırır ve anlamadığım kelimelerle homurdanırdı. Neden bana sinirli olduğunu bilmezdim, koltuğundan bir canavar gibi kalkar ve yumruğunu bana sallardı.

Gerçek ismi olmadığı halde ona baba dememi isterdi. Annem gelir, beni yemek masasına
oturturdu, genelde et yapardı. Yemeğimizi sessizlik içinde yerdik ben ise babam bizi sevmemesine rağmen neden hala geliyor diye düşünürdüm. Sonra odama giderdim ufak bir mutlulukla, çünkü Pazartesi geliyordu ve tekrar ben canavar olabilecektim…

(Bu hafta böyle oldu, idare edin, haftaya güzel olacak)

Exit mobile version