İlk olarak Project A olarak adlandırılan Valorant için artık geri sayım başladı. Oyunun kapalı betasından önce basın mensupları ve yayıncılar için düzenlenen özel betasına katılma fırsatı yakaladık. Bu yazımızda uzun bir süre deneyimlediğimiz Valorant hakkındaki bilgileri sizlerle paylaşacağız Hazırsanız başlayalım.
Valorant Ön İnceleme
Valorant aslında benzer türdeki shooter oyunları ile mukayese edilse de onlardan oldukça farklı bir yapım. Karakter özelliklerinin ön plana çıktığı taktiksel bir shooter oyunu olarak özetleyebiliriz. Oyunda beşe beş mücadelelere giriyorsunuz ve bir takım defans, diğer takım ise atak tarafı oluyor. Her iki takımın da ilk amacı tabi ki karşı takımın tüm oyuncularını egale etmek. Bunu yaptığınızda direk olarak o turun galibi oluyorsunuz. Şu an mevcut modda puan almanın bir diğer yolu da bombadan geçiyor. Yani saldırı tarafındaysanız haritada belirlenen noktalara bomba kurup, o bombayı korumanız gerekiyor. Defans tarafı ise tahmin edebileceğiniz gibi bu bombanın kurulmasını engellemeli ya da kurulduysa etkisiz hale getirmeli.
Oyundaki turların büyük bölümü aslında egale etme üzerine kurulmuş durumda. Bomba ve bombanın kurulduğu noktalar daha çok harita hakimiyeti ve taktiği beraberinde getiriyor. Çünkü bu noktaları iyi gözlemleyen genelde tutun da galibi oluyor. Bomba kurma olayında ise farklı bir kullanıma da gidilmiş. Bomba kurma ve imha etmenin iki kademesi bulunuyor. Örneğin rakip bombayı kurdu diyelim, siz imha ederken rakibin yaklaştığını fark ederseniz imha işlemini bırakıp rakibe odaklanabiliyorsunuz. Eğer imha ya da kurma işlemi %50’yi geçtiyse rakibi indirdikten sonra kaldığı yerden devam ediyor. Diyelim ki %80 ya da 90’lardayken rakip geldi ve bombayı bıraktınız. Yani yeniden başladığınızda %50’den devam ediyorsunuz.
Valorant‘ta her ne kadar karakterlerin kendine has özellikleri olsa da ağırlık shooter dinamiklerine verilmiş. Bu özellikler size kritik anlarda ya da taktiksel ilerleyişte avantaj sağlıyor. Ama shooter bilginiz ve refleksleriniz oyundaki kazanma durumunuzun belki de %75, 80’ini belirliyor diyebilirim. Yani herşeyden önce Valorant‘ın bir shooter oyunu olduğunu söyleyebiliriz.
Oyuna her başladığınızda elinizde sadece bir tabanca oluyor. Aldığınız skorlar, asistler, bomba kurma gibi dinamikler ile para kazanıyor ve sonraki turlarda bu paranız ile silah, kalkan ya da farklı özellikler alabiliyorsunuz. Oynadığınız turda öldüyseniz sonraki tur yine silah ve kalkan almanız gerekiyor. Eğer turu canlı bitirebilirseniz, sahip olduğunuz silah ve özellikleri sonraki turda da kullanabiliyorsunuz. Yani para biriktirmek ya da bonkör davranmak oyun için oldukça önemli. Eğer bu dengeyi kuramazsanız millet keskin nişancılar, otomatik silahlarla haritada cirit atarken, siz elinizde tabanca ile dımdızlak kalabiliyorsunuz. Burada farklı bir işleyişe de gidilmiş. Eğer takım arkadaşınızda fazla para varsa silah alıp size atabiliyor. Ya da klasik olarak ölen takım arkadaşlarınız ya da rakibin yerdeki silahını da alabiliyorsunuz.
Oyuna başladığınızda her karakterin bir özelliği açık şekilde geliyor. Diğer özellikleri ise tıpkı silah ve kalkanda olduğu gibi tur aralarında satın alabiliyorsunuz. Örneğin en çok kullandığım karakterlerden biri olan Sova‘nın ilk etapta E yeteneği açık geliyor. Bu yetenek ile düşmanın yerini saptayabileceğiniz, bir nevi radar görevi gören bir ok fırlatabiliyorsunuz. yeri gelmişken bu özelliklerin farklı kademeleri de olabiliyor. Örneğin attığınız oku duvardan sektirebiliyorsunuz. Bu ok dışında rakipleri izleyebileceğiniz Drone ya da onları kısa bir süre sersemleten şok okunu ise satın almanız gerekiyor. Bu şekilde her karakterin bir açık, iki tane de satın alınabilen özelliği bulunuyor.
Tabi bu üç yetenek dışında her karakterin ultisi de bulunmakta. Ultinizin dolması ise 7 kademeden oluşuyor. Tur başına bir kademe dolan ultinizi rakipleri indirerek ya da oyun alanındaki küreleri hüpleterek de birer kademe doldurabiliyorsunuz. Mesela Sova duvarlardan geçenve 3 kere ard arda kullanabildiğiniz bir şok dalgası frlatabiliyor. Sage ile ölen bir arkadaşınızı kaldırabiliyorsunuz. Omen ise haritanın herhangi bir noktasına ışınlanabilen bir ultiye sahip. Ulti atışları oyundaki en önemli özelliğiniz ama başta da dediğim gibi hiçbir özellik refleks ve harita takibinin önünde tutulmamış. Önemli olan bu yetenekleri nerede ve nasıl kullanmanız gerektiği. Doğru anda kullanırsanız size bu shooter kısımlarında büyük avantaj sağlamış oluyorlar.
Yetenek kısmında, aslında oyundaki eleştireceğim en önemli nokta ise bu yeteneklerin dengesinin tam olarak sağlanmamış olması. Öncelikle bazı karakterler arasındaki yetenek farkı oyunun beta aşamasında çok belli oluyor. Bir diğer sıkıntı ise bazı yetenekler shooter dinamikleri altında fazla eziliyor. Hal böyle olunca karakterin bu ek yeteneklerine para harcama gereksinimi bile duymuyorsunuz.
Valorant‘ın harita takibinin ne kadar önemli olduğunu söylemiştim. Çoğu shooter oyununda olduğu gibi bu oyunda da haritaları ezbelemeniz gerekiyor. Rakibin gelebileceği ya da özelliklerinizi kullanacağınız noktaları saptamak oldukça önemli. Bunun yanı sıra kurşunların geçtiği duvarları ya da haritadaki kör noktaları da iyi bilmeniz gerekiyor. Yani Valorant’ın oynadıkça ustalaşacağınız bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Oyunun en büyük avantajlarından birisi de düşük sistemlerde bile stabil çalışacak şekilde tasarlanması. Yani eski bir bilgisayarınız varsa bile 30 FPS sınırını rahatlıkla geçebileceksiniz. İyi bir donanım ise 60 ve 144 FPS oranlarını rahatlıkla yakalayacaktır.
Sonuç olarak Valorant’ın umut vaat eden bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Beta aşamasında tabi ki önemli eksikleri var ama Riot Games farklı şeyler denemiş ve bunda başarılı da olmuş. Yeni karakterler ve dengeleme ile türü seven oyuncuların ilgisini çekecek özelliklere sahip bir oyun Valorant. Bunu başarıp, başaramayacağını ise zaman gösterecek.