Viktor Crysworth İnceleme
“Viktor Crysworth, MISADREF tarafından hazırlanan; Federal Güvenlik Servisi’nden, Kazak Dış İstihbarat Servisi’ne kadar uzanan istihbarat temelli bir bilim-kurgu sinematik/görsel romanı.”
Viktor Crysworth, neydi geleceğimiz? Neden geçmişimiz? Neden arada kalan biz bir zincir gibi ikisine de bağlıyız? Sorular kafamızda bir şeyler şekillendirdikçe o sırıtışı güçleniyor karakterimizin. Dünya düzeni, hayal kuran ama hayallerini hedefleri haline getiremeyen gölgede kaybolup giden çocuklar. Hepsinin sesiydi Viktor; kaybedenin tüketilenin yanında, kazanmış ve tüketmişlerin karşısında. Ya da karşısında mı cidden? Neredeydi bu aklın takip edemediği ve sözlerindeki illüzyon ile bizi geren karakter. Geçmişte mi takılıp kalmıştı? Geleceği mi elinin içinde tutuyordu?
Viktor Crysworth İnceleme
Viktor Crysworth bir görsel roman. An an bir korku tüneline giriyor gibi hissetmeniz çok normal. Karşınızdaki insan… İnsansı canlı mı demeliydim yoksa? Sizi cümleleriyle ürkütüyor.
Hikayemiz bir sorgu odasında başlıyor. Uyarılıyoruz…”Sakın çok konuşmasın, bildiğini de anlatmasın.” Bu uyarıyı dinleyebiliriz. Kulak asmayıp öğrenmek istediklerimize de nefesimizin yettiği kadar koşabiliriz. Ama dikkat etmekte fayda var; burada herkes nefes almıyor…
Bize anlatılanların ne kadarı gerçek? Biz burada oturmuş neyi dinliyoruz? Ne anlatılıyor bize? Kim anlatıyor bunca deli saçmasını? Gerçekler bazen şiddetini o kadar arttırıyor ki saçmalıktan farkı kalmayabiliyor. Size dünyanın en tehlikeli adamı ile aynı masada oturduğunuzu ve ondan hikayesini dinlediğinizi söylesem merakınız mı yoksa kalkıp gitmeniz için sebepleriniz mi artardı?
Dinlediğiniz şeyler hayal ürünü. Belki çoktan gerçekleştiler. Kim bilir belki geleceğinizin bir parçası. Viktor lafınızı kestiğinde dua edin onu anladığınızı anlamamış olsun. Bazı beyinlerin anlaşıldığını hissetmesi isteyecekleri son şey.
Bu saçmalıkları dinlemeye devam edin. Delinin dahi bir noktada doğrulara değindiğini göreceksiniz. Ama bu öylesine bir deli değil. Suratınıza bakıyor. Sol gözü geçmişin ıstırabı ve ihanetleri ile dolu. Sağ gözü öfkesi ve geleceği ile dolu. Siz tutar noktasısınız. Sizin sorularınız ve cevaplarınız hikâyenin akışını belirleyecek. Doğruları mı dinlemek isteyeceksiniz sıkılma pahasına? Bir delinin günlüğünü mü okuyacaksınız suratından? Zamanınız daralıyor, Viktor’un da öyle. Artık ona sormanızın vakti geldi. Aklınızda şekillenen şeyler gerçek mi? Ona bunu öylece sormalı mısınız? “Sen misin bunların mimarı? Sen misin bu anlattıkların?” Uyarılarını unutma. “Bildiğini anlatma, bildiğini hissettirme.”
Sen bir ulusun acı çekişini dinlerken bir ulusun yükselişine şahitlik ediyor olabilir misin? Dünyanın acı ve keder dolu pis bir yer olduğunu mu düşünüyorsun? Kurtaracak mısın bu gezegeni? Yoksa koltuğun yanlış tarafında mısın? Dinle. Sana kimin ne anlattığına emin olmalısın. Sana bunları kimin anlattığına da. Viktor söyleyeceklerini bitirmeden çözmelisin bu koca düğümü. Zaman tükendi. Sen kimdin? Dinlediklerin seni kim yaptı? Verdiğin cevaplar seni kime evirdi? Ama asıl soru masanın öbür tarafında. Hanginiz daha evrildi? Sen mi yoksa Viktor mu? Bunu öğrenmenin bir yolu var. İstihbarat ajanslarını dinledin. Toplumların nasıl yönetildiğini dinledin. Komploları dinledin. Savaşı savaşın kendisinden dinledin. Söyle şimdi, Viktor kim? Viktor ne? Viktor ne zaman?
Viktor Crysworth, seçimlerinizle hikâyenin farklı yönlerini keşfedebileceğiniz; okuduklarınızın ne derece gerçek olduğunu size sorgulatacak, daha menüsünde dinlediğiniz sözlerle sizi bir sorgu odasına hapseden bir sinematik/görsel roman. Bölümler ilerledikçe derinleşen hikâye sizi aslında bambaşka bir dünyanın vatandaşı gibi hissettirecek.