World of Warcraft Tarihi – Alliance ve Horde 2
Dördüncü bölüm “Alliance ve Horde“a geçtiğimiz World of Warcraft tarihi devam ediyor. Bu hafta bölümün ikinci kısmı olan “Draenor’un İstilası” ile “Lich King’in Doğumu” isimli bölümleri okuyacağız.
Önceki bölümlere buradan ulaşabilirsiniz:
World of Warcraft Tarihi – Mitler 1: Yaratılış & Titanlar ve Sargeras’ın İhaneti
World of Warcraft Tarihi – Mitler 2: Eski Tanrılar ve Azeroth’un Düzenlenmesi & Dragonflight’ların Görevlendirilmesi
World of Warcraft Tarihi – Mitler 3: Uyanan Dünya ve Sonsuzluk Kuyusu & Kadimlerin Savaşı
World of Warcraft Tarihi – Mitler 4: Dünyanın Ayrılması & Hyjal Dağı ve Illidan’ın Hediyesi
World of Warcraft Tarihi – Mitler 5: Dünya Ağacı ve Zümrüt Rüyası & Soylu Elfler’in Sürgünü & Gözcüler ve Uzun Nöbet
World of Warcraft Tarihi – Yeni Dünya 1: Quel’Thalas’ın Kuruluşu & Arathor ve Troll Savaşları
World of Warcraft Tarihi – Yeni Dünya 2: Tirisfal’in Koruyucuları & Ironforge: Cücelerin Uyanışı
World of Warcraft Tarihi – Yeni Dünya 3: 7 Krallık & Aegwynn ve Ejder Avı
World of Warcraft Tarihi – Yeni Dünya 4: Üç Çekiçler Savaşı & Son Koruyucu
World of Warcraft Tarihi – Draenor’un Kör Talihi: Kil’jaeden ve Gölge Konseyi & Horde’un Yükselişi
World of Warcraft Tarihi – Alliance ve Horde 1: Kara Geçit ve Stormwind’in Düşüşü & Lordaeron İttifakı
Draenor’un İstilası
Aşağıdaki bölüm Warcraft II: Beyond the Dark Portal oyunu sırasındaki olayları anlatmaktadır. Bölüm Scholomance’te bulunan “The Invasion of Draenor” adlı kitaptan alınmıştır.
“İkinci Savaş’ın alevleri yeni yeni sönüyorken, Alliance ork tehdidini kontrol altına almak için saldırgan adımlar attı. Güney Lordaeron’da bir grup büyük toplama kampları kuruldu ve tutsak ork’lar buralarda barındırılmaya başlandı. Paladin’ler ve Alliance’ın emekli askerleri tarafından korunan kamplar, büyük bir başarı haline geldi. Tutuklu ork’lar gergin ve bir kez daha savaşmaya hazır olsalar da, eski hapisane-hisar Durnholde’da konuşlanan çeşitli kamp yöneticileri, barışı sağladılar ve güçlü bir düzen kurdular.
Ork toplama kamplarından biri (Durnholde)
Durnholde Hapisanesi
Fakat Draenor’un cehennemlik dünyasında yeni bir ork ordusu, hiçbir şeyin farkında olmayan Alliance’a saldırmaya hazırlanıyordu. Gul’dan’ın eski öğretmeni Ner’zhul, geri kalan ork klanlarını kendi karanlık bayrağı altında topladı. Shadowmoon klanı tarafından yardım edilen eski şaman, Draenor’a birkaç geçit açarak Horde’u yeni ve daha önce gidilmemiş dünyalara göndermeyi planladı. Yeni geçitlerine güç sağlamak için Azeroth’tan bir grup sihirli yapıtlara ihtiyaç duyuyordu. Bunları bulmak için Ner’zhul, Kara Geçit’i tekrar açtı ve yırtıcı hizmetkârlarını geçit yoluyla saldırmaları için gönderdi.
Ner’zhul
Kıdemli şefler Grom Hellscream ve Bleeding Hollow klanından Kilrogg Deadeye tarafından yönetilen bu yeni Horde, Alliance savunma güçlerini şaşırttı ve kırsal kesimi yakıp yıkarak geçti. Ner’zhul’un yönetimindeki ork’lar, ihtiyaçları olan yapıtları topladılar ve Draenor’un güvenli dünyasına geri döndüler.”
Devamı için diğer sayfaya geçiniz.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
“Lordaeron Kralı Terenas, ork’ların Azeroth’a yeni bir istila hazırlığında olduklarına ikna oldu ve en güvendiği yardımcılarını topladı. General Turalyon ve Başbüyücü Khadgar’a, Kara Geçit’in ötesine bir keşif seferi yapmalarını ve ork tehdidine tamamen bir son vermelerini emretti. Turalyon ve Khadgar’ın güçleri Draenor’a yürüdüler ve tekrar tekrar Ner’zhul’un klanlarıyla, yıkılmış Hellfire Peninsula’da çarpıştılar. Soylu elf Alleria Windrunner, cüce Kurdran Wildhammer ve emekli asker Danath Trollbane’in yardımıyla bile Khadgar, Ner’zhul’un diğer dünyalara geçit açmasını engelleyemedi.
Günümüzde Stormwind’in girişinde yer alan savaş kahramanlarının heykelleri: Arkada General Turalyon, önünde sol tarafta Başbüyücü Khadgar, sağ tarafta Alleria Windrunner, en önde solda Kurdran Wildhammer ve sağda Danath Trollbane
Ner’zhul nihayetinde diğer dünyalara geçitlerini açtı, ancak ödeyeceği korkunç bedeli ön göremedi. Geçitlerin muazzam enerjileri, Draenor’u parçalamaya başladı. Turalyon’un güçleri Azeroth’a çaresizce dönmek için savaşırken, Draenor’un dünyası kendi üzerine çökmeye başladı. Grom Hellscream ve Kilrogg Deadeye, Ner’zhul’un çılgın planlarının kendi ırklarının kıyameti olacağını farkettiler ve geri kalan ork’ları bırakıp, göreceli olarak daha güvenli olan Azeroth’a kaçtılar.
Draenor’da ise Turalyon ve Khadgar, en büyük fedakârlığı göstererek, kendi taraflarındaki Kara Geçit kapısını yok etme konusunda anlaştılar. Hem kendilerinin, hem de yoldaşlarının hayatlarına mal olmasına rağmen, Azeroth’un hayatta kalmasını güvenceye almanın tek yolunun bu olduğunu biliyorlardı. Hellscream ve Deadeye, insan toplulukları arasından geçerek özgürlüklerine kavuşmaya çalışırken, Kara Geçit arkalarında patlamıştı. Onlar ve Azeroth’ta kalan ork’lar için artık geri dönüş yoktu.
Devasa volkanik patlamalar Draenor’un kıtalarını parçalamaya başladığı sırada Ner’zhul ve onun sadık Shadowmoon klanı, yeni yaratılmış olan geçitlerin en büyüğünden geçmişlerdi. Eziyet çekmiş olan dünya nihayetinde devasa, kıyametvari bir patlama tarafından yutulurken, yanan denizler yükselmiş ve parçalanan toprağı çamura bulamıştı.”
Devamı için diğer sayfaya geçiniz.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Lich King’in Doğumu
Aşağıdaki bölüm Warcraft II: Beyond the Dark Portal oyunundan hemen sonrasında geçmektedir. Bölüm Scholomance’de, Hillsbrad Foothills’de Southshore’da, Stratholme’da ve Duskwood’da Darkshire’da bulunan “The Birth of Lich King” adlı kitaptan alınmıştır.
“Ner’zhul ve takipçileri Twisting Nether’a, Büyük Karanlık’a yayılan dünyaları bağlayan ruhani boyuta, girmişlerdi. Fakat ne yazık ki Kil’jaeden ve onun iblis hizmetkârları onları bekliyordu. Ner’zhul’un kibirli meydan okumasından intikam almaya yemin etmiş olan Kil’jaeden, yaşlı şamanın vücudunu yavaş yavaş parçalara ayırdı. Kil’jaeden, şamanın ruhunu canlı ve tek parça tuttu, böylelikle Ner’zhul acı içerisinde vücudunun mide kaldıran parçalara ayrılışının farkında olacaktı. Ner’zhul iblise ruhunu serbest bırakması ve onu ölümle ödüllendirmesi için yalvarmış olsa da, iblis zalim bir şekilde uzun süre önce birbirlerine verdikleri Kan Sözü’nün hala geçerli olduğunu ve Ner’zhul’un hala bir amacı olduğunu söyledi.
Kil’jaeden
Ork’ların dünyayı Yanan Lejyon için istila edememiş olması, Kil’jaeden’ı Azeroth’un krallıklarında kaos yaratmak için yeni bir ordu yaratmaya zorlamıştı. Bu yeni ordunun, aynı önemsiz karşıtlıklara va Horde’u veba gibi saran iç savaşa kurban düşmesine izin verilemezdi. Görevinde tek fikirli ve acımasız olmalıydı. Bu sefer Kil’jaeden, yenilgiyi göze alamazdı.
Ner’zhul’un ruhunu komada, çaresiz bir şekilde tutan Kil’jaeden, ona Lejyon’a hizmet etmek için son bir şans daha tanıdı, yoksa sonsuza dek işkence çekecekti. Ner’zhul, düşüncesiz bir şekilde iblisin anlaşmasını kabul etti. Ner’zhul’un ruhu, Twisting Nether’ın uzak köşelerinden toplanmış, özel olarak işlenmiş, elmas sertliğindeki bir buz bloğunun içine yerleştirilmişti. Donmuş kabın içerisinde Ner’zhul, bilincinin 10 bin katı kadar genişlediğini hissetti. İblisin kaotik güçleriyle donanan Ner’zhul, akıl almaz güce sahip bir ruhsal varlığa dönüştü. İşte o anda Ner’zhul olarak bilinen ork sonsuza dek yok olmuş ve Lich King doğmuştu.
Ner’zhul’un sadık ölüm şövalyeleri ve Shadowmoon takipçileri de, iblisin kaotik enerjileri yüzünden dönüşmüşlerdi. Kötücül büyücüler parçalara ayrıldılar ve iskeletten oluşan “lich”lere dönüştürüldüler. İblisler, Ner’zhul’un takipçilerinin ölümde bile sorgusuz sualsiz ona hizmet edeceklerinden böylelikle emin oldular.
Zamanı geldiğinde Kil’jaeden, Lich King’i yaratma amacı olan görevi açıkladı. Ner’zhul, Azeroth’ta, insan uygarlığını sonsuza dek yok edecek, ölüm ve terörden oluşan bir vebayı yaymakla görevlendirilmişti. Vebadan dolayı ölenlerin hepsi, Undead (bir nevi yaşayan ölü) olarak tekrar ayağa kalkacak ve ruhları Ner’zhul’a sonsuza dek bağlı kalacaktı. Kil’jaeden Ner’zhul’a, karanlık görevi olan insanlığı dünyadan silmeyi başardığı takdirde, lanetinden kurtulacağı ve yaşayacağı yeni, sağlıklı bir vücuda sahip olacağı sözünü verdi.
Her ne kadar Ner’zhul anlaşılabilir ve kendine düşeni yapmakta hevesli görünüyor olsa da Kil’jaeden, piyonunun sadakatine şüpheli yaklaşıyordu. Lich King’i vücutsuz ve kristal kabının içine sıkıştırılmış şekilde tutmak, kısa süreliğine iyi yönetilmesini garantiliyordu, ancak iblis, gözünü onun üzerinde tutması gerekeceğini de biliyordu. Bu amaçla Kil’jaeden, elit iblis gardiyanları olan vampirik dreadlord’arı, Ner’zhul’u kontrol altında tutmak ve korkunç görevini tamamlayacağından emin olmak için çağırdı. Dreadlord’ların en güçlü ve cesuru olan Tichondrius, vebanın ciddiyeti ve Lich King’in soykırıma karşı dizginlenemez potansiyeli karşısında büyülenmiş ve savaşmaya hazırdı.”
Haftaya “Alliance ve Horde” kısmının üçüncü bölümü olan “Icecrown & Donuk Taht” ile “Grim Batol Savaşı“nı okuyacaksınız. Tekrar görüşmek üzere!