Bir süredir ara verdiğimiz World of Warcraft Tarihi başlıklı yazı serimize devam ediyoruz. Son olarak Sargeras ve Illidan’ın hikayeleriyle devam ettiğimiz seri, Kan Elfleri’nin başındaki isim Kael’Thas Sunstrider’la devam ediyor.
Illidan, eski ve yeni hizmetkârlarının kararlılığından memnundu ve onlara Outland’deki durumu anlattı. Sinirlenmiş olan ustası Kil’jaeden’dan kaçmak için Outland’e gelen Illidan, burayı Magtheridon ve onun fel ork’ları tarafından ele geçirilmiş ve Ner’zhul’un boyut geçidinden gelen iblislerle dolu bir halde buldu. Kael, Illidan’ın kan elflerinin büyüye olan bağımlılıklarını tedavi edebileceğini umuyordu ve onlara yardımcı olması için Illidan’dan yardım istedi. Illidan üzülerek kan elflerinin durumlarıyla ilgili bir tedavi olmadığını, ancak Kael’in kendine katılması halinde kan elflerinin bağımlılıklarına yetecek kadar büyülü enerjileri kendilerine sağlayacaklarını söyledi. Bunu duyan Kael, Illidan’a bağlılık yemini etti. Kan elfi Rommath, Illidan’ın yeni bir yurt sağladığı haberini Quel’Thalas’a yaymakla görevlendirildi.
Outland
Kael ve Vashj, Illidan’ı boyut kapılarını kapamaya gittiğinde korudu. Bu sırada Kael, ork’lar tarafından saldırıya uğrayan bir draenei kampı keşfetti ve onlara yardım etti. Yaşlı Büyücü Akama tarafından karşılandılar ve kendisi Illidan’a bağlılık yemini etti. Nihayetinde Magtheridon’un Kara Tapınak’ına saldırı zamanı gelmişti. Illidan, Kael, Vashj ve Akama, güçlerini Magtheridon’un hisarına doğru sürdü, içeri sızdılar ve kendisini kendi taht odasında yendiler.
Illidan zaferi kutlarken, Kil’jaeden ateş gibi kırmızı olan gökyüzünden indi ve saklanmaya çalıştığı için onu azarladı. İblis ona kendini kurtarması için son bir şans tanıdı – Donuk Tahtı yok etmek veya sonsuz gazabıyla karşılaşmak.
Lich King’e Saldırı
Kael ve yeni müttefikleri Northrend’e vardıklarında Anub’arak ve onun belalı ırkıyla karşılaştı. Her ne kadar Anub’arak’ın güçleri onları körfezde tutmuş olsalar da, Illidan’ın güçleri yavaşça Icecrown Buzulu’na doğru ilerledi.
DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Kısa bir süre sonra Arthas, Undead güçleriyle birlikte geldi. Prensi savaşın öncesinden tanıyan Kael, onu Illidan’ın güçlerinin büyük olduğu ve Arthas’ın Icecrown’a Lich King’i kurtarmak için zamanında yetişemeyeceği konusunda uyardı.
Arthas, Azjol’Nerub’dan yeryüzüne çıktığında, Illidan’dan önce Donuk Taht’a yetişmek, zamanla bir yarıştı. Arthas ve Illidan, Donuk Taht’a girmeye izin veren geçitleri açmak için buzulu saran obeliskleri aktifleştirmek için gittiklerinde, Kael’thas ve Leydi Vashj, Arthas’ı durdurmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Kael’thas ve Arthas, savaş sırasında birkaç kez karşı karşıya geldiler, ancak Kael’in güçleri undead’ler tarafından püskürtüldü ve Arthas, bütün dört obeliski de çalıştırmayı başardı. Arthas ve Illidan, buzulun tabanında, tamamen açık olan geçitlerin önünde karşı karşıya geldiler ve savaştılar. Sert bir çarpışmadan sonra Arthas, Illidan’ı yenmeyi başardı. Arthas kaderine kavuşurken, Kael ve Vashj, Icecrown’ın karlı tepelerinde lidersiz kalmıştı. Outland’e kaçarlarken, Illidan’ın bilinçsiz bedenini de kendileriyle götürdüler.
The Burning Crusade
Artık Alliance’dan destek alamayan Azeroth’un kan elfleri, Horde’un onlara Outland’e dönmelerine ve Kael’thas’la birleşip Kael’in onlara verdiği altın kader sözüne ulaşmayı istiyorlardı.
Kael’thas bu sırada Outland’deki Netherstorm’daki uçan adaların arasında süzülen hisarı Tempest Keep’te yaşıyordu. Kendisi, Outland’in Lordu Illidan’ın hizmetinde olan çeşitli kan elfi gruplarını yönetiyordu.
Son dönemde Kael’in Illidan’a sadakati parçalanmaya başlamıştı.
DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Uğursuz İttifak
Scryer’lar, Kael’thas’ın Illidan’a sırtını döndüğünü ve Yanan Lejyon’la bir ittifak oluşturduğunu öğrendiler.
Illidan’ın deliliğinin farkında olan Kael’thas, Magister Theledorn’a göre “patron değişikliği”ne gitmişti. Kael’in Yanan Lejyon’la olan ittifak kararı sadece Illidan’a değil, aynı zamanda Horde’a ve kendi halkına da ihanet etmesi anlamına geliyordu.
Kael’in güç için deliliğinin, kan elfi ırkını kıyamete sürükleyeceğinin farkında olan Scryer’lar, Kael’thas a ve onun Sunfury fanatiklerine karşı halklarını kurtarma umuduyla savaşmaya devam ettiler.
Böylelikle Kael’Thas Sunstrider’ın hikayesinin sonuna geldik. Önümüzdeki Warcraft evreninden bir başka karakterin hikayesiyle sizlerle birlikte olacağız.