Geçtiğimiz haftalarda World of Warcraft evreninin tarihini anlatan yazı dizimizi sonlandırdığımızı belirtmiştim (Hala okumadıysanız, sitemizin üstünde yer alan arama kısmından “World of Warcraft Tarihi” olarak aratıp bulabilirsiniz). Şimdi ise sizlere World of Warcraft evreninde önemli yerlere sahip karakterlerin geçmişlerini daha detaylı olarak sunmaya devam ediyorum.
Geçtiğimiz hafta ilk bölümünü yayımladığımız Sargeras’ın hikayesi devam ediyor.
Azeroth’un İlk İşgali
Sargeras ve Lejyon nihayetinde genç Azeroth dünyasını, Gece Elfleri’nin arcane büyüleri düşüncesizce kullanması yüzünden farketti ve Sonsuzluk Kuyusu’nun sonsuz enerjilerinin peşine düştüler. Elf Kraliçesi Azshare ve halkı, Soylu Doğanlar, büyüleri oyuncak gibi kullanıyorlardı. Sargeras, Sonsuzluk Kuyusu’nun potansiyelini hissetmiş ve büyü için açlığını gidereceğini bilerek, Yanan Lejyon’u Azeroth’un yakınlarına getirdi. Tüm Hayatın Düşmanı, Azshara’yla buluştu. Soyludoğan kraliçe, Sargeras’ın muhteşem gücü karşısında etkilenmişti. Onunla ve danışmanı Xavius’la konuşan Sargeras, ruhsal bir manipülasyon tekniği kullandı. Sargeras’ı bir tanrı olarak gördüler ve ona tapındılar. Azshara ona sadece bilgisinin ve enerjisinin bir parçasını tattırırdığı takdirde dünyasına giriş izni vereceğini belirtti. Hatta Azshara, Sargeras’ın kendisiyle evleneceğini bile düşünmüştü. Böylelikle Azeroth’un ilk işgali başlamış oldu.
Archimonde ve muhteşem pit lordu Mannoroth, Kalimdor’a saldırdı. Sargeras ise Twisting Nether’da Azshara’nın geçidi kendisinin geçebileceği kadar güçlü bir hale getirmesini bekledi. Sargeras için zaman çok yaklaşmıştı.
Ancak son anda Cenarius’un ağaçhalkı ve Alexstrasza’nın ejderlerinin yardımıyla gece elfleri, güçlerini topladılar ve Soylu Doğanlar’a karşı ayaklandılar. Bu durum Sonsuzluk Kuyusu’nun yok edilmesi ve kıtların çoğunun enkaza dönüşmesiyle sonuçlanan bir savaşa neden oldu. Azeroth’un savunucuları büyük bir bedel ödeyerek iblisleri Twisting Nether’a geri göndermişlerdi. Sargeras’ın görevi ise ilk defasında başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Kalimdor’un büyük bir parçası okyanusun dibini boyladı ve Sonsuzluk Kuyusu’nun yerinde sonradan Maelstrom olarak adlandırılacak olan büyük bir okyanus girdabı oluşmuştu.
Devamı diğer sayfada
>>>>>>>>>>>>>>>>
Aegwynn & Medivh
Kadimler Savaşı’ndan 9000 yıl sonra, Aegwynn Azeroth’u koruyor ve nerede bir iblis bulsa onu yokediyordu. Sargeras, Aegwynn’in ciddi bir tehdit olduğunu ancak kendisinin manipüle edilebilecek biri de olduğunu gördü. Kara Titan iblis ajanlarını büyük bir ejder avına yolladı. İblisler birkaç ejderi öldürdü ancak Aegwynn bu muhteşem yaratıklara yardım etmek için ortaya çıktı. İblisler düzeltilemez bir hasar vermeden önce birlikte onları yok ettiler.
Aegwynn manzarayı araştırdığında, Lejyon’un ajanlarının Storm Peaks’e geldikleri yeri buldu. Bu geçidi kullanarak Sargeras, Azeroth’a bir avatar olarak gelmişti. Bu avatarın Sargeras’ın kontrol ettiği ruhunun bir kısmını içerdiği söylenir. Tirisfal’in Koruyucusu saldırmakta tereddüt etmedi, ancak Sargeras geri çekildi ve büyücünün fiziksel vücudunu parçalamasına izin verdi. Fakat Sargeras öldüğü gibi ruhu, Aegwynn’in vücuduna ulaştı ve yıllar boyunca gizlendi. Vücudunun içindeki kusurlu varlığın farkında olmayan Aegwynn, Sargeras’ın fiziksel vücudunu bir lahite koydu ve okyanusun dibine yolladı.
Yıllar sonra Tirisfal Düzeni Aegwynn’e Koruyucu olarak zamanının dolduğunu ve Dalaran’a kendi varisini seçmesi için gitmesini bildirdi. Aegwynn Düzen’in emrine karşı geldi ve kendi kanından birinin Koruyucu olabileceğini söyledi. Kendisi yüce büyücü Landen Wrynn ve kralın danışmanı Nielas Aran’ı buldu. Büyücüyü baştan çıkardı ve ondan bir oğlu oldu. Nihayetinde Sargeras’ın ruhu uyandı ve Aegwynn’in doğmamış oğlu, Medivh’in aklını zehirledi. Ardından Medivh doğdu.
Devamı diğer sayfada
>>>>>>>>>>>>>>>>
Medivh 14 yaşına geldiğinde ise bir Koruyucu olarak güçleri kendisini 20 yıl süren bir komaya sokacaktı. Bu süre zarfında Sargeras, Koruyucu’nun büyük gücünü kontrol etmeye başlamış ve Medivh nihayetinde uyandığında neredeyse tüm kontrolü ele geçirmişti. Sargeras bu yeni vücudu içerisinde ork warlock’u Gul’dan’la temasa geçti. Gul’dan, Kil’jaeden tarafından keşfedilen Draenor isimli bir dünyada yaşayan bir grup ork’un lideriydi. Medivh, Azeroth’un güneyinde ve uzaktaki Black Morass’a gitti ve orada ork’ların gezegene geçişlerini sağlayacak bir Karanlık Geçit açtı. Gul’dan’ın ork’ları geçitten geçti ve Azeroth Krallığı’nın yerli insanlarına savaş açtı.
Medivh’in doğası, bu komadan sonra değişmiş ve en yakın dostları ve akrabaları, yanlış bir şey olduğunun farkına varmışlardı. Medivh’in annesi Aegwynn, Tirisfal Düzeni tarafından sürgündeyken, Sargeras’ın kendine ne yaptığını anladı ve Kral Llane ve generali Lord Lothar’la irtibata geçti. Lothar, kötüleşmiş Medivh’in Azeroth’a daha fazla zarar vermemesi için yok edilmesinden başka seçenek olmadığını düşündü. Medivh’in öğrencisi Khadgar, Lothar’a ve bir ork elçisi olan Garona’ya yardım ederek Medivh’in kara kulesi Karazhan’a girmelerini sağladı. Büyük gücüne rağmen Medivh hazırlıksız yakalandı ve sonunda eski dostları ve yoldaşları tarafından öldürüldü. Medivh’in insan bilincinin geriye kalan az bir kısmını Khadgar, Sargeras’ı durdurmak için aldı.
Sargeras, insan krallıklarına karşı intikam duyuyordu ve ork’ların geçitten geçmesini ve insanları yok etmesini umuyordu. Her ne kadar ork’lar geçitten geçmiş ve insan krallıklarına büyük zarar vermiş olsalarda, nihayetinde Medivh’in erken ölümü sebebiyle Sargeras’ın planları başarısızlıkla sonlanmıştı. Sonunda Sargeras, Medivh’in vücudunu alarak onun görünümüne kavuşmak istediyse de, bunu yapacak yeterli zamanı yoktu.
Sargeras’ın kaderi
Medivh öldüğünde, onu zehirlemiş olan Sargeras’ın ruhunun bir bölümü de yok oldu. Ruh, Twisting Nether’da acı çekmeye döndü. Bugüne dek Sargeras’ın gerçek vücuduna veya avatarına ne olduğu bilinmiyor. Birçokları Sargeras’ın ruhunun hala etrafta olduğunu ve Yanan Lejyon’un gücüne karşı koyabilen tek dünyaya karşı intikam beslediğini söylüyorlar…
Haftaya yeni bölümde görüşmek üzere!