Bu hafta World of Warcraft tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Thrall’ın hikayesinin ilk bölümüyle sizlerle olacağız. Hikayede, Ork ırkını özgürleştiren Thrall’ın özelliklerini, nasıl bugün bulunduğu noktaya geldiğini öğreneceksiniz. İyi eğlenceler.
Thrall
Unvanları: Dünyanın Bekçisi, Eski Savaş Şefi, Horde’un Savaş Şefi, Ork’ların Kurtarıcısı, Klanların Lordu, Frostwolf Klanı’nın Şefi
Dutoran’ın oğlu olan Thrall (doğum adı Go’el), yeniden kurulan ork Horde’unun savaş şefi ve Kalimdor’daki kızıl toprak Durotar’ın yöneticisiydi. Cataclysm’den önce tüm Horde’un savaş şefi olan Thrall, sonrasında geçici olarak liderliği Garrosh Hellscream’e verdi.
Kişiliği
Thrall’ın halkını ziyaret edenlere karşı sürdürdüğü açık görüşlülüğe rağmen ork’lar, diğer ırklar hakkındaki eski nefretlerini ve önyargılarını bırakmadılar. Halen onun liderliğine saygı duymalarına rağmen, Durotar’dan geçen diğer ırklara sert davranmaktalar. Thrall, sorun yaratanlarla yüz yüze görüşür ve onlara saygı duyar – ta ki onlara daha farklı davranılması gerektiğine karar verene kadar. Suç bile işlemiş olsa, Thrall’ın vereceği en sert ceza, o kişiyi sürgüne göndermektir. Fakat onun liderliği altında birisi onursuz bir hareket yapmış, gereksiz yere kan dökmüş veya –en kötüsü- iblislerle işbirliğine gitmişse, Thrall’ın kuralları bellidir: Doomhammer’la infaz edilecek bir ölüm cezası.
Thrall arkadaşlarına karşı sıcak ve kibar davranır. Özgürce öykü anlatır ve bilgi paylaşır. Misafirperverliğini herkese karşı gösterir, ancak kendisini ziyaret edenlerin, Orgrimmar’ın hayatta kalmasına bir çeşit katkıda bulunmasını ister. Ziyaret eden avcılar genelde et, Theramore Adası’ndan gelen insan tüccarlar ise bira ve tohum getirirler. Ziyaretçiler Orgrimmar sınırları içerisindeyken Thrall’ın koruması altındadırlar ve onlara karşı herhangi bir tehdit veya şiddete tolerans gösterilmez.
Thrall doğuştan bir liderdir. Nadiren yalnızdır ve savaş esnasında zamanının büyük bir vaktini ordularını yönetmekle geçirir. Tek başına savaşırken zeki taktikler uygular. Güçlü bir şekilde büyüler uygularken, araya yakın dövüş yeteneklerini de katar.
Biyografi diğer sayfada
>>>>>>>>>>>>>>>>
Biyografi
Gençliği
Frostwolf Klanı’nın şefi olan Durotan ve Draka’nın oğlu olan Thrall, İkinci Savaş’tan sonra ork’ların tutulduğu toplama kamplarının komutanı Aedelas Blackmoore tarafından katledilen ailesinin kanlı cesetlerinin yanında bulundu. Blackmoore ona insan dilinde “köle” anlamına gelen bir başka kelime olan Thrall ismini verdi. Blackmoore hisarı olan Durnholde Keep’e Thrall’la birlikte döndü. Orada kendisini bir ork’un tüm vahşiliğini ortaya koyan bir gladyatör olarak ve bir insanın stratejik zekâsını ortaya koyacak şekilde eğitti. Sütannesi Clannia Foxton tarafından büyütülen Thrall, Clannia’nın kızı Taretha Foxton’la arkadaş oldu. Büyüdüğünde ise Thrall, mükemmel bir öğrenci ve inanılmaz bir dövüşçü olmuştu.
Zeki, hızlı ve ork standartlarına göre devasaydı. Ancak Blackmoore’un arena içi ve dışındaki dayakları, son raddeye gelmeye başlıyordu. Taretha, Thrall’a mektuplar yazıyor ve kafesine getirdiği kitapların arasında onları getiriyordu. Nihayetinde Thrall yazdığı mektupların sonuncusunda, kaçmak istediğini dile getirdi.
Taretha, Durnholde Keep’in içerisinde bir karmaşa yarattı ve bu şekilde Thrall’ın hücresinden fark edilmeden kaçmasını sağladı. Hisarın dışındaki bir mağarada buluştular ve Taretha ona erzak ve çeşitli aletler verdi. Ardından Durnholde’u bir daha dönmemek umuduyla terketti.
Bunun ardından Thrall tekrar yakalandı ve Lorin Remka’nın yönetimindeki toplama kampına götürüldü. Kendisi burada yaşlı ve parlayan kızıl gözlere sahip olan Kelgar isimli ork’la tanıştı. Kelgar ona Gul’dan’ın yozlaşmasından bahsetti ve Horde için eski yaşamlarının çok daha iyi olduğunu söyledi. Thrall’a bu düşünceyi güden tek kişinin Warsong Klanı’nın şefi, yenilmez Grom Hellscream olduğunu anlattı. Bir başka mahkûm Thrall’a Blackmoore’un kampa onu aramak için geldiğini söylediğinde ise Thrall, tekrar kaçtı ve Grom Hellscream’i aramaya başladı.
Devamı diğer sayfada
>>>>>>>>>>>>>>>
Orklar
Thrall, Grom Hellscream’i bulup kendini kanıtladıktan sonra, Hellscream’in kanatları altına alındı ve Ork dili öğretildi. Grom, Thrall’a kendisinin sürgün edilmiş Frostwolf Klanı’ndan olduğunu söyledi. Kanıt olarak da Thrall’ın bebekken sarıldığı kundak bezini gösterdi. Thrall bir süre Hellscream’in yanında kaldıktan sonra gitmeye ve kökenlerini Alterac Dağları’ndan aramaya karar verdi.
Bitkin düşene kadar yürüdükten sonra Frostwolf’lar Thrall’ı kurtardı ve kamplarına götürdüler. Orada Thrall’ın Frostwolf’ların şefinin oğlu olduğunu söyleyen Dreak’Thar’la tanıştı. Frostwolf’lar arasında yerini bulduktan sonra Thrall, Gul’dan’ın yozlaştırmasından önce Horde’un eski gelenekleri hakkında bilgiler öğrendi. Bir süre sonra Thrall, klanın bir üyesi olarak kabul edildi. Bir frost wolf (buz kurdu) olan Snowsong (Kartürküsü), Thrall’ı sahip olarak seçti. Seçimden bir süre sonra Drek’Thar tarafından çağrıldı. Daha önce hiç görmediği ve bulunmadığı sessiz bir yere gelmişti. Burada eğitilecekti.
Hayatının en ruhani tecrübelerinden birini yaşayan Thrall, burada Toprak, Hava, Ateş, Su ve Doğa’nın ruhlarını dost edindi. Gul’dan’ın Horde’u yozlaştırmasından bu yana gelen ilk şaman oldu. Kampa tamamen yeni bir ork, şamanlığın ve klanının geleneklerini öğrenmiş ve şefin oğlu rolünü benimsemiş biri olarak döndü. Thrall’ın Drek’Thar’ın zamanından bu yana ilk defa ruhlar tarafından kabul edilmiş bir şaman olması önemli ve sembolik bir olaydı. Bu sadece Thrall’ın ork tarihindeki en önemli şamanlardan biri olacağı anlamına değil, aynı zamanda ruhların orkları iblis güçlerini kullanma konusunda affettiği ve Thrall’ın yeni nesil şamanlar arasında ilki olduğu anlamına da geliyordu.
Orgrim Doomhammer
Kamp bir süre sonra bir yabancı tarafından ziyaret edildi. İlk başta Thrall onunla hoş bir şekilde konuştu, ancak yabancı Frostwolf’ları dağlarda saklanmakla suçlayınca sinirlenmeye başladı. Öfkesi ve içinde büyüyen ork gururuyla birlikte Thrall, yabancıya Hellscream ve Warsong’la bir olup kampları kuşatacaklarını söyledi. Yabancı Hellscream’i “iblislerin kovduğu bir hayalci” olarak niteledi ve insanların savaşmaya değmez olduğunu söyledi. Sinirlenen Thrall, yabancıyı birebir dövüşte meydan okudu. Yabancı üzerindeki pelerini bir kenara attı ve ortaya siyah metal zırhı ve dev balyozu çıktı. Kısa ancak ölümcül bir savaştan sonra Thrall, düşmanını silahsız bırakmayı başardı. Ancak sonrasında yabancıyı boğmasını, klanındakiler engelledi. Ancak bunun sonrasında yabancı kendini tanıttı. Yabancı aslında Horde’un savaş şefi Orgrim Doomhammer’dan başkası değildi. Doomhammer aslında Dreak’Thar tarafından Durotan’ın oğlunun dönüşü hakkında bilgilendirilmişti. Savaş şefi Thrall’ı savaşmaya zorlayarak, Drek’Thar’ın bahsettiği kadar iyi olup olmadığını görmek istemişti, iyiydi de. Thrall, Doomhammer’a karşı koyabilmiş ve hatta onu yenebilmişti. Bunu daha önce sadece Thrall’ın babası yapabilmişti.
Bu hafta Thrall’ın hikayesinin ilk bölümüyle sizlerle birlikte olduk. Gelecek hafta Azeroth’un en önemli ork’unun hayat hikayesinin devamıyla karşınızda olacağız. Haftaya görüşmek üzere.
