Son dönemde rally oyunları daha fazla ilgimi çekmeye başladı. Colin McRea DiRT ve Richard Burns Rally ile başlayan bu ilgiyi Xpand ile devam ettirebileceğimi hatta daha ileriye taşıyabileceğimi ümit ediyordum. Bakalım Xpand beklentilerimi ne kadar karşılamış?
Simülasyon desek mi?
Bir oyunu anlatırken menüsünden bahsetmek kadar kötü bir başlangıç olabileceğini zannetmiyorum. Ama Colin McRea (saygıyla anıyorum) ile karşılaşırılıyorsa mutlaka onun eşsiz menü yapısı da karşılaştırılmalı. Daha menüden itibaren bu karşılaştırmanın yanlış olacağı gün gibi belli. Zira Colin’in o eşsiz menü animasyonlarını bulmak pek mümkün değil. “Hadi hemen oyuna geçelim” diyerek quick race ile yarışa dalıyoruz. Kısa bir yüklemenin ardından aracımız ile başbaşayız. Yarışa başladığım ilk anda nerede ise Colin McRea oynadığımı düşünüyordum ama oynadıkça bunun çok yanlış bir bakış açısı olduğunu fark ettim. Zira her ne kadar rally oyunu olsa da, kontollerinin kolaylığı ve detay azlığından dolayı rally simülasyonundan daha çok arcade bir yarış oyunu olmuş.
Yarışa başladığımızda kullanılacak parkura göre araba seçmek son derece önemli, zira bu sizin alacağınız zevk miktarını doğrudan etkiyor. Toprak yolda seçeceğiniz hatchback arabaların, bir jipe oranla kontrolü ya da yol tutuşu daha az oluyor. Tabi bu kolayca kayıp pist dışına çıkmanız ve zaman kaybetmeniz ile aynı anlama geliyor. Ama illa ben istediğim parkurda, istediğim araç ile yarışacağım derseniz, bu sefer araç modifiyesi devreye giriyor. Yapacağınız modifiyeler ile aracınızı daha stabil bir hale getirmek sizin elinizde.
Hasarı Sadece Araç Almaz
Oyun sırasında aldığınız hasarlar sadece aracınız üzerinde olmuyor. Aynı zamanda çarpma pozisyon ve hızınıza göre vücudunuzun çeşitli bölgelerinde de hasarlar oluşabiliyor. Baş bölgesine aldığınız hasar, bir süre sonra gözünüzde kararmalara, başka bir bölgedeki hasar ise hakimiyetinizin düşmesine sebep olabiliyor. Daha önce rastlamadığım bu özellik, bence oldukça güzel bir artı. Belki biraz daha etkin kullanılabilse güzel olurdu. Mesela aldığımız hasara göre aracımıza modifiye yapıp, o bölgelerde daha güçlü maddeler kullanabilsek iyi olurdu.
Grafik olarak önceki versiyonunu daha ileriye taşıyan Xpand’de kullanılan ışık efektlendirmeleri kimi zaman görsel açıdan güzellikleri beraberinde getiriyor. Örneğin yolda giderken ağaçların arasından süzülen ışık süzmeleri ile havanın durumuna göre anlık değişen aydınlık durumu etkileyici olmuş. Ama bunu sürekli kendini tekrar eden senaryo bozuyor. Bir tur attınız diyelim, aynı turu bir daha başka araçla tekrarladığınızda aynı olaylar ile karşılaşıyorsunuz. Köpek aynı yerde yola fırlıyor, yol üzerindekiler aynı yerde kenara kaçışıyorlar. Bu, oyunun tekrar oynanabilirlik özelliğini oldukça düşürüyor. Ses ve müzikler ise oyunun en kalitesiz yanı diyebiliriz. Nerede ise Lotus zamanından kalma “Beeper ile oynasak fark etmeyecek” dedirtecek türden efektleri ile oldukça başarısız.
Bu türün bağımlısı iseniz alıp biraz vakit geçirebileceğiniz tarzda bir oyun. Vakit geçirtecek türden. Bunun dışında çok gerekli olduğunu söyleyemeyeceğim.