Yarının Sınırında/Edge of Tomorrow (Makale)

Dünya uzaylı işgalindedir. Mimic’ler her gün insanları yenilgiye uğratıyor, büyük kayıplar veriliyor. En büyük zarar ise Avrupa bölgesi görüyor. Eh böyle bir durumda kahraman lazım ama o da  sandığınızın aksine Tom Cruise’un canlandırdığı Binbaşı William Cage değil, Emily Blunt’un karakteri Rita Vatanski. Vendun’da kahramanca çarpışmış, askerlerin aralarında “Full Metal Bitch” adıyla andıkları güçlü savaşçı.

Orduda halkla ilişkiler uzmanı olarak bulunan Binbaşı Cage’in ise uzaktan yakından bırakın kahramanlığı, askerlikle bile ilgisi yok. Reklam şirketi yöneticisi pozisyonunda çalışan uzaylı saldırılarıyla hayatı tamamen değişen biri. Eline silah bile almamış Cage, sadece etkili konuşma yeteneği ile binlerce kişinin asker olmasını sağlamış.

“Elimi kağıt kesse, dayanamam” diyen dünyayı mı kurtaracak! Hadi ya!

Londra’da savaş alanında bulunmasını gerektiren görevden kaçınmak isterken, generale söyledikleri yüzünden çatışmanın ortasına gönderilir. Askeri eğitim almamış birinin hayatta kalma olasılığı tabiki neredeyse hiç yoktur. Başçavuş Farrell’in emrindeki uyumsuz askerlerden oluşan J Bölüğü’nin elemanıdır. Ertesi sabah çatışma alanına indiğinde zırhının emniyetini bile açmaktan acizdir. Sonuç bellidir. Kesin bir ölüm. Ancak o sırada bir mimic’i öldürür ve etkilenir; döngüye girmiştir. Her seferinde Heatrow’da birliğin ortasında uyanır, aynı yerde, aynı koşullarda. Başlangıçta hayatta kalmaya çabalarken, güçlenir ve Rita Vatanski ile güç birliği yaparak dünyanın kaderini değiştirebilecek duruma gelir. Değişim ve başarı filmleri hep sevilir. Binbaşı Cage’in günden güne gelişmesi, kahramanlaşması; evet işte formül tutuyor.

Film Hiroshi Sakurazaka’nın “All You Need is Kill” adlı kitabından uyarlanmış.  Keiji Kiriya olmuş bize Binbaşı Cage. Sadece meraklılarının bildiği kitapların bu sayede geniş kitlelelere ulaşması beni inanın sevindiriyor.

Önce izleyelim, sonra okuyalım!

Cruise ve Blunt’un dışında filmde “Aliens” ve HBO’nun dizisi “Big Love”dan tanıdığımız Bill Paxton; “Harry Potter and Death Hallows 1″den Brendan Gleeson aşina olduğumuz oyuncular arasında.

Yönetmen Doug Liman, Matt Damon’u başrolünde gördüğümüz Bourne serisi ve Jolie Pitt  ikilisinin oynadığı Mr &Mrs Smith’den tanıyoruz.

Müzikler Christophe Beck’e ait. Orkestrasyonlar ve motive edici müzikler, filmin önüne geçmemiş. Aslına bakılırsa daha güçlü kahramanlık temaları duymak isterdim, ama yapımcıların tercihi sanırım başka yönde olmuş. Beck’in başarısının bu yıl “Frozen”ın soundtrack’i ile tescilledi. Buffy the Vampire Slayer’ın heyecanını notalara taşıyan müzisyen olduğunu da hatırlatarak bilgilerimizi tazeleyelim.

İzlemeden öncesürekli ölüp, aynı yerden başlayan birinin hikayesi olduğunu duyduğumda sıkıcı olabileceğini düşünmüştüm. Sevinerek söylüyorum, yanılmışım. Tekrar eden sahneler yok, mekanların değişmesi, filmin akıcılığı; bu endişemi hemen yok etti.

Ben de birbirinin aynı günler yaşıyorum, kahraman olur muyum?

Sıfır noktasından,  azim ve çalışmayla, hiçbir bilgiye ve ilgiye sahip değilken Cage kahraman sıfatını taşır hale geliyor. Bu bize ilham verebilir. “Savaş, kahramanlarını çıkarır” Hayat savaşının aktörleriyiz, kahramanı da olmak elimizde.

Exit mobile version