Yaz Alevi

…Bu yaz ölümcül geçecek. Belki de Ansalon’un görebileceği son yaz
olacak…

Selamlar,

Başlıktan da anlaşılacağı üzre konumuz Ejderha Mızrağı serisinden çıkan Yaz
Alevi Ejderhaları, yani gevurcasıyla Cronicles 4 : Dragons of the Summer Flame.
Bilirsiniz Türkiye’de ilk çıkan EM kitabı Cronicles serisiydi yani sırasıyla Güz
Alaca Karanlığının Ejderhaları, Kış Gecesi Ejderhaları ve İlkbahar Şafağı
Ejderhaları’ ndan oluşan seriydi. Bu seriyi Margeret Weis- Tracy Hickman ikilisi
yazmışlardı ve konu olarak Mızrak Savaşı’nı konu alıyordu. Daha sonraki adları
ile Ansalon’da Mızrak Kahramanları olarak anılacak sekiz kişilik grubun
Ansalon’u kötülükten kurtarmasını işleyen bir üölemeydi. Bu seriden sonra ise
Legends(Efsaneler) serisi geldi ve bu seriyi de Second Generation(İkinci Nesil)
kitabı takip etti. İşte Yaz Alevi Ejderhaları tam bu noktadan başlıyor…

Abi, Raistlin ölmemiş diyorlar doğru mu?

Mızrak Kahramanları ayrılmışlardır, hepsinin kendine ait bir yolu, bir
yazgısı vardır. Kimisi ölmüş kimisi çoluğa çocuğa karışmış kimisi de maceraya
devam etmekedir ama hepsinin kaderi yine aynı yerde birleşecek. Birleştikleri
nokta ise yine, yeniden Ansalon’un kaderi olucak.

Ben bu noktada bir anme hizmeti yaparak tüm karakterleri birer birer tanıtmak
istiyorum. Böylece hem kim ne yapmış hemde kim kimdir gibi sorulara toplu bir
cevap vermiş olurum. (Harf sırasıyla hehehe:))

Tanis Yarımelf: Mızrak Kahraman’larının lideri. Mızrak Savaşı
dolaylarında kızıl olan saçlarına aklar düşmüş, eski aşkı olan elf prensesi
Laurana ile evlenmiştir. Elf yurdunun dışında yaşayan yarımelf artık Sailvanesti
ile Qualinesti elflerini barıştırmaya uğraşmaktadır maceradan uzak bir yaşamda
olabildiğince dinlenmektedir. Yaz Alevi Ejderhaları’nda ise Sturm’a verdiği sözü
tutarken Yüce Ermiş Kulesi’nde ölüyor.

Sturm Brightblade: Maızrak Kahraman’larındandır ve Yüce Ermiş
Kulesi’ni savunurken Kitiara Uth Matar tarafından mızrakla öldürülmüştür. Bir
Solamniya şovalyesidir.

Raistlin: Raist’de bir Mızrak Kahramanı’dır ve bir büyücüdür.
Büyücülüğe kırmızı cüppe ile başlamış daha sonra siyah cüppeye geçmiştir.
Geçmişin ve şimdinin efendisi ve Palanthas’taki Yüksek Büyücük Kulesi’nin
sahibidir. Efsaneler serisinde tanrı olmak isterken geleceği görmüş ve kendini
feda ederek cehennemin kapısını kapattırmış, sonsuz işkenceler pahasına
Ansalon’u kurtarmıştır.

Caramon: Raistlin’in ikizidir ve bir savaşçıdır. Caramon’da bir Mızrak
Kahramanı olup, Mızrak Savaşı sırasında aşık olduğu Tika ile evlenmiş, Legends
serisinde ise ikizi ile savaşıp Ansalon’un geleceğini tayin etmiştir.

Tika: Cronicles serisinde, o meşhur sekiz kişilik grubu ejderanların
elinden kurtarmış böylelikle de gruba dahil olmuş garson bir kızdır. Daha sonra,
Mızrak Savaşı’nın sonunda, oda Mızrak Kahramanları’ndan biri olup Caramon’la
evlenmiştir. Vahşiliği ile tanınan Tika süper bir tava döğüşü ustasıdır.

Flint Fireforge: Bir Mızrak Kahramanı’dır ve grubun yaşlı, söylenen,
mızmız babasıdır. Son macerasında Tas’in kolları arasından eceli ile ölmüştür.
Bir Tepe cücesidir ve Tanis’in en yakın arkadaşıdır.

Tasslehoff Burrfoot: Grubun kenderidir ve bir Mızrak Kahramanı’dır.
İyilik tanrısı Paladine’ın en yakın arkadaşı ve Cehennem’de dahil olmak üzere
heryerde bulunup hertürlü belaya karışmıştır. İki kez cehenneme gitmiş,
kenderler için yasak olan zaman yolculuğunu yapmış, iki büyücülük kulesinde de
bulunmuş üstelik pek çok kez de Raistlin’in çalışma odasına girmiş birsidir.
Bunların yanında iki tane Ejderha Küresi kırıp, ünlü kaşığı ile hayaletlerle
savaşmış, Tavşankatili adlı bıçağı ile de tüm tanrıların babası Kaos’u öldürmüş
bir kenderdir. Tas’de Yaz Alevi Ejderhaları’nın sonunda Kaos tarafından
öldürülmüştür.

Steel Brightblade: Kitiara ve Sturm’un çocuğudur. Bir (Takhisis)
Kara Şovalye olan Steel’i Sara Dunstan adında bir kadın yetiştirmiştir. İçindeki
iki zıt kişiliğin çekişmesi ile zor günler geçirmektedir.

Palin Majare: Caramon ve Tika’nın en küçük oğullarıdır ve beyaz cüppe
taşıyan bir büyücüdür. Testi sırasında Palin’e, efsanevi bir şekilde, amcası
Raistlin tarafından Magius’un asası hediye edilmiştir.

Usha: Altın gözleri, meleği andıran güzelliği ile yeni tanıştığımız
bir karakter. Yaz Alevi Ejderhaları ile tanıdığımız bu karakter, İrdaların
köyünden ayrılarak Palanthas’a gidiyor ve Raistlin’in kızı olduğunu iddia
ediyor.

Fizban: Kendisi bir tanrıdır ve pasaklı görünüşü şapşal davranışları
ile asla Paladine olduğunu çaktırmaz. Mızrak Kahramanları’nı Solace’ta maceraya
ittiren şahıstır. Süpriz bir şekilde bu macerada da yerini almış durumda… (Ya,
Zifnab mı demeliydim acaba?)

Evet, asıl karakterleri tanıdık, isterseniz birazda konuya bakalım.
Ansaolon’da yaz vardır, üselik Ansalon tarihinde görülmüş en sıcak yaz. Karanlık
Kraliçe’nin Ariakan önderliğinde kurduğu Takhisis şovalyeleri Görüş
doğrultusunda Ansalon’u ele geçirme planları yapıyorlardır. Tüm gerçekleri bilen
Tanis Yarımelf ise Solamniya şovalyelerini çok öncedeedn bu tehlike konusunda
uyarmıştır; fakat bu, Mızrak Savaşı’ndan sonra kibire esir düşmüş şovalyeler
için bir anlam ifade etmemiştir. Dahası kibirleri içinde bir tutanak
bulmuşlardır; ” Kötülük kendine döner” . Şovalyeler arasında bunlar olurken
ikinci nesilde kendi savaşını vermektedir; Palin, Sturm ve Tanin Solamniya
şovalyelerine verilen bir görev için yolculağa çıkmışlar, Gil (Tanis ile
Laurana’nın oğlu) ise kral olarak ( Yani kukla bir kral) Qualinesti ile
Silvanesti elflerini birleştirmeye çalışıyordur, yani Ansalon olağan olmayan
sıcaklığına rağmen olağan akışını sürdürmektedir. Fakat bu olağan hayat
İrdaların Gri Müchever’i kırmasıyla son bulacaktır. İkinci Nesil kitabından da
hatırlayabileceğiniz bu mücheveri İrdalar huzurlarının bozulmaması için tek yol
olarak gördüklerinden bu mücheveri kırarak içindeki gücü serbest bırakmayı
düşünürler, sonuçlarını bilemeden. Gri mücheverin içinden gelen güç Ansalon’un
sonu olacak tüm dünyayı yıkacaktır, eğer tüm Krynn çıkar çatışmalarından
kurtulup tek vücut olamazsa…

Arkadaşlar karşınızda efsanevi bir öyküyle gerçek bir başyapıt duruyor, bunu
öncelikle söyleyeyim. Kitabın güzel olmasının yanında başka bir özelliği daha
var, o da bu kitabın normal EM dünyasının son kitabı olması. Yani kitabın
sonunda Ölümlüler Çağı başlıyor ve EM 5th Age denen( ki Türkçe’si 5. Çağ…)
çağa giriyor. Bu çağ ile pekçok yenilik bizleri bekliyor isterseniz bir de
onlara bakalım…

Koca çağ bitti, iyi mi? Eee şimdi ne olucak?

Bu çağın en büyük özelliği artık tanrıların olmayışı. Zaten Ölümlüler Çağı’da
ismini bu farktan alıyor. Tabi bu basit bir olay değil ve tanrıların gitmesided
beraberinde pek çok olay getiriyor. İlk olarak Ansalon’da bilindiği anlamda büyü
denen bir şey kalmıyor, takdir edersiniz ki üç büyü tanrısı da Krynn terk ettiği
için bilinen, yani gücün büyü tanrılarından geldiği büyü türü ölüyor. İkinci
olarak ise Ansalon’da barış sağlanıyor; elfler barışıyor, cüceler yeniden
kapılarını Ansalon’a açıyorlar, hata şovalyeler bile aralarındaki sorunları
gideriyorlar.Son olarak; İrdaların soyu tükeniyor ve ejderhalar dehşet güçlü
yaratıklara dönüşüyorlar.

Bu arada biraz da kitap tavsiyesi vereyim. Bu kitaptan sonra iki kitap
okunabilir; The Dawning of a New Age ve Bertem’s Guide to the Age of Mortals. Bu
iki kitap 5th Age için yazılan ilk kitaplar ve ikiside Ölümlüler Çağı hakkında
önemli bilgiler içeriyor. İlk kitap güçlenen ejderhaları konu alıyor ikincisi
ise bu yeni çağdaki yaşayış stilini derinlemesine inceliyor. Fakat ne yazık ki
ikiside şu an için Türkçe değiller. Neyse, derim ki; eğer İngilizceniz varsa
alın okuyun bu kitapları.

Bir de yorum yapta olayımızı bilelim.

Valla Margeret Weis ve Tracy Hickman isimleri birer marka ve yaptıkları
işlerde takdirden başka yorumu haketmeyen yapıtlar. Yani sırf yazar isimleri ile
bile çok iyi bir kitap olabilecek bu kitap, sürekleyici hikayesi, dili ve
atmosferi ile tüm fantezi okurlarının kaçırırlarsa hata yapacakları bir baş
yapıta dönüşmüş. Sonuç olarak karşımızda yine her zamanki gibi bir Margeret-
Tracy işbirliği duruyor. Fakat tüm bu güzelliklerin yanında canımı sıkan ciddi
olaylarda yok deeğil. Başta fiyatlara değinmek istiyorum. Kitabın fiyatı on yedi
milyon beşyüz bin lira, yani bu kadar abartı bir fiyat olabilir bir kitap için.
Piyasa öyle bir hale geldiki, sanırım yayımcılar şöyle düşünüyor; ”Bu fantezi
işi iyi rant yaptı, biz ne kadar fiyatı abartsakta bunlar eli mecbur alacak bu
kitapları biz en iyisi milleti tüketebildiğimiz yere kadar tüketelim” . Neyse
ağzımı bozmak istemiyorum ama insanlar zor durumda kalıyor, yani öyleki artık
orjinal dilinde yazılan ve ithal edilen kitaplar Türkçeleştirilen kitaplardan
daha ucuz oldular ( İngilizce olarak ithal edilen kitaplar yedi dolardan
satılıyorlar…) İkinici bozukluk ise kitapta pekçok yazım yanlışının yapılmış
olması. Her iki üç sayfada bir görüyoruz bu yanlışları…

Neyse efendim geldik yazının sonuna, bir kaç laf edip yazıyı kapatacağım.
Kitap gerçekten çok güzel ve gerçektende okunmaya değer, o yüzden alın bu kitabı
ve doya doya okuyun ne de olsa artık bir daha okuyamazsınız Raistlin’i (evet bu
kitapta da var, hehhe bombayı sona sakladım, takdiğe bak:))) Fizban’ı, Tas’i
yada Tanis’i.

Exit mobile version