Yoshi’s Crafted World İncelemesi ile karşınızdayız. Nintendo‘nun sevimli karakterlerinden biri olan Yoshi, yeni macerası Yoshi’s Crafted World ile bir kez daha karşımıza çıktı. Yıllardır oyun dünyasının maskotu haline gelen Mario‘ya yaverlik eden ve gerektiğinde onu hedefine ulaştırmak için kendini feda eden Yoshi, yine rengarenk bir macera ile Nintendo Swicth‘lerimize konuk oluyor.
Yoshi’s Crafted World İnceleme
Yapım daha önce Yoshi oyunlarından da sık sık gördüğümüz Yoshi Adası’nda başlıyor. Burada herkesin hayallerini gerçeğe dönüştüren Sundream Stone gölgesinde mutlu, mesut bir şekilde yaşayan Yoshiler, Baby Bowser ve Kamek‘in ani saldırısı ile sarsılıyor. Bu önemli gücü elinde bulundurmak isteyen ikili Sundream Stone‘u çalmaya çalışsalar da Yoshiler bu duruma engel olmaya çalışıyor ve yaşanan mücadele sonrası Sundream Stone üzerinde yer alan kristaller bu dünyanın farklı bölgelerine dağılıyor. Amacımız ise tabi ki Baby Bowser ve Kamek ikilisinden önce bu taşları bulmak ve Yoshi Adası’nı eski huzurlu günlerine kavuşturmak.
Evet, farkettiyseniz Nintendo’nun bu tür çoğu oyununda olduğu gibi hikaye yine arka planda. Hikayeden ziyade daha çok oynanışa odaklanan firma benzer bir işleyişe Yoshi’s Crafted World oyununda da imza atmış. Oynamaya başladıkça özellikle oyunun dünyasının adından da anlaşıldığı gibi çok farklı ve kendine has olduğunu görüyorsunuz. Daha önce Wolly World gibi Yoshi oyunlarında ya da farklı Kirby oyunlarında Nintendo’nun bu tarz denemelerine şahit olmuştuk. Yoshi’s Crafted World oyunu da tıpkı bu yapımlar gibi kendine has bir dünyaya ve tabi ki grafik tarzına sahip. Oynanışa geçmeden önce size bu dünyadan biraz bahsetmek istiyorum.
Oyunun dünyası tamamen 2.5 boyutta hazırlanmış ve 3 boyutlu karakteriniz ile bu dünyada ilerlerken aynı zamanda bölümlerde yer alan ekstra alanları da bulmaya çalışıyorsunuz. yani oyun alanı 2 boyutlu gibi dursa da bazı anlarda içe ve dışarı olmak üzere farklı bir boyuta da kavuşuyor. Bu işleyiş tamamen kağıt ve sticker gibi materyaller ile oluşturulmuş bir dünyada gerçekleşiyor. Yani yolunuzu açarken bir kağıt yumağını yuvarlıyor ya da bir eve girdiğinizde kağıttan bir duvarın katlanması sonucu iç mekana daha net bir şekilde hakim oluyorsunuz. Zaten Yoshi’s Crafted World’un en sevdiğim yönü de bu oldu. Daha önce Kirby oyunlarında ya da Paper Mario oyunlarında gördüğümüz gibi Yoshi’s Crafted World oyununun da kendine has ve güzel bir dünyası bulunmakta.
Yoshi’s Crafted World oynanış olarak Mario oyunlarından alıştığımız bir yapıya sahip. Yani genel bir haritamız var ve bu haritada ilerleyerek farklı bölümlerin kilidini açıyoruz. Genelde platform dinamikleri üzerine kurulu olan oyunun en önemli farklılığı ise Yoshi’nin gayet iyi bir atıcı olması. Oyun alanındaki farklı kaynaklardan ya da bazı düşmanları yutarak yumurtaya çevirebiliyorsunuz. Bu yumurtaları oyun alanındaki bazı hedef ve objelere fırlatabilmek mümkün. Oynanışa farklı bir derinlik kazandıran bu fırlatma işlemi hem bölümleri bitirmeniz hem de oyundaki ekstraları toplayabilmeniz için oldukça önemli. Örneğin her bölümde oyun alanına dağıtılan papatyaları topluyorsunuz. Haritada ilerleyebilmek için bu papatyaları toparlamak oldukça önemli. Atış olayı platform ve genel ilerleyiş dışında boss savaşlarına da yedirilmiş. karşılaştığınız irili ufaklı düşmanlar dışında boss mücadelelerini de bu dinamik sayesinde geçiyorsunuz. Tabi her seferinde farklı bir uygulama yapılarak boss mücadeleleri de çeşitlendirilmeye çalışılmış.
Kolay ve deneyimli oyuncular için 2 farklı oyun modu bulunan Yoshi’s Crafted World aynı zamanda co-op olarak da oynanabiliyor. Alıştığımız Mario oyunlarında olduğu gibi Nintendo Switch’in sahip olduğu 2 Joy-Con ile dilediğiniz zaman oyunu co-op sistemine çevirebiliyorsunuz. Co-op oynadığınızda diğer oyuncunun sırtına binme gibi farklı dinamikler de eklenmiş. Co-op oynamak tek başınıza oynamaktan biraz daha zorlayıcı. Çünkü zıpladığınızda ya da bir hedefi vurmaya felan çalıştığınızda oyuncular arası çok büyük bir karmaşa yaşanabiliyor. Bu karmaşa new Super Mario Bros oyunlarındaki gibi eğlenceli bir hale dönmüyor, aksine oyunu biraz çekilmez kılıyor diyebilirim. mario oyunlarında diğer oyuncuları yanlışlıkla da olsa aşağı düşürmek, onalrın alacağı Power-Up gibi dinamikleri kapmak oyunun keyfini arttırırdı. Yoshi’de ise durum biraz tersine işliyor.
Bunun en büyük sebebi ise oyun dinamiklerinin çok akıcı olmayışı. Yoshi’s Crafted World çok ağır ilerleyen bir oyun. Bu nedenle dinamiklikte eğlenceye dönüşen bu tür durumlar, avaş ilerleyen bu oyunda yapımın hızını daha da yavaşlatmış diyebilirim. Zaten oyunun bu yavaş dinamiği kendini tekrar etmesi ile birlikte en büyük negatifliğin de kaynağını oluşturuyor.
Sonuç olarak Yoshi’s Crafted World platform türünü seviyorsanız ve Switch sahibiyseniz göz atabileceğiniz bir yapım. Mario oyunlarında olduğu gibi dinamik bir oynanış bekleyenleri üzebilecek olan yapım kendine has dinamikleri ve eğlenceli yapısı ile ön plana çıkmayı başarıyor. Benel hatlarıyla baktığımda ise oyunun küçük yaştaki oyuncuları çok daha fazla eğlendireceğini söyleyebilirim.