Rekabet Kurumu, 2014’ün şubat ayında birçok teknoloji marketi ile birlikte Aral Oyun Konsol ve Aksesuar Tic. A.Ş’ye, yani bizim bildiğimiz adı ile Aral İthalat’a soruşturma açılmasına karar vermişti. Gerekçe olarak birçok kişi o dönemde change.org’da açılan bir kampanyayı düşünse de aslında 4 farklı kişi ya da kurumun şikayeti üzerine başlatılmış bir süreç idi. Geçtiğimiz günlerde ise gerekçeli rapor kamuoyu ile paylaşıldı. 196 sayfalık bu raporun tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Soruşturmanın açılma sebebi, dosyada aşağıdaki maddeler olarak sıralanmıştı.
– Aral Oyun Konsol ve Aksesuar Ticaret A.Ş.’nin dağıtımını yaptığı bilgisayar ve konsol oyunlarının perakende satışını yapan teşebbüsler ile anlaşma/uyumlu eylem içinde olduğu ve oyun fiyatlarını yükseltmek amacıyla nihai satış noktalarında yeniden satış fiyatını belirlediği iddiası.
-Tüketici elektroniği ürünleri piyasasında sağlayıcılar LG Electronics Tic. A.Ş., Türk Philips Ticaret A.Ş. ve Vestel Tic. A.Ş.’nin ürünlerinin yeniden satışını gerçekleştiren perakendeciler ile anlaşma/uyumlu eylem içinde olduğu ve nihai satış noktalarında yeniden satış fiyatının belirlendiği iddiası.
Buradan anladığımız fiyatların blinçli olarak yüksek seviyede kalması için müdahalelerde bulunduğu yönünde. Şimdi gelelim bu 196 sayfalık rapordan bizim anladığımıza. Hiç üşenmedim, raporun nerede ise tamamına yakın kısmını okudum. Anladığım kadarı ile de özet geçmeye çalışacağım. Bu arada belirtmeden geçmeyeyim, raporda LG, VESTEL gibi teknoloji üreticilerinin de ismi geçiyor. Ancak işimiz öncelikli oyun olduğu için bu açıdan bakmaya çalışacağım.
İlk dikkatimizi çeken konu Aral ile D&R, VATAN, TEKNOSA, KLİKSA ve GOLD firmaları, satış fiyatlarının üst seviyede yer alması için fiyatlandırmalara müdahale etmesi olarak görünüyor. Raporun 13. sayfası ile 42. sayfası arasında, delil niteliği taşıyan 98 adet belge sunulmuş. Bunların bizi ilgilendirenlerinin bir çoğunda -tabiri caizse- “Şu firmada fiyatlar şöyle, bizde niye böyle?” gibi sorular ya da “Ya onların fiyatını yükseltin ya da bizimkini düşürün” şeklinde ibareler bulunuyor. Aral’ın verdiği cevaplar genelde “Serbest piyasa koşullarına müdahale etmemiz mümkün değil, isterlerse zararına satış yapabilirler” şeklinde olmuş. Ancak işin hukuki değerlendirmesi aşağıdaki şekilde yapılıyor.
– 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinde “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.” denilmek suretiyle teşebbüsler arasındaki rekabeti sınırlayıcı anlaşma, uyumlu eylem ve kararlar yasaklanmıştır. Madde metninde yasak kapsamında tahdidi olmamakla birlikte sayılan hallerden biri “mal ve hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesi” şeklindedir.
– 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca teşebbüsler arasındaki bir anlaşmanın varlığı bakımından herhangi bir şekil şartı aranmamaktadır. Rekabet hukuku kapsamında anlaşma kavramı borçlar hukuku kapsamındaki sözleşme kavramından farklı olarak geniş yorumlanmaktadır. 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin gerekçesinde bu husus açıkça dile getirilmiş ve “Maddenin amacı bakımından anlaşma, Medeni Hukukun geçerlilik koşullarına uymasa bile tarafların kendilerini bağlı hissettikleri her türlü uzlaşma ya da uyuşma anlamında kullanılmıştır. Anlaşmanın yazılı ya da sözlü olmasının önemi yoktur.” ifadesi ile ortaya konmuştur.
– Yukarıda yer verilen belgelerden görüldüğü üzere 2011 ve 2015 yılları arasında ARAL ile bilgisayar ve konsol oyunları satışı yapan bazı perakendeciler arasında bazı bilgisayar ve konsol oyunlarının fiyat seviyesini yükseltmeye (ya da korumaya) yönelik iletişim bulunmaktadır. Bu nedenle belgelere ilişkin değerlendirmeler her bir perakendecinin ARAL ile ilişkisini ortaya koyacak şekilde gruplandırılarak ele alınmış ve her bir perakendecinin ARAL ile ilişkisinin bilgisayar ve konsol oyunları pazarında perakende satış fiyatlarının yükseltilmesi amacı taşıyan bir uzlaşmayı ortaya koyup koymadığı analiz edilmiştir.
Raporun bundan sonraki kısımlarında ise hangi marketin hangi şubesinde fiyat ayarlaması yapıldığı yönünde belirlemeler yapılıyor. Firmaların kendi aralarında, üçüncü firmaların fiyatlandırmalarına müdahale etmemesi gerekmektedir. Ancak özellikle aşağıda sunulan yazışma, nasıl pazarlıkların yapıldığını gözler önüne seriyor.
“VATAN: …Gold’la aramızda fiyat farkları mevcut. Bu ürünler bizde yılbaşı kampanyasına dahil olduğu halde Gold bizden daha uyguna satıyor. Acilen düzelttirir misiniz?” (FIFA15 PS3 ve FIFA 15 XBox oyunu VATAN = 170 TL, GOLD: 153 TL)
ARAL: … %10 indirim yapılmış, %10 indirim oranını siz de kullanabilirsiniz…
VATAN: … %10 indirimli veremeyiz, kar marjımız düşüyor, Gold fiyatlarının düzeltilmesi gerekiyor…”
Vatan Bilgisayar’dan gönderilen epostada kendilerine teklif edilen indirimi, karlılıkları düşeceği için red edip, karşı tarafın fiyatının artırılması isteniyor. Bunun gibi birçok örnekle dolu olan rapora göz atma şansınız olursa, daha farklı örneklerle de karşılaşacaksınız.
Tüm bunları göz önüne alırsak, burada asıl suçlunun bir kısım teknoloji marketlerinin müşterilerini korumak yerine, daha çok kazanç sağlayamabilmek için attıkları adımlar olduğunu görebiliyoruz.
Umuyorum verilen cezalar, ilgili firmalarda gereken sonuçlara ulaşılabilmesini sağlayacaktır. Ve yine umuyorum, gün gelecek, Türk oyun severler, yapımlara çok daha uygun fiyatlara satın alabilme şansını yakalayacaklardır. Elimden geldiğince okuduklarımı, genel hatları ile paylaşmaya çalıştım. Yanlış yorumladığım bir nokta olmaması için de rapordaki örnekleri yazıma ekledim. Buna rağmen hatamız olduysa affola.