Astebreed

Bağımsız yapımların birçoğunun ne kadar başarılı içeriklerle karşımıza çıktığını biliyoruz. İşin içerisinde bol bol aksiyon ve oldukça başarılı bir hikaye olunca da tadından yenmiyor. Özellikle anime kültürüne yakın olan “bazı” oyunların bu konuda ön plana çıktığını bilirsiniz. Astebreed de bunlardan biri ve bağımsız bir firma olan Edelwise’ın gözbebeği.

Astebreed, on the rail türünde ve bir shoot’em up oyunu. Hatta aksiyon ve arcade türlerini de barındıran Astebreed, Mecha kontrolünü oyuncuların deneyimlemesini sağlıyor.

Anime demişken belirtmekte fayda var, Astebreed görünüşte anime içeriklerine sahip olsa bile, oyuncuyu tatmin eden bir yapısı var.

Hikayeye giriş
Astebreed’in belki de tek kötü tarafı hikaye ancak anlatımı veya sunduğu öykü değil, kısa olması. Yani sanki bir animenin finalini izliyormuş gibi hissediyorsunuz. Konuşmalar eşliğinde kontrol ettiğimiz Mecha’mız, korkusuz pilotlarıyla düşmanlarımızı yok etmemizi sağlıyor.

Birçok oyunda yer alan kötüyü yok etme konsepti Astebreed için de geçerli. Birbirine benzeyen ancak farklı amaçlar uğruna savaşan iki kızın inanılmaz savaşına tanıklık ediyoruz. İkiz olan Fiona ve Estine farklı kaderlerin savaşçıları olsa bile Roy isimli savaşçı, bir şekilde partneri Fiona’ya yardım etmeye çalışmaktadır. Zira Estine’nin amacı hem kardeşini, hem de evreni yok etmektir. Roy ve Fiona, acı verici sonuçları olacağını bilse bile onlara savaş taktikleri veren Deniel’i dinlemeyi tercih edip, Mecha’larını daha güçlü hale getirmeyi amaç edinirler ve evrenin karanlığa girmesini engellemek için ellerinden geleni yaparlar.

DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Daha fazla shoot’em up
Astebreed, ilk bakışta bizleri 80 ve 90’larda atari salonlarından çıkamadığımız günlere götürüyor. Özellikle türü gereği de böyle bir izlenim uyandırması çok normal.

Toplamda altı farklı silahımız mevcut. Bunların üçü yakın, üçü uzak
menzilli silahlar. Kimisi hedefe kilitleniyor ve kimisi ise kılıcımızın
tadına bakıyor. Aynı zamanda oyunun kendisinin de üç farklı zorluk
seviyesi olduğunu belirtmekte fayda var. Zorluk seviyesine göre boss
dövüşleri oldukça farklı boyutlara taşınabiliyor. Mecha’mızın kılıcıyla savurduğumuz roketlerden tutun, düşmanımıza otomatik olarak kilitlenen özel silahlarımız bile mevcut. Hatta bölümler ilerledikle Mecha’mızı geliştirip, daha hızlı uçmasını veya daha sert kılıç darbeleri vurmasını bile sağlayabiliyoruz.

Genel olarak Mecha’nın kontrolü bizde değil, en azından kısmen. Füzelerimiz ve uçuş yönümüz bize bağlı olsa bile, on the rail türünün verdiği hareketliliğe sahip olan Astebreed, her yönüyle oldukça eğlenceli.

Ufak detaylar gözden kaçmaz
Astebreed’in seslendirmesi tamamen Japonca ve dilerseniz sadece düşmanlarımıza odaklanabiliyor, konuşmaları kapatabiliyoruz ancak bunu tavsiye etmiyorum. Özellikle Mecha severlerin, hikayeyi beğeneceğini düşünenlerdenim (neden bu kadar kısa sürdü diye hala sitem ediyorum). İngilizce altyazı seçeneği olan Astebreed, aynı zamanda bölüm boyunca ilerlerken, karakterlerimiz arasındaki diyaloğu da gözler önüne seriyor. Seslendirmeler resmen bir animeden kopup gelmiş kadar başarılı. Mecha’mız zarar gördüğünde karakterlerin çektiği acı bile seslendirmelere yansımış. En azından kuru kuru, sürekli düşman gemilerini yok etmekle ilerlemiyoruz, aksi takdirde oyun gerçekten sıkıcı olabilirdi.

DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Son olarak
Astebreed, genel olarak az eksisi ve çok artısı olan başarılı bir oyun. Mükemmel grafikleri olmasa bile bir Indie yapıma göre maceraya başladığımızda, zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacağımız başarılı bir hikayeye bile sahip. Bir süreden sonra gözlerini yorabilir, uyarmadı demeyin.

Daha fazlası için sizi video incelemize davet ediyorum.

Exit mobile version