Çocukken ATV’leri televizyondaki filmlerde, dizilerde görürdüm. Özellikle
güzel kadınlarıyla ünlü zamanın dizisi Sahil Güvenlik’te, cankurtaranlar
ATV’lerin üstünde kumsalda dolanırdı, kıskanırdım. Bir tane bende de olsun
diyerek ufaktan para bile biriktirmiştim, çocuk aklı ne yapacağım başka. Her ne
kadar hayatımda ATV sahibi olmayıp, Miami’nin plajlarında dolaşamasam da, oyun
dünyasının sunduğu fırsatlar çocukluk hayalimi bir nebze gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz sene piyasaya sürülen Pure, ATV’lere odaklı yarışlarıyla kaliteli bir
yapımdı. Aracı iskeletinden diğer detaylarına kadar oluşturmak, havada
hareketler yapmak güzeldi. Şimdi onunla aynı içeriğe ve tipe sahip, ama 10 sene
gerisinden gelen bir yapım bana bakıyor, fakat benim gibi çoğu kişi kafasını
çevirmeye yeğler.
Bir grup insan bir araya gelmiş, yarış oyunu yapalım demişler ortaya ATV GP
çıkmış. Herhalde birkaç gün içinde projeyi hazırlayıp, piyasaya sürmüşler. Oyuna
girdiğimizde yarış ve kariyer seçenekleri karşımıza geliyor. Bunlar dışında
başka bir başlık yok, eğer grafik ayarı yapmak istiyorsanız, başlangıç
menüsünden bakmanız gerekli. Ama buna inanın hiç gerek yok, çünkü tarihi eser
görsellik ATV GP’de kol geziyor. Kariyer modunu seçersek, bize verilen ATV’ye
atlayıp, kendimizi yarış pistinde buluyoruz. Geri sayım bitmeden yarışa
başlayabiliriz, hem de çok kolay bir şekilde. Nasıl mı? Space ile ATV’miz
hoplayıp, zıplıyor. Geri sayımdayken, Space’e ardı ardına basıp, aracımızı
hoplatarak, başlayabiliriz. 10 saniye süren sayım bittiğinde, gaza kökleyip,
diğer yarışmacılara fark atabiliriz. Ne kadar kolay ve göze giren bir hata…
Gazla gazla nereye kadar?
Oyunun berbat grafiklerine ek olarak, oynanış da bir o kadar kötü. Altımızdaki
alet gereğinden fazla sağa sola kayıyor. Eğer ufaktan da olsa yolun dışına
çıkarsak, “Wrong Way” uyarısı ekranda beliriyor. Halen yolun biraz daha dışında
kalırsak, birinci olduğumuz halde bile rakiplerimizin en arkasında yarışa tekrar
dahil oluyoruz. Bu yüzden doğru yolda gitmemiz gerek, fakat doğru güzergahta
ilerlemek, sağa sola iyice çeken ATV yüzüne yalan oluyor.
“ATV ve sürücüsü yolda değil, bir duvarın üstünde duruyor. Yerçekimi kanunu bu oyunda işlemiyor.”
Yarışlarda aracımız oraya buraya çarpıyor ve oyun fizik kurallarını altüst eden
efektlerini sergiliyor. Hızla girdiğim duvarda, aracım 90 derecelik dik açıyla
yerçekimine meydan okurken, ATV’yi süren pilot ise aracın üstünden düşüp, gene
dik açıyla duvar üstünde oturuyordu. Yine aynı şekilde, yerde bulunan nesnelerle
iç içe girip, kaynaşma, kardeş olma enstantanelerine de şahit olabilirsiniz.
Beri gel
Oynanış, grafikler ve bunların üstüne cilalama olarak sesler de ekleniyor.
Sanırım, yapımcılardan biri ATV’lerin motor sesleri için, çim biçme makinesinin
sesini kullanmış. Gerçekten yarışırken, bir yandan bahçede çimleri kestiğinizi
sanabilirsiniz. Öyle bir efekt var. Bunun haricinde yarıştığımız pistlere göre
değişen çevre sesleri var, ama olmasa da olurlarmış. Belki tek güzel yan,
kendini tekrarlasa da Rock tarzındaki müzikler olacaktır.
Tanıtımlar için kartondan yapılmış modellemeler vardır, marketlerde, mağazalarda
vs… yerlerde rastlarız, işte bunlar ATV GP’de bizim seyircilerimiz. 2D olan
seyircilerin içinden geçiyorsunuz. Çarpma, devrilme veya yırtılma gibi lüksleri
yok.
Yapımda multiplayer seçeneği bulunmuyor, zaten olsa da yapımcıların oynayacağını
bile sanmam. Kısaca toparlarsak, ATV GP için zamanınızı boşuna harcamayın, başka
aktiviteler ile ilgilenin derim.