Brothers: Tale of Two Sons

Hayatta bazen insanın oldukça yalnız kaldığı dönemler gelir. Arkadaşlıktan, aileden ve geri kalan tanıdıklardan bahsetmiyorum, tam anlamıyla, pür bir şekilde yalnız olmaktan bahsediyorum. Bu henüz başınıza gelmemiş ve asla başınıza gelmeyecek olabilir (umarım gelmez) fakat geldiğinde, insan gerçekten hayatta ne olursa olsun onu bırakmayacak birisinin varlığını arıyor.

İşte tam bu noktada, kardeşi olanlar neden bahsettiğimi daha iyi anlarlar, ne olursa olsun yanınızda olacak, hep sizi koruyup kollayacak o insana sahip olmak, ne kadar kızarsanız kızın, ne kadar birbirinize kırılmış olursanız olun, her zaman koşulsuz olarak yanınızda olacak bir kardeşe sahip olmak, her insanın böyle bir şansı olmuyor maalesef.

Brothers, adından anlayacağınız üzere iki kardeşin hikayesi. Şimdiye kadar sadece FPS oyunları yapmış Starbreeze Studios’tan, gerçekten çok farklı bir oyun. Babalarının hastalığına bir çare arayan, iki kardeşi canlandırdığımız Tale of Two Sons, her noktasında duygusal olarak size meydan okuyan, oyuncuyu düşündüren ve aynı zamanda izleyicisinden empati talep eden bir yapım.

Brothers’ın dünyası ve karakterleri, adeta gerçekçi bir masaldan fırlamış gibi. Gerçekçi bir masal cümlesi garip gelebilir fakat adeta bir rüya gibi ama aynı zamanda çok gerçek bir dünyası var Tale of Two Sons’ın.

Dualite, kardeşlik, ikinin bir olması, oyunun temel eksen konseptlerinden biri, bunu mekaniklerine kadar kullanan yapım, oldukça ilginç kontrollere sahip. Tale of Two Sons’ta iki kardeşi aynı anda kontrol ediyorsunuz, genel olarak önünüze çıkan çeşitli engelleri ve bulmacaları çözmenin ardında da bu yatıyor. İki kardeşin yapabileceği farklı şeyler var, küçük olan boyutuyla daha ufak yerlere girebilirken büyük olan gücüyle ön plana çıkıyor.

Oyunun bulmacalarını ve engellerini çözerken bunları göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Bu durum karakterlerin NPC’ler ile etkileşimlerine de yansıyor, ufaklıkla çok fazla ciddiye alınmazken, insanlar abisini adam yerine koyup konuşabiliyorlar.

Bu mekanik oyunun bütününe oldukça başarılı bir şekilde uygulanmış durumda. Hem sosyal, hem coğrafi anlamda, iki kardeşin güçlerinin kombinasyonu, bütün engelleri aşmalarının tek yolu.

Tabii bu durum, yapımın ardında yatan fikri muhteşem bir şekilde desteklemiş, kardeş olmanın hem metaforik hem de fiziksel bir anlatımını yaratmış.

Yapımın kontrolleri, konsolda PC’ye nazaran çok daha rahat, ben PlayStation 3’ün analog kontrollerini, özellikle Brothers gibi iki karakteri aynı anda kontrol ettiğiniz bir oyunda, PC’nin klavyesine tercih ederim, tabii her zaman gamepad alabilirsiniz.

Grafiksel anlamda Tale of Two Sons tam bir sanat eseri. Görsel olarak oldukça detaylı yaratılmış, zengin bir dünyası var. Coğrafyası, insanları ve kültürüyle gerçekten kendisine hayran bırakıyor, kültürden bahsetmişken, oyunun oldukça ekspresif olduğundan bahsetmeliyim. İlk etapta epey yadırgamıştım fakat, Brothers’ın dünyasının kendine ait bir dili var. Aynı Sims’te olduğu gibi oyun için yaratılmış bir dilden bahsediyorum, bu Sims gibi oyunlarda işe yarayabilir fakat Tale of Two Sons gibi hikaye odaklı yapımlarda gerçekten çok riskli, neyse ki stüdyo bunu muhteşem bir şekilde yansıtmış. Karakterlerin beden dili bu sebeple oldukça önemli bir yer teşkil ediyor.

Brothers, benim uzun zamandır oynadığım, duygusal olarak en yoğun yapımlardan birisiydi. Hikayenin ve konseptin ve bunların işleyişinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha oyun dünyasına kanıtlayan yapım, bağımsızların önlenemez yükselişine muhteşem bir örnek.

Brothers: Tale of Two Sons, kardeşler arasındaki sevgiye, bağlılığa ve hayatla ilgili çok ince noktalara dair bir hikaye, kesinlikle türe ilgi duyan bağımsız sevdalılarının oynaması gerekiyor.

Exit mobile version