Commandos Strike Force

Her biri farklı bir konuda uzmanlaşmış bir avuç asker; çevrelerinde Naziler,
araçlar, binalar… İkinci Dünya Savaşı tüm vahşetiyle yaşanırken, birbirinden
zorlu görevleri yerine getirmeye çalışıyorlar. Eğer doğru bir ekip çalışması
yaparlarsa hepsi kurtulur, aksi halde hepsi ölür. Hayatları birbirine bağlı
kahramanların hikayesi Commandos!

Strateji türüne yaptığı katkı yadsınamaz derecede büyük bir isim olan Commandos,
kullanıcıları taktiksel zekalarını kullanmaya zorluyordu. Bilindiği üzere oyun,
birim üretmek gibi bir özellik barındırmadığı gibi, son derece kısıtlı sayıda
asker ile oynamanıza izin veriyordu. Bunlardan her birinin, kendilerine ait
ustalaştıkları özellikleri vardı. Bu yüzden hamlelerimizi tıpkı satranç oynar
gibi, planlı ve devamlılık sağlayacak şekilde yapıyorduk. Zira yapımcılar,
düşman askerlerini haritaların üzerine son derece stratejik bir şekilde
yerleştirdiklerinden ötürü, aksi bir oynanış düşünülemiyordu. Hal böyle olunca,
büyük kitlelerce sevilip tutulan bir oyun oldu Commandos. ilk olarak 1998’de
tanıştığımız yapım, tek bir oyun olarak kalmayıp, bir seri olma yolundaki ilk
adımı, 2001 yılında gelen 2. oyun ile atıyordu. İlkinin yakaladığı başarıyı
tekrarlayan Commandos 2: Men of Courage, eski versiyona nazaran daha da zorlu
görevler içeriyordu. Aradan geçen 2 sene boyunca büyük keyifle oynanan yapıtın
devamı, 14 Ekim 2003 tarihinde raflardaki yerini aldı! Daha çok, teknolojik
geliştirmeye tabi tutulmuş olduğu anlaşılan serinin 3. oyunu, önceki
versiyonları kadar büyük bir ilgi uyandıramadı. Bunun üzerine yapımcı Pyro
Studios, derin bir sessizliğe gömüldü. Herkes heyecan içinde 4. Commandos
oyununu bekliyordu!

Aradan yaklaşık bir sene geçtikten sonra, en nihayetinde yeni bir Commandos
oyunu duyuruldu! Commandos Strike Force isimli yeni oyun, ekran görüntülerine
bakıldığı üzere öncekilerden oldukça farklı görünüyordu. Öyle ki yapım hakkında
verilen bilgiler de şaşırtıcıydı! Yıllarca strateji türünde boy gösteren ve
büyük ilgi toplayan yapım, karşımıza FPS olarak çıkacaktı! Bu son derece köklü
değişiklik, aslında Pyro Studios için bir deneme niteliğinde. Tamamen strateji
türünde ustalaşmış ekip, Commandos Strike Force ile yepyeni bir maceraya
atılıyor.

Green Beret, Sniper ve Spy!

Yeni Commados oldukça başarılı bir giriş videosuyla karşılıyor bizleri. Hemen
ardından fonda eskimiş video görüntülerinin döndüğü, sade bir menü açılıyor.
Evvela options’a girip video ayarlarımızı yapıyoruz. Yapımın çok yüksek sistem
gereksinimi olmasa da, düşük sistemli kullanıcılar için Shadow ve Antialiasing
gibi performansa doğrudan etki eden ayarlar mevcut.

Campaign’e tıkladığımızda ilk görevimiz ile ilgili genel bilgi ekrana geliyor.
Play Mission’a tıklayarak, nihayet Strike Force’a adımımızı atıyoruz. Oyun içi
grafiklerden oluşan kısa bir giriş videosu karşılıyor bizleri. Ardından serinin
yeni çehresiyle yüz yüze geliyoruz! Alıştığımız ve daha da önemlisi, bir
strateji oyunu olarak sevdiğimiz Commandos, FPS olarak monitörümüze yansıyor.
Yeni yapımda sadece 3 karakteri yönetebiliyoruz; bunlar Green Beret, Sniper ve
Spy. İlk görevimizde emrimize Sniper veriliyor. Onun üstün nişancılık kuvveti ve
yakın dövüşte etkili kullandığı bıçağı, elimizdeki materyaller. Görevimiz binada
tutulan rehineleri serbest bırakmak. Ancak bu o kadar kolay değil. Çevrede
devriye gezen Nazileri bir bir avlamamız gerekiyor. Yapımın tutorial mod’u
olmadığı için, hangi durumda ne yapmanız gerektiği ekranda belirtiliyor. Bu
yüzden başlarda hiç zorlanmadan düşmanlarınızı öldürüyorsunuz. Açıkçası
Sniper’ın bıçağı oldukça işinize yarıyor. Düşmanın arkasından sinsice yaklaşıp,
boğazını keserek onu gafil avlayabileceğiniz gibi, fazla uzakta olmayan
hedeflerinize de bıçak fırlatabiliyorsunuz.Açıkçası serinin kabuk değiştirmesi, benim aklımda bir çok soru işaretine yol
açmıştı. Bunların başında, düşmanların bizi gördüğünü ya da bizden
şüphelendiklerini nasıl anlayacağımız geliyordu. Daha ilk bölümde Commandos
Strike Force, bana bunun cevabını verdi. Sizi gören düşmanın üzerinde bir simge
oluşuyor. Eğer kırmızı ise oldukça saldırgan oluyorlar. Eğer çatışmaya
girmediyseniz, onlardan kurtulmak için bir şansınız var. Alarm verilmesine
karşın uzun müddet saklanırsanız, kırmızı renk sarıya dönüyor. Bunun anlamı
çevreyi biraz kontrol etmeleri gerektiği oluyor. Bir düşman askerine anlık
olarak gözükürseniz, hemen başının üstünde sarı işaret beliriyor. Bir süre
saklanırsanız, herşey hiç yaşanmamış gibi oluyor, bunun oyundaki karşılığı yeşil
renk.


Sniper’la dolaşırken çok fazla yeşil renk göremiyorsunuz, zira düşmanlarınız
sizi görür görmez onlardan olmadığınızı anlıyor. Buna karşın Spy’ı kontrol
etmek, Sniper’a oranla çok farklı! Eski Commandos serilerinden bileceğiniz üzere
bu karakterin kılık değiştirme özelliği bulunuyor. Nazi üniforması içinde onu
tanımak çok güç. Şunu da belirtmek gerek; Spy ile kılık değiştirip, elimizi
kolumuzu sallayarak Nazi kuvvetleri arasında dolaşamıyoruz. Bunu önlemek için
yapımcılar çok güzel bir fikir geliştirmişler. Giydiğiniz üniformaya göre
tanınıyorsunuz. Biraz açarsak, düşman askerlerinin rütbesi, giydiğiniz
üniformadan küçük ise sizi tanımıyorlar. Çok yakın veya daha yüksek ise, ilk
etapta şüphelenip, ardından silahlarını size doğrultuyorlar. Şüphelendiklerinde,
hemen üzerlerinde bir saat beliriyor. Süre dolana kadar hemen oradan
uzaklaşmazsanız tanınıyorsunuz ve bu sefer çevrede ne kadar birim varsa size
saldırıyor!

Bir boğma teli ve bir madeni para

Spy’ı kullanırken sıradan bir askeri yönettiğimiz fikrinden sıyrılmak gerekiyor.
Zira bu karakter, oyunun stratejik yönünü ön plana çıkartıyor. Bir kere elindeki
boğma teliyle, bir nevi Hitman’cilik yapıyor! Tıpkı Sniper gibi düşmanına
arkadan gizlice yaklaşıp, onu boğma teli ile etkisiz hale getiriyor. Bir diğer
özelliği ise madeni para ile düşman askerlerini şaşırtabilmesi. Diyelim ki,
geçmeniz gereken yolun üzerinde bir Nazi askeri bulunuyor. İşin kötüsü tam da
sizin olduğunuz tarafa doğru dönük. Bu durumda ağaçların ardından ona gizlice
yaklaşıp, madeni parayı onun arka tarafında bir yere doğru fırlatarak, çıkan
sesi duyup arkasına dönmesini sağlıyorsunuz. Artık ister boğma teliyle etkisiz
hale getirin ister de asker dönüp bakmadan oradan hızla uzaklaşın. Seçim sizin.

Green Beret her zamanki gibi tam bir komando! O elindeki silahı bir ölüm
makinesiymiş gibi kullanıyor. Genellikle Green Beret’in görevlerinde Sniper da
bulunuyor. Bu ikili aralarında adeta paslaşıyorlar. Yakın mesafelerden Green
Beret ile Nazileri etkisiz hale getirirken, Sniper ile uzaktan ona yol
açıyorsunuz. Bazı zamanlar Sniper’ın görüş açısı kapanıyor, o anlarda Green
Beret’e sarılıyorsunuz. Bu sefer bir kaos ortamı baş gösteriyor çünkü G.Beret’in
düşmandan saklanmak gibi bir derdi yok! Onunla sıcak ve kanlı çatışmalara
giriyorsunuz. Buna karşın bazen işler öyle bir raddeye geliyor ki, sağ
çıkamayacağınız ortamlar oluşuyor. Özellikle makineli tüfek tehdidine karşı
komandonuzun hiç bir şansı yok. Bu durumlarda “tab” tuşu ile diğer karaktere,
yani Sniper’a geçiyorsunuz.Yapımın bu yeni görünüşü, yeni oynanış tarzlarını da beraberinde getiriyor.

Commados bildik strateji oyunu kimliğinden sıyrılmasına karşın, genel olarak
bakıldığında FPS suretinin altında strateji öğeleri gizlemiyor da değil.
Açıkçası Green Beret’i kontrol ettiğiniz anlar, taktik kurmak ile en az
uğraştığınız anlar olarak göze çarpıyor. Buna karşın Sniper ile daha dikkatli
oynuyorsunuz. Zira alarm verilmemesi gerekiyorsa, vurduğunuz kişinin görünmemesi
için çevredeki herkesin farklı yönlere baktığı bir anı kollayıp, ondan sonra
tetiğe basıyorsunuz. Spy ise bu üçlü arasında, eski Commandos’un tadını bize
yansıtabilen en önemli karakter! Açıkçası bir köşede saklanıp düşman
askerlerinin geçmesini beklemek, dikkatlerini farklı yöne çekip, gizliden
gizliye Nazileri öldürmek… gibi taktikler sadece Spy ile oynarken karşımıza
çıkıyor. Bu yüzden en çok onda Commados tadını alıyorsunuz.


Görevler çok keyifli. İlk başlarda çok kısa süren bölümler, ilerledikçe bir
hayli uzayıp, dallanıp budaklanıyorlar. Hatta gitmeniz gereken yer, siz oraya
varmadan önce kalabalıklaşabiliyor da! Bu anlarda ekranın sağ üst köşesine ufak
bir ekran açılıyor ve size son durum izlettiriliyor. Bir bakıyorsunuz, elinizi
kolunuzu sallaya sallaya giderken, yolunuzun üzerinde bir yerde araba duruyor ve
içinden askerler iniyor! Hal böyle olunca yeni taktikler geliştirmek gerekiyor.
Zaten oyun da size gidilebilecek tek bir çözüm yolu verilmiyor. Genellikle
hedefinize ulaşana kadar bir kaç yoldan geçebiliyorsunuz ancak hedefinize hep,
tek bir şekilde varıyorsunuz.

Bilindiği üzere klasik Commandos’larda ekibimizden biri öldü mü oyun biterdi.
Strike Force’da bakış açısı ile beraber bu da değişmiş. Birden fazla karakterle
başladığınız bölümlerde artık ölmek yok! Güç barı tamamen boşalacak şekilde
vurulan komandolar yere düşüyor ve can çekişmeye başlıyor. Haritada onu ‘kırmızı
artı’ işareti ile görüyorsunuz. Bu demek oluyor ki, gidip onu tedavi etmeniz
gerekiyor. Yanına ulaşıp, eğer ona ‘healt pack’ verirseniz, tekrar ayağa
kalkmasını sağlamış oluyorsunuz. İşin güzel yanı, kalabalık bölümlerde, çevrede
bulunan ve sizin tarafta olan askerler de size yardım etmeye geliyorlar. Yani
sadece siz değil, yapay zeka da yardımınıza koşuyor. Bu gerçekten çok güzel bir
özellik ancaka görevde sadece tek bir karakteri kontrol ediyorsanız, maalesef
sizde ölüm deneyimini yaşıyorsunuz. Bu uygulama sadece birden fazla karakterle
oynadığımız zaman ortaya çıkıyor.

Oyun görsel yönden klasik bir FPS olmasına karşın ‘e’ tuşuna basılı tuttuğunuzda
bakış açısı third person’a geçiyor. Böylelikle mouse ile sağ sol yaparak
daha geniş açıyla çevremizi görüyoruz. Bu özelliğin en büyük yararı, köşelerde
saklanırken, açı gereği göremediğimiz noktalardaki Nazileri görmemizi sağlıyor.
Açıkçası Spy haricindeki elemanları kullanırken bu özelliğe pek gerek olmuyor.

Yapay zekayı aramıştım?

Geldik Commandos Strike Force’un en merak edilen yönlerinden yapay zekasına.
Strateji oyunu ustası bir ekibin elinden çıkan yapım, yapay zeka konusunda bir
hayli iddialıydı. Açıkçası yapay zekanın çok iyi olduğunu maalesef söyleyemeyiz.
İçerisinde epey hata barındırıyor.Örneğin, alarm veriliyor ve herkes size ateş
ediyor, o sırada siz bir binaya giriyorsunuz. İçerdeki askerler de o sırada
alarm durumunda ancak size idrak edip ateş etmeleri bir kaç saniyelerini alıyor.
Eğer biraz hızlı davranırsanız, hiç yara almadan bir çok askeri
öldürebiliyorsunuz. Bir diğer sorun da “stealth kill” özelliğiyle alakalı.
Düşmanın arkasından gizlice yaklaşıp, etkisiz hale getirdiğimiz bu özelliği
kullanırsanız(özellikle Spy ile) onlarca askeri hiç ses çıkartmadan
öldürebilirsiniz. Bir birine sırt sırta dönük, aralarında 2 metre mesafe olan 2
asker düşünün. Siz bunların arasından geçip, birini öldürüyorsunuz, ötekisi hiç
birşeyin farkında değil. Hala çevreye bakıyor! Yere düşen ölülerin kaybolması da
gerçekçiliği biraz düşürüyor açıkçası. Örneğin askerlerin devriye gezdiği bir
mekanda, birini öldürüyorsunuz. Cesetle uğraşma telaşına girmenize hiç gerek
yok, oradan uzaklaşın, ceset zaten kayboluyor. Belki yapımcılar RAM’de yer işkal
etmesini önlemek için bu yöntemi kullanmışlar ama bu yöntemin oyunun atmosferine
eksi puan kattığını da belirtmek gerekir.

Oyunun güzel özelliklerinden biri de Hitman’de de karşılaştığımız anahtar deliğinden içeriyi gözetleyebilmemiz.
Bu özellik kulağa hoş gelse de, fazlaca abartılmış. Yani bir anahtar deliğinden öylesine büyük bir açı ile bakamayız. Bunu oyunu oynadığınızda daha iyi anlayacaksınız. Anahtar deliğinden sağ sola, yukarı aşağıya
göz atabiliyorsunuz. Stratejik olarak güzel ama uygulamada çok problemli olmuş.




Yapımın multiplayer mod’u da mevcut. Açıkçası oldukça başarılı bir
oynanabilirliğe sahip olan Commandos Strike Force, online olarak da epeyce
oynanacaktır. İnternet üzerinden 8 kişiye kadar desteklenen yapımda, çok
başarılı İkinci Dünya Savaşı haritaları bulunuyor. Bunları Deatmatch, Team
Deatmatch ve Sabotage mod’larında deneyebilirsiniz.

Hangi sistemle oynadık?

Pyro Studios’un, Commados Strike Force için belirlediği minimum sistem
gereksinimleri, en az Windows 2000, XP P4 1.8 GHz işlemci, 512 MB RAM, 64 MB
ekran kartı, 3.46 GB boş disk alanı içeriyor. Biz oyunu P4 2.8 GHz işlemci, 512
MB RAM, 128 MB ekran kartı ile oynadık. Antialising hariç tüm ayarlar en
yüksekteyken, en ufak bir yavaşlama oldu.

Strike Force’un grafik teknolojisi maalesef epey geride kalmış. Gerek karakter
modellemeleri olsun, gerek çevre tasarımları olsun, şaşırtıcı derecede başarısız
görünüyor. Günümüzün yeni nesil FPS’leriyle hiç karşılaştırmayın, aradaki fark
çok fazla. Seslere gelince ortalamanın üzerinde olduklarını söyleyebilirim.
Silah sesleri birbirinden farklı ve tok sesler. Çevreden fazla ses gelmiyor,
genellikle askerlerin konuşmaları vb…

Genel olarak bakıldığında Pyro Studios, seriyi kökten değiştirerek büyük bir
yükün altına girdi. Commados’u seven herkes onu strateji olarak beğendi ve daha
da önemlisi öyle sevdi. Şimdi bu yapım farklı bir kabın şeklini almaya
çalışıyor. Açıkçası Strike Force kesinlikle bir hüsran değil. Buna karşın bir
efsane olarak da hatırlanmayacak. Özellikle Spy ile oynadığınız bölümler de kimi
zaman Hitman, kimi zaman SWAT gibi taktik yapmayı, strateji kurmayı
gerektiriyor. Açıkçası Spy’ın bölümleri çok keyifli ve bir nebze olsun Commandos
havasını yansıtıyor. Buna karşın Sniper ve Green Beret ile oynarken, ortalamanın
üzerinde bir FPS oynuyorsunuz, çok fazla birşey beklemeyin. Fransa’dan Rusya’ya,
oradan da Norveç’e uzanan farklı coğrafyalarda, komandolarımızı bu sefer de
kendi görüş açılarından yöneteceğiz. Açıkçası onların görüş açısıyla herşey çok
daha farklıymış. Eğer Commandos hayranıysanız bu oyunu denemenizi tavsiye
ederim, eğer FPS seviyorsanız yine bu oyunu deneyin. Hem Commandos ile hem FPS
kelimeleriyle alakanız yoksa, işte o zaman Commandos Strike Force’a göz atmanıza
hiç gerek yok demektir. Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmayın…

Exit mobile version