Taxi Wars?
Bundan çok uzun zaman önce uzak bir galakside Crazy Taxi denilen bir oyun çıktı. Bir çok kişi tarafından beğenildi. Tabiiki Sega durmadı ve Crazy Taxi 2’yi Dreamcast için çıkardı. Derken diğer konsol sahipleri ayaklanmaya başladılar. Durumu gören yapımcılar oyunu neredeyse bütün konsollara uyarladılar. Tam nefes alacakları zamanda ise Pc kullanıcılarının saldırılarıyla karşılaştılar. Crazy Taxi 2 çıkmıştı birincisi ise neredeyse bütün konsollarda vardı. Haklı olarak savaş başlatan Pc kullanıcıları mücadeleyi kazandı ve Sega Grand Theft Auto’dan tanıdığımız Empire Interactive ile Crazy Taxi’nin Pc uyarlaması için çalışmalara başladılar.
Neden?
Yıllar önce ilk defa bir televizyon tanıtımında karşılaşmıştım Crazy Taxi ile. Ağzımın suyu akarak tanıtımı izlemiş ve oyunun Dreamcast’in olduğunu öğrenince öfkelenmiştim. Tabiiki bu işin peşini bırakmadım. Yapımcılar koli koli konsol aletine oyunu uyarlarken hala daha Pc için bir çalışma yapmıyorlardı. Bu gidişle bitmeyeceğini düşündüm ve bir konsol almaya karar verdim. “Sadece bir oyun için konsol alınır mı?” demeyin. Bunların yanında konsollardan çok haz etmeyen biriyimdir. Buna rağmen onca masrafın altına girecektim ki nihayet yakında Pc için çıkacağını duydum. Onca dualarım sonunda yerine ulaşmıştı (gecikme mesafeden dolayı herhalde).
İyi & Kötü
Crazy Taxi bolca eksi ve artılarla dolu bir oyun. Ama en önemli özelliği oyuncuya verdiği zevk. Bir oyun ne kadar kötü olursa olsun oynadığınızda verdiği zevk apayrıdır. Eğer sizi saatlerce bilgisayar başına bağlıyorsa başarılı bir oyun demektir. Grafikler, sesler, kaplamalar vs. gibi konuları hiç kafanıza takmazsınız. Zaten takmayın da o işlerle bizler ilgileniyoruz. Bir taksiciyi yönetmek fikir olarak aslında herkes tarafından düşünülen bir senaryoydu. İlk olarak yapacak firma ise çok dikkatli olmalıdır. Ne de olsa kötü bir oyun olursa böyle bir fikri hem sokağa atmış olur hem de aleme rezil olmuş olur.
Atlayın!
Ana hatlarıyla amaç kıyıda köşede bekleyen müşterileri alıp istedikleri yere hızlı bir biçimde götürmek. Tabiiki burda oyunun başarısı ortaya çıkıyor. Normal bir şekilde de götürebilirdiniz ama bu oyunda böyle değil. Zaten işin zevkli yanı da bu. İstediğiniz kadar sürat yapabiliyorsuz. Öyleki arabalar arasında hızla geçmek, makasa almak gibi yapacağınız tehlikeli geçişlerden para kazanıyorsunuz. Böyle bir oyunda kontroller çok önemlidir tabiiki. Yapımcılar bu işin üstesinden başarıyla gelmişler. İlk başlarda pek kullanışlı gibi görünmese de biraz oynadığınız ve alıştığınız zaman kontollerin çok iyi yapıldığını anlıyorsunuz. Kontroller dışında müşteriler de bir acayip olmuş. Her müşterinin kendine özgü bir karakteri var. Bazıları siz hız yaptıkça ” bas basss” diye bağırırken bazıları: “Ne yapıyon la öldürcen mi bizi? ” diyorlar. Hatta olayı abarttığınız zaman arabadan atlayan bile oluyor. Geç bıraktığınız müşteriler arabayı tekmelerken hızlı bıraktıklarınız öpücük bile veriyor! Çapkın şöförlere bizden söylemesi…
Abi hatalı solla…dı…
Gelelim grafik, ses gibi ayrıntılara. Şehir gerçekten çok renkli. Yalnız bu renk cümbüşü arasında binalar çok yalın kalmış. Sanki sadece kaplamadan oluşuyor gibi. Gerçi oyun hep yüksek tempoda geçiyor ama gene de insanın gözüne takılıyorlar. Hızlandığınız zaman grafikler çok iyi akıyor. Bu arada ağaçlarda kabak gibi olmuş. Araçların zarar almaması ilk başlarda kötü gibi duruyor. Eğer zarar alsaydı bence oyun bu kadar akıcı olmazdı. Galiba yapımcılarda bunu düşündüler ve zararı kaldırmışlar. Ne yaparsanız yapın ne siz ne de şehirdeki diğer araçlar hiç zarar görmüyor, yamulmuyor. Sesler ve müzikler bir harika. Müşteriler devamlı konuşuyorlar. Çok çalçeneler. Yok hızlı git yok yavaşla allahım ya. Müzikler ise daha çok Rock tarzı yapılmış. İnsanı gaza getiriyor resmen. Gaza daha çok basası geliyor insanın. Müzikleri dünyaca ünlü Bad Religion ve Offspring yapmış. Normalde de çok sevdiğim Offspring’in böyle bir oyuna müzik yapması daha çok hoşuma gitti.
Bir şeyler eksik sanki
Seçebileceğimiz tam 4 karakter var. Bunların hem arabarı değişik hem stilleri. Bazısı viraja hızlı girerken bir kısım araba da yavaş giriyor. Müşteriler hep aynı yerde duruyorlar ve aynı yerlere gidiyorlar. Zaten sürücülük yaptığımız şehir pek büyük sayılmaz. Durum böyle olunca belli bir zaman sonra her şey monotonlaşmaya başlıyor. Devamlı aynı yerlerden aynı insanları alıp aynı yerlere götürmeye başlıyorsunuz. Neyseki ufak bir çözüm düşünülmüş ve Crazy Box adı altında bir bölüm yapılmış. Bu bölümde size bazı görevler veriliyor ve zamanında yapmanız isteniyor. İlerledikçe de yenileri açılıyor.
Son Sözler
Crazy Taxi benim uzun zamandır beklediğim hatta uğruna konsol almayı düşündüğüm bir oyundu. Pc versiyonun çıkması çok iyi oldu. Başlarda anlattığım gibi bazı oyunları sırf zevk verdiği için oynarsınız. İşte bu da öyle bir oyun. Oynanış süresi biraz kısa olduğu için uzun vaadede kalıcı olacak bir oyun değil. Yapılan yan bölümler ile biraz uzuyor ama gene de kısa. Gerek müziklerin harika olması ve oyunla uyumu gerek kontroller ve gerekse müşterilerin tripleri hayret verici. Bu artı değerler de Crazy Taxi’yi herkesin görmesi gereken bir oyun yapıyor.