Crusader Kings 3 inceleme: Yaş 36.. Babamdan kalan toprakları genişletmeyi bırak, bu yaşıma kadar ancak elimde tutabildim. Onun ölümü ile çıkan isyanları ve hak iddialarını bastırmam neredeyse hayatımın ve mal varlığımın yarısına mal oldu. Bundan sonra ise yükselişimin ardında hiç kimse duramaz. Adımlarımı sağlam atmalı ve baba yadigari bu toprakları daha da genişletmeliyim.
Yaş: 45.. Yakın coğrafyadaki en büyük beyliklerden birinin kızıyla evlendim. En azından onların topraklarımda gözü olmayacağına emin olmam gerekiyordu. Başta şüphelerim olsa da iki beylik arasındaki ilişkiler çocuklarımın doğması ile birlikte daha da kuvvetlendi. Ellerinizden öper, bir tane erkek, bir tane kız olmak üzere iki çocuğum oldu. Kızımı hemen beşik kertiği yapmam gerekti. Erkek olana da dedemin ismini verdim. Adıyla yaşasın, henüz 7 yaşında ama ne yapıyorsam onun için yaptığımı bilmesi gerek.
Yaş: 51.. Hemen güneyimizde yer alan topraklarda hak iddia etmem gerekiyordu. Bunun için araya psikopoz efendiyi sokup biraz kirli oynamam gerekse de dini gücü arkama almam hayat memat meselesiydi diyebilirim. Stratejik konumundan ötürü önce topraklarımın güneyini ehemmiyete almam gerekiyordu. Neyse ki iki yıllık savaşın ardından perişan olan yerel halk baskılara daha fazla dayanamadı. Vergilerin çoğunu savaşta harcamak zorunda kaldım ama bunu yapmam gerekiyordu. Krallığın lideri teslim oldu ve ona şimdilik o bölgenin yönetimini teslim edip, himayem altında tutmam gerekiyor. Biraz toparladıktan sonra ise icabına bakmam şart. Yeni bir isyanı ne benim bünyem ne de krallığım kaldırabilir. Bu arada oğlumu da Kuzeydeki güçlü krallıklardan birinin tek çocuğu ile evlendirdim. Bu coğrafyada hüküm sürmem gerekiyorsa kartlarımı doğru oynamam gerekiyor.
Yaş: 57… Güneyde isyan çıkaracak çatırtıları engellemek için büyük bir servet harcamam gerekti. Güneydeki bölgeme emin adımlarla soktuğum suikastçiye adeta altınları saçmam gerekti. Suikast planı tıkır tıkır işlerken liderin ölmesi ise hayatın bana acı bir oyunu olmalı. Bu iş üzerinde iki yıl uğraşmam ve onlarca altın saçmam gerekse de işin bu şekilde sonuçlanacağını hiç tahmin etmemiştim. Paralarım gitmiş olsa da güneydeki isyan çıtırtıları da bu şekilde bastırılmış oldu. artık gözümü diğer yönlere rahatlıkla çevirebilirim.
Yaş: 69.. Artık yavaş yavaş sonumun geldiğini hissediyorum. Bunca isyan ve entrika sonucunda stres ve hastalığın pençesine düşmek gerçekten acı verici. Hastalığın bütün vücuduma yayıldığını hissediyor gibiyim. Neyse ki hayatımın bu son dönemlerinde sevindirici haberler beni biraz olsun neşelendiriyor. Oğlumun kayınpederi, kuzeyin kralının ölüm haberi geldi. üstelik tek çocuğu olduğu için tüm hakları kızına, dolayısı ile oğluma geçmiş oldu. Tek bir kalem ya da kılıç oynatmadan hanedanlığımın bir kraliyete doğru evrilmesi beni çok mesut ediyor. Topraklarımda hüküm sürecek olan oğlum benim bütük özelliklerimi almış. Artık hüküm sırası onda. Benim ise ebediyete kadar dinlenmem gerek..
Entrika ve savaşlarla geçen bir hayat
Crusader Kings 3 için birkaç alıştırma oyunundan sonra en başarılı oyunlarımdan birisi bu şekilde sonuçlandı. Tam 51 yıl hüküm sürdüğüm bu topraklarda oyun bitmeden hüküm sırasını biricik evladıma devredebildim. Hikaye onunla devam ediyor olsa da oyunun genelinde bunun gibi onlarca, hatta yüzlerce senaryo yaşamak mümkün. Burada kısa bir özet geçtim ama şu 51 yıllık hüküm sürecinde ne entrikalar atlattığımı tahmin bile edemezsiniz. Yine de oyunun özellikleri ve genel dinamikleri ile birlikte bu süreçlere de değinmeye çalışacağım.
Crusader Kings serisi aslında alışık olduğumuz stratejilerden ziyade kendi yolunda ilerleyen ve bu türün en iyi örneklerinden birisi. Zaten 3. oyun genel hatlarına bakacak olursak bir önceki oyunun birçok eksiğini gidermiş ve daha da detaylandırmış. Entrika ve uzun vadeli düşünmenin Game of Thrones serisi ile yarışacağı bir olay kurgusu var karşımızda. Atacağınız adımları, alacağınız kararları enine boyuna düşünmeniz ve ona göre harekete geçmeniz gerekiyor. Oyunun dünyası alacağınız yanlış kararları acıyacak bir yapıda değil. Bu da sürekli tetikte olmanıza ve aslında olay örgüsüne pür dikkat bağlı kalmanıza sebep oluyor.
Öncelikle entrika olayına ve işlerin ne kadar organik bir şekilde ilerlediğine değinmek istiyorum. Çünkü bu entrika olayı oyunun en sevdiğim kısımlarından biri oldu. Eğer ip üstünde dengede yürüyemezseniz krallığınızı bırakın kısa sürede akıl sağlığınızdan bile olabiliyorsunuz.
Game of Thrones’a taş çıkaracak olaylar
Crusader Kings 3 hikayenize farklı dönemlerden başlayabiliyorsunuz. 867, 1066 gibi tarihi dönemler başlangıç noktanız olarak verilmiş. Doğal olarak başladığınız tarihe göre bir harita karşınıza çıkıyor. Yani Birleşik Krallık’ta farklı medeniyetler baş gösterirken kuzeye doğru gittiğinizda akınlarına devam eden Vikingler ile karşılaşıyor ya da doğuya doğru gittiğinizde ise Moğol Hükümdarlığı’nın yayılma evresinde önemli bir rol oynayabiliyorsunuz. Haritanın en sağ kısmı ise yırtılmış bir şekilde gözüküyor. Tahminim ilerleyen dönemlerde bu kısımda bir Çin İmparatorluğu göreceğimiz yönünde.
Oyundaki önemli kararları siz alıyor olsanız da Kurtlar Vadisi’ndeki konseyi ya da Game of Thrones’taki King’s Landing yönetimini aratmayacak bir konseye de yine bu oyunda da yer verilmiş. Buraya atayacağınız isimleri seçmek oyunun en önemli noktalarından birisi. Zira yanlış seçimlerde arkanızdan kuyunuz kazılabileceği gibi doğru seçimlerde ise o koltuğa oturan kişinin yeteneklerinden sonuna kadar faydalanabiliyorsunuz. Burada birazdan bahsedeceğim evliliğinizin faydalarını gördüğünüz gibi Piskopoz, savaş kumandanınız gibi atamaları da yapıyor ve onların görevlendirmelerini düzenliyorsunuz. Buradaki her rolün önemi tabi ki oldukça büyük ama topraklarda hak iddia etmek için dini ve doğal olarak psikopozu kullanmak kilit rol oynuyor diyebilirim. Çünkü daha önce oynamadıysanız Crusader Kings serisinde öyle kafanıza göre savaş çıkartamıyorsunuz. Savaşı haklı ya da haksız bir zemine oturtmanız gerekiyor. Haksız tarafta en çok kullanacağımız kısım ise tabi ki din. Tabi burada da papa engeli ile karşılaşma durumunuz da var. Yani oyunun tümüne yayılan denge unsuru bu kısımda da karşımıza çıkıyor.
En az üç çocuk
Oyunda önemli olan bir diğer unsur ise evlilik ve ileri planlama. Kendi evliliğiniz biraz önce de belirttiğim gibi başta konsey işleyişi olmak üzere oyunun ana iskeletini oluşturuyor. kendi evliliğinizin yanı sıra çocuklarınız için uygun eş adayları bulmak da oldukça önemli. Kimi zaman yıllar süren savaşları evlilik yöntemi ile kılıç dahi oynatmadan kazanabiliyorsunuz. Burada dikkat etmeniz gereken nokta ise bağ kuracağınız kraliyetteki çocuk durumu ve tabi ki hak iddiası. Bazı kraliyetler çocukları evlendirseniz bile sizin hak taleplerinizi daha bu evliliğin başında kesebiliyorlar. Ya da o toprakları da ele geçirmek için kralın ölümünü beklemeden suikast planlarına başlamanız gerekebiliyor. Bu da bütçenizde gidecek altınlar ve uğraşacağınız uzun yıllar anlamına gelmekte.
Evliliğin belki de en önemli etkeni ise krallığınızı bırakacağınız bir vasinin ortaya çıkması. Yani çocuğunuz için çalışıp çabaladığınızı hiçbir zaman unutmamanız gerekiyor. Bu konuda yapacağınız hatalar iç savaşa ve farklı hak taleplerine kadar gidebiliyor ki krallığımız için isteyeceğimiz en son şeyin bu olduğunu belirtmem gerek. Diğer taraftan öldüğünüzde oyun sona ermiyor ve kraliyeti bıraktığınız vasiniz ile oyuna devam edebiliyorsunuz. Bu da size uzun süren bir imparatorluk kurma imkanı sağlıyor. üstelik sizin iyi ve kötü huylarınız çocuğunuzun özelliklerine aktarılıyor. yani soy ağacı oyunda oldukça önemli ve karakterlerinizi etkileyen bir durum diyebilirim. Bu nedenle başta evleneceğiniz kişinin siyasi, politik çıkarlarınız dışında huy gibi konularda da size ve vasinize geri dönüşünü hesaplamanız gerekiyor.
Crusader Kings 3‘te devlet bütçesi ve dini gücünüz gibi değerlere bir yenisi daha eklenmiş. Renown adı verilen bu özellik yine soyunuz için önem teşkil ediyor. Bu özellik öldüğünüzde sıfırlanmıyor ve vasinize olduğu gibi aktarılıyor. Aslında bu özellik için hanedanlığınızın, ailenizin prestiji diyebiliriz. Oyunun yönetim ve istatistik kısmındaki en büyük farklarından birisi bu. Bu özellik hem kararlarınızda, hem ikili ilişkilerde hem de aldığınız kararların sonucunda bazı etkilere sahip.
Tabi devlet yönetimi tahmin edebileceğiniz kadar kolay bir iş değil. Bazı kararları alırken stres yönetimini iyi yapmanız gerekiyor. Bu noktada üç kademeli bir stres barına yer verilmiş. İlk barı ne kadar iyi oynarsanız oynayın bir şekilde dolduruyorsunuz. Zaten sinir stres sahibi olmayan bir kral düşünemiyorum. Aldığınız yanlış kararlar bu stres barını yükselttikçe oyuna olan etkleri de artıyor. Bu nedenle buradaki dengeyi de unutmamanız gerek. Entrika puanınız düşük olur ve kendinizi koca bir entrika havuzunda bulursanız yaşayacağınız stresi doğal olarak tahmin bile edemiyorsunuz. Bu stres ve ruhsal çöküntü mazallah sizin sonunuzu da Deli kral gibi yapabilir.
Biraz da savaşlardan bahsedelim. Eğer büyük orduların çarpışmasını, ortalığın toza dumana karışmasını istiyorsanız Crusader Kings serisinin size göre olmadığını söyleyebilirim. Bu konuda her zaman odak noktası yönetim olan seri Crusader Kings 3‘te de bu geleneğini bozmamış. Tabi ki birlikler oluşturup savaş alanında bazı stratejiler yapmak mümkün. Ama bir Total War görselliği beklerseniz bu konuda hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Savaşlar da dahil olmak üzere tüm dinamikler oyunun ana haritası üzerinden işliyor. yani vergi ya da asker toplama dışında birliklerinizin ne yapacağını seçme gibi tüm dinamiklere masanızın üzerindeki bu haritadan dahil oluyorsunuz.
Crusader Kings 3 ile ilgili daha anlatacak onlarca detay var. Fakat oyunun keşfetme ve tüm bu dinamikleri en ince ayrıntısına kadar yönetme hissiyatı gerçekten paha biçilmez. farklı yetenek ağaçlarına bölünen karakter sistemi ve buradaki dağılımlara göre oyun alanına etkisini görmek size de ayrı bir haz veriyor. Sonuç olarak Crusader Kings 3 oldukça zor bir dönemde sizin omuzlarınıza büyük bir yük bindirmeyi başarıyor. Bu türü seviyorsanız kesinlikle kaçırmamanız gereken oyunlardan biri olduğunu ve kendi hikayenizi yaşamanın size ayrı bir haz verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.