Delta Force Xtreme

Novalogic’i geçen seneden çok iyi hatırlıyorum. Onların oynadığım ilk oyunu
Joint Operations’tu, ikincisi ise Delta Force Xtreme oluyor. Joint Ops gerçekten
de piyasaya çıktığı anda beklentilerin epey üzerinde bir başarı ortaya koymuştu
ve online aksiyon severler için oynanması gereken oyunlar arasında yerini üst
sıralarda almıştı. Çok geniş alanlarda onlarca araç kullanabilme imkanı ile
100’den fazla oyuncunun bir arada bulunabilmesini sağlayan çok iyi bir
multiplayer aksiyondu Joint Ops. Single Player modunun olmayışı tek ve en büyük
eksiklerinden biriydi, ve bu yüzden oyunu tek başına oynamak isteyenler
avuçlarını yalamak zorunda kalmışlardı. Bot atılıyor muydu, tam hatırlamıyorum;
ama Joint Ops’ta başlı başına bir tek kişilik mod olması gerekliydi. Delta Force
Xtreme’e ise Joint Ops’un bütün güzelliklerinin tek kişilik oyun moduyla
birleştirilmiş hali denebilir.

Teröristler üzerinde Raid etkisi

Aslına bakacak olursanız oyunu ilk kez elinize alıp da ismine dikkat ettiğiniz
zaman beklentilerinizi ister istemez pek yüksek tutamıyorsunuz. “Delta Force”
oldukça klişe bir isim, yanındaki Xtreme ifadesi ise fazlasıyla ucuz ve yine
yetersiz gibi. Oyunun tek CD oluşu da tüm bu fikirlerinizi destekler cinsten.
Hatta oyundaki arabirim bile o kadar boş ve arka planda çalan müzik o kadar
sönük ki, oyun alanına çıkıp da oynamaya koyulana kadar vasatın bile altında,
uyduruk bir terörist tepeleme oyunu ile karşılaşacağınız izleniminde olmanız
kuvvetle muhtemel. Fakat mönüleri geçip de FPS modunda elinizde silahınızı
gördüğünüz zaman bütün önyargılarınız aniden kayboluyor, ondan sonra da oyunun
tadını çıkarmaya başlıyorsunuz.

İşte Delta Force’un böylesine enteresan bir havası var. Mönüler ve arabirim ile
size pek de bir şey veremeyen oyun, beklentinizin tam aksine aksiyon içeren
kısımlarında soluksuz bir heyecanı size sunuyor.

Tek kişilik mod içerisinde üç tane ana görev bulunuyor. Bunlar; Çad, Peru ve
Rusya görevleri. Tüm bölümlerdeki tek amacımız teröristleri yok etmek. Farklı
olarak yapmamız istenen şeyler arasında ele geçirilmiş bazı yerleri patlatmak
veya konvoyların güvenliğini sağlamak yer alıyor. Her üç bölüm, kendi içerisinde
küçük görevlere ayrılmış vaziyette ve bir görevi başarıyla tamamladığınız zaman
sıradaki geliyor. FPS ekranına geçmeden önce silah seçme penceresi ile
karşılaşıyorsunuz ve burada istediğiniz bir silahı seçebilme imkanınız var.
Fakat, yalnızca tek silah ile sınırlandırılmış durumdasınız, ve bu her ne kadar
ilk bakışta yetersiz gibi görünse de oyun içerisinde bundan asla sıkıntı
duymuyorsunuz. Alabileceğiniz silahlar arasında iki farklı sniper ve dört tane
de makineli tüfek bulunuyor. Bu silahlardan birini seçiyorsunuz ve ölünceye
kadar bu silah ile çarpışıyorsunuz. Öldükten sonra da yine aynı silah seçim
ekranı sizi bekliyor. Bunun yanı sıra aynı ekran dahilinde bir de patlayıcı
silah seçme hakkınız bulunuyor. Bunlar arasında bazuka, mayın ve büyük çapta
etkili bir patlayıcı bulunuyor. El bombaları ve pistol tabancanız ise her bölüme
başladığınızda standart olarak envanterinizde yer alıyor.Alpha, Bravo, Charlie

Oyunun single player modunda toplam beş kişilik Delta Force’u oluşturan birimin
Bravo askeri olarak bulunuyorsunuz. Alpha ve Charlie timinde ikişer asker varken
siz tek Bravo askerisiniz. Telsiz ile bütün bu birimler birbiri ile temas
halinde ve nerede aksiyon varsa veya askerlerden birisi öldüğünde size telsiz
aracılığı ile bütün olan biten aktarılıyor. Ekranın sağ üst köşesinde işe yarar
bir pusulanız var ve onun sayesinde gideceğiniz istikameti, düşman birliklerin
konumlarını, sağlık ve mermi paketlerinin simgelerini görmeniz mümkün. Onun
hemen yanındaki göstergede ise gitmeniz gereken yere ne kadar mesafe kaldığını
öğrenebilirsiniz. Bazı bölümlerde 1 km’ye kadar bu sayının artması oyunun çok
geniş bir araziye yayıldığını gösteriyor. Haritanın yapısı ise Joint Ops’taki
gibi bir noktadan sonra tekrar etmiyor. Hatırlarsanız, Joint Ops oynarken
sürekli bir yöne gitmeye devam ettiğinizde bir süre sonra geride bıraktığınız
yerlerin üzerinden tekrar geçmek gibi bir durumla karşı karşıya kalıyordunuz.
Delta Force’da ise böyle bir şey yok; her bölüm için farklı bir haritayı
kullanıyoruz ve dünya yüzeyi her tarafta değişik bir yapıda.

Haritanın büyüklüğü oyuna özellikle multiplayer kapsamında muhteşem bir tat
verse de tek kişi oynarken bir süre sonra sıkıcı boyuta ulaşabiliyor. Oyunun
single player modunda checkpoint’ler ile görev atladığınız ve yalnızca o bölümü
bitirdiğinizde save edebildiğiniz için sıradaki checkpoint’e varamadan vurulmak
çok pahalıya mal olabiliyor. Bu sebepten dolayı da bütün bölümü en baştan tekrar
etmek veya icabında yüzlerce metre yolu tekrar geçmek insanı bunaltabiliyor.
Yapımcılar ise harita üzerine motorlu araçlar koyarak bu sıkıntıyı biraz da
olsun yok edebilmişler. Kullanabileceğimiz araçlar arasında motosiklet ve cip
var, ve epey faydalılar.

Hedef alma konusunda da Delta Force size çok farklı bir deneyim sunuyor.
Dürbünlü ve sniper silahları seçip de hedef almak için fare ile sağ
tıkladığınızda, ekranın sağ tarafında hedef aldığınız yerin zoom’lanmış
görüntüsünü elde ediyorsunuz. Başlarda bunu biraz yadırgasanız da bir süre sonra
büyük yardımlarını görüyorsunuz. Bunun sonucunda ekranın sağı neredeyse tamamen
kaplanmış oluyor. Ekranın ortasındaki artı gösterge ise yerini koruyor, ve siz
bu artı gösterge ile nereye gelirseniz sağ taraftaki zoom ekranında orayı
yakınlaştırmış oluyorsunuz. Güzel bir yöntem ve benim fazlasıyla hoşuma gitti
diyebilirim.

Mühimmat ve taşıt dışında bazı teknik donanımlarınız daha var. Bunlar arasında
en göze hoş görünenini gece görüş gözlüğü oluşturuyor. Klavyede “N” tuşuna
basarak her tarafı yemyeşil kılabilirsiniz. Bu haldeyken güneşe baktığınızda
ekranın parlaması gerçekten de çok hoş ve görüntüdeki değişim işe yarar cinsten.
Ama gece görüş gözlüğü ile etrafta dolaşırken az önce bahsettiğim hedef alma
işlemini gerçekleştiremiyorsunuz ve bunu kullanmanız gereken gece bölümlerinin
azlığı, gece görüşünü biraz gereksiz kılıyor. Bunun yanı sıra bir de dürbününüz
var. Elektronik aksamı ile baktığınız yerin ne kadar uzakta olduğunu bu sayede
görebiliyorsunuz.Çöl fırtınası

Oyunu oluşturan üç ana bölüm farklı mekanlarda geçiyor. Peru’da ağaçlar ve
yeşillikler varken, Çad’a gittiğimizde çölün ortasında kendimizi buluyoruz ve
Rusya’da ise dondurucu soğuk ile birlikte kara karşı da savaş veriyoruz.
Bölümleri oluşturan grafikler fazlasıyla başarılı. Detayları artırdıkça farkı
fark ediyorsunuz ve oyun daha derin bir hava alıyor. Askerlerin modellemeleri
gayet güzel. Silahların duruşları gayet sağlam ve ateş ederken menzillerine göre
kurşunların gidişlerini bile görme şansınız var. Hafif makinelilerden çıkan
kurşunların doğrultuları sniper tüfeklerinkine oranla çok az kavisli ve dost
veya düşman birliklerini, onların kurşun renklerinden ayırt edebiliyorsunuz.
Düşmanlar kırmızı mermi atıyor, sizinkiler ise yeşil.

Patlamalar ve parlamalar oyunun artıları arasında. Bir helikopteri
düşürdüğünüzde yada bir yeri patlattığınızda parçalar etrafa savruluyor.
Efektler de bununla birleşerek iyi bir manzara ortaya çıkarıyor. Güneşe
baktığınızda ise her yer bembeyaz olurken silahınızı bile görmekte
zorlanıyorsunuz. Başınızı hemen aşağı indirdiğinizde ise etraf bir saniye kadar
kararıyor, ardından eski haline geliyor. Bu da güzel bir ayrıntı olmuş. Yalnız
bazı gariplikler var. Mesela bazı ağaçlara ateş ettiğinizde ağacı yerinden
kopartabiliyorsunuz ve koparttığınız ağaç da fizik kurallarına meydan okurcasına
havaya zıplayıp yere yan düşüyor.

Oyunu multiplayer oynamanın tek yolu ise NovaWorld’e bağlanmaktan geçiyor. Joint
Operations’un tek eksiği olarak nasıl single player modunun olmayışı
gösteriliyorsa, Delta Force’un da eksileri arasına LAN desteğinin bulunmayışı
rahatlıkla eklenebilir. Çünkü bu oyunu ağ üzerinden oynamak çok güzel olurdu.
Novaworld’de oyunun single player modunda olmayan haritalar da bulunuyor ve
onlarca oyuncu bir arada bu heyecanın tadını çıkarıyorlar.

Mission Completed Successfully

Delta Force Xtreme gerçekten de Novalogic’in başarılarından bir diğeri. Joint
Operations’u geçen senenin ortalarında başarıyla piyasaya süren firma, bu kez
aynı şeyi de sessiz sedasız biçimde Delta Force için gerçekleştirmiş. Oynadıkça
oynuyorsunuz ve oyunu single player modda bitirdikten sonra her bir bölümü
tekrar tekrar oynayabiliyorsunuz, o da kesmezse Novaworld uzunca bir süre sizi
fazlasıyla eğlendirebiliyor. Bazı küçük eksiklikler oyunun büyük bir hit
olmasını engelliyor belki; ama şundan emin olun ki, Delta Force Xtreme, piyasada
bulabileceğiniz tek CD’lik belki de en sağlam oyun.

Exit mobile version