Deus Ex: The Fall

Deux Ex: The Fall hakkında aslında biraz karışığım. Hani bilmiyorum, bazen bir oyunun iyi mi kötü mü olduğuna karar veremezsiniz ya işte o durum. Aslında The Fall ciddi manada iyi bir oyun. Ama iOS platformu için geçerli bu söylediğim. İş PC’ye dayandığında olaylar tıpkı benim kafam gibi karışıyor.

Arada kalan bir oyunun hikayesi

The Fall iOS platformundan PC’ye port edilmiş bir oyun. Eh, konu port olunca aklımıza gelen ilk şey oynanışın ve grafiğin durumu oluyor.

Aslında grafikler fena değil. Yani o kadar. Doğal olarak oyuna girdiğinizde grafiksel olarak çok fazla seçenekle karşılaşmıyorsunuz. Yine de oyunu 1080p olarak oynama şansımız var.
Gerçekten fikrimi soracak olursanız, eğer The Fall’a tam bir PC oyunu olarak bakarsak grafik teknolojisi olarak çok özensiz ve eski görünüyor. Mesela karakterlerin ağızları oyun sırasında oynamıyor (ara sahnelerden bahsetmiyorum). Yan yana gittiğim adam benim yanımda deli gibi konuşurken  kendisi kütük gibi duruyorsa kusura bakmayın ben kopup gidiyorum.

Diğer bir eksiklik ise çevre… Özellikle Panama görevlerinde etraf bomboş. Yaptığın oyun açık dünya oyunu, tamam tablet versiyonunun portu ama insan PC’de oynayacaklar  bu oyunu diyerek etrafı biraz hareketlendirir sevgili NFusion.

Hikayemiz augment asker Ben Saxon etrafında gelişiyor. Kesinlikle bir Adam Jensen değil, gerçi olması da gerekmiyor. Ben’in hikayesi Adam gibi büyük bir trajediye dayanmıyor. Kendisi paralı bir asker olarak Tyrants ekibine katılan birisi (evet Human Revolution’da dövdüğümüz boss grubu) ve daha en başta işler ters gidiyor. Hikaye yine güzel ve e-kitaplar, e-postalar ve notlarla destekleniyor. Deus Ex oyuncusunu tatmin eden bu detayların The Fall’a eklenmiş olması ciddi anlamda bir artı olarak yazılabilir.

Oynanış ise işin içine fare ve klavye desteği girdiği için kesinlikle çok daha rahat. Eğer karşılaştımamızı Deus Ex: HR üzerinden yaparsak, gerçekten başarılı olmuş. Belli bir kaç özellik dışında neredeyse aynılar. Ama burada yine işler bozuluyor çünkü oyunun arayüzü berbat. Dokunmatik ekran için yapılan bir arayüzü PC versiyonunun içine yedirmeye çalışmak gereksiz olmuş. Halbuki elinde işleyen bir arayüz var zaten. Onu kullanmayıp koca oyunu dokunmatik erkan arayüzü ile oynamaya çalışmak, her şeye -en az- iki kere tıklamak zorunda olmak insanı bunaltıyor.

Augmentations özelliklerimiz ise orijinal Deus Ex ile neredeyse birebir aynı. Elbette Ben Saxon, bir Adam değil ve o nispeten daha az Augmentation’a sahip.

Deux Ex: The Fall kesinlikle kötü bir oyun değil. Yine görevlerimizi gizlilikle ve önümüze gelene bam güm girerek etkisiz hale getirebiliyoruz. Yine hatırı sayılır miktarda yan görev var. Son söz olarak The Fall, kusurları olan bir oyun, evet tablet için çok iyi bir tecrübe sunuyor. Ben PC versiyonunun daha fazla gelişmesini isterdim, sınırları biraz daha zorlamalarını isterdim.

Bu haliyle iOS platformunda Deus Ex oynayamayanlar için bir alternatif olmaktan öte gidemiyor ne yazık ki.

Exit mobile version