Dragon Quest Heroes 2, Square Enix’in orijinal RPG serisi Dragon Quest’i alıp mousou formülü ile birleştiriyor ve bir kez daha oyuncuların ortak olarak yararlanabileceği sağlam bir tecrübe yaratmayı başarıyor.
Orijinal Dragon Quest serisinin aksine mousou türünde olan Heroes serisinde aksiyon bazlı bir oynanış hüküm sürüyor. Mousou nedir bilmeyenlere birkaç oyun örneği vermem gerekirse: Dynasty Warriors, Berserk and the Band of the Hawk ya da Omega Force’un diğer oyunlarına bakabilirsiniz. Basitçe, belli bir hikaye gidişatı eşliğinde çeşitli karakterleri yönlendirerek önümzüde gelene bin tekme tarzı, karşınıza çıkan tüm düşmanları kesip biçiyorsunuz. Genelde binlercesi geldiği için bu savaşlar pek mantıklı olmuyor ancak zaten mantık bekleyen de yok. Mousou oyunları genelde (en azından benim için) stres atmak ve eğlenmek adına oynanır.
Dragon Quest Heroes 2’de, diğer mousou oyunlarının aksine bu oyunlarda daha önce görülmemiş bir keşif mekaniği var. Oyundaki bölgeler artık parça parça ayrılmak yerine tek bir açık dünya gibi sunulmuş ve keşfedilecek yerleri sizin insiyatifinize bırakmış. Direkt olarak göreve de gidebilirsiniz, etrafta biraz takılıp keşif de yapabilirsiniz. Size kalmış.
Keşif mekaniklerinin dışında DQH2, klasik bir mousou oyunu. Yine kare ve üçgene defalarca basarak çeşitli kombolar yapıyor ve görevleri bitirerek ilerliyorsunuz. Omega Force’un artık her oyunda aynı formülü kullanması aslında normal şartlar altında can sıkıcı olmalı ama bu türün müdavimlerinin mousou oyunları ile hiçbir sorunu yok. Yine de elbette Dragon Quest serisinden kaynaklı bazı farklılıklar da yok değil. Büyünün oldukça önemli olduğu Dragon Quest dünyası sayesinde bu yeni oyunda büyüler bir hayli önemli. Sadece pata-küte dalmıyoruz.
Dünyanın artık tek bir parça halinde, birleşik olması ilk bakışta çok heyecan verici bir fikir gibi geliyor. Ama ilk hikaye görevinizi aldıktan sonra tüm bu görevlerin birbirlerinden ayrı haritalarda ypaıldığını görüyorsunuz ve hevesiniz kursağınızda kalıyor. Keşif hissi birden yerle bir oluyor. İnsan bir “neden böyle bir şey yaptığınız ki?” diye soruyor.
Oyunda karşılaştığınız bazı olaylar, ilk karşılaşmanızda gerçekten çok güzel ve görkemli görünüyor. Belirli bir canavarın aniden ortaya çıkması ya da yardıma ihtiyacı olan bir köylünün karşınıza çıkması güzel eklentiler. Ancak bu 40. kez olunca haliyle kabak tadı veriyor. Aşırı bir tekrarcılık var anlayacağınız.
Oyunda boş alan keşifi ya da ana hikaye görevlerinin yanı sıra başvurabileceğiniz yan görevler de bulunmakta. Bu görevler oyunun sahip olduğu zayıf menü sistemi yüzünden yapılması çok zahmetli bir dizi işe dönüşünce verdiği azıcık zevk de kayboluyor tabii. İlk birkaç görev çeşitlilik açısından güzel görünse de daha sonra tekrarcılık yine ortaya çıkıyor ve yapmayı bırakıyorsunuz.
Yaklaşık 30 saat süren ana hikaye bu kez bir önceki oyuna göre daha iyi ve heyecanlı bir şekilde anlatılmış. Hikaye oyunun bazı noktalarında sıkıcı bir hal alsa da genel işleyiş açısından gerçekten güzel manzaralar ve görevler sunuyor. Artık öyle bir noktayı veya kişiyi saatlerce koruma görevi değil de, gerçekten düşmanlara kafa atıp bir şeyleri değiştirdiğiniz görevler var. İlk başta görev çeşitliliği güzel olsa da özellikle sonlara doğru, daha önce defalarca kestiğiniz düşmanlar ile tekrar defalarca savaşmak çok can sıkıcı hale geliyor.
Takım arkadaşlarınız çevrimdışı moddayken yapay zeka tarafından yönetildikleri için hep sizi takip ediyorlar. Bu yüzden onları farklı noktalara konuşlandıramıyor ve gereken görevleri gereken zaman diliminde yapmanız da pek bir zor oluyor.
Oyunda dört kişilik co-op modu seçeneği bulunuyor. İnsanlar genellikle çevrimdışı oynamayı tercih ettikleri için oynayacak pek bir kimseyi bulamıyorsunuz ancak Dragon Quest veya mousou seven bir başka arkadaşınız varsa beraber oynayarak bayağı eğlenceli anlar yaşamanız mümkün.
Son sözlerime gelecek olursam Dragon Quest Heroes 2 ilk bakışta çok gelişmiş ve farklı bir oyun gibi gözükse de normal bir mousou oyunu olmaktan öteye gidemiyor. Eğer mousou veya Dragon Quest’in koyu bir hayranıysanız bu tam sizlik bir oyun. Ancak bu türü sevmiyorsanız veya Dragon Quest ile pek aranız yoksa tavsiye etmiyoruz.