Melez oyunları severim. İki veya daha fazla türü birleştirir, sonrada
karşımıza geçerler. Bazıları başarılı olur, bazıları olmaz söner gider. Mesela
Savage bu konuda ilginç bir yapımdı. Hem FPS hemde stratejiyi birbirine
karıştırıyordu. Hatta bunu Online oynanarak bizlere sundu, sonuç başarılı oldu.
Seveni oldu sevmeyeni de, ancak başarılı olduğu bir gerçekti. Spellforce da bu
türe örnek verilebilir, RPG ve stratejiyi bir araya getiriyordu. Güzel grafikler
ile bunu da destekledi. Dragonshard demin örnek verdiğim Spellforce’a benziyor.
RPG ve stratejiyi bir araya getiriyor. Ayrıca D&D Dünyası içinde geçen strateji
oyunu. Genel olarak hep vurdulu kırdılı veya derin oynanışlı RPG oyunları D&D
geçer. Bakalım nasıl strateji oluyor? Aslında iki türün karışımı nasıl bir sonuç
çıkarmış.
From The Dark Past
Dragonshard ikiye ayrılmış durumda, yer altı ve yer üstü olarak karşımıza
çıkmakta. Üst tarafta strateji kasarken, altlara doğru indikçe aksiyon dolu bir
RPG oyununa dönüyor. Kahramanımız ve emrindekiler ile yer altına iniyoruz.
Yaratıklar geliyor, kesiyor biçiyoruz. Hack’n Slash tarzında ilerle ha babam de
babam çekiyoruz. Sadece emrimizdeki adamlar değil, kahramanlarımızın özel
güçleri var. Güçlü vuruş, ateş yağmuru vs… aklınıza gelen güncel tutulan
büyüler yetenekler bunlar. Yer altı tünel sisteminin bol bol kullanmak
zorundayız. Çünkü haritadaki bazı yerlere bu geçitler ile ulaşım sağlanıyor.
Kahramanlar için eşyalar, altın sandıkları, kristaller bir çok şeyi buradan
buluyoruz.
Yer üstünde durum değişiklik gösteriyor. Çünkü oyunumuzun kırmasyon bölümü
burada devrede. Bu kısım Battle For Middle Earth ile aynı, belirli olan yerlere
bina dikip ünite basıyorsunuz. Pat diye önünüze gelen yere okçu,topçu binası
dikme şansınız yok. İsterseniz tek tip ünite binasından gidin böylece, aynı ama
Upgrade edilmiş birimlerden kullanın. Baktınız olmadı ayrı ayrı binalardan
dikin, farklı üniteleriniz. Elinize çeşit yelpazesi geçmiş olur. Battle for
Middle Earth oynayanlar bu sistemde zorluk çekmezler. Upgrade lafı geçmişken
kahramanınızın kazandığı tecrübe puanlarını, ünitelerinize yatırabiliyorsunuz. O
ünitenin binasında belli puanı verip onlara seviye atlatıyorsunuz. Biriminizin
ne kadar sayıda binası varsa aynı zamanda o kadar level atlıyor.
Çok çeşitlilik veya tek tip ünite olayı düşmanlarınızın yapay zekası yüzüne pek
bir işe yaramıyor. Yani direk atak verip saldırtsanız düşmanlarınızın işi çabuk
bitiyor. Sizlere karşı ne taktik ne de adam gibi alan savunması yapıyorlar.
Devamlı atak oynamak işlerini bitirmek için birebir ilaç. Stratejik yön burada
baltalanıyor, ancak bu baltalama sebeplerinden biri kendi ünitelerinizin akıllı
da olması. Evet karşınızda aptal düşmanlar, yanınızda ise akıllı üniteler
bulunuyor. İnsan her ikisi de akıllı olsa da adam gibi oynansa diyor. Ancak bu
keşkeler yetmiyor. Gerçekten de birimleriniz taktik yapıyorlar, adam
kapatıyorlar, yakın markaja alıyorlar. Aman nazar değmesin deyip buradan
uzaklaşıyoruz.Warcraft 3
Battle for Middle Earth kulaklarını çınlattıktan sonra Warcraft 3’ün de aynı
şekilde çınlatmamız gerekiyor. Grafikler resmen onu hatırlatıyor, anımsamamız
grafiklerin kötü olduğu anlamına gelmiyor. Böyle bir oyun için bence yeterli,
Earth 2160 veya Ground Control 2 kadar aşmış grafikler olmasa da yinede iyi
sayılır. Şirin bir şekilde Eberron gözlerinizin önüne getiriliyor. Seslerde
böyle bir oyun için iyi bir şekilde işlenmiş. Arka planda çalan güzel müzikler
eşliğinde savaşa gidiyorsunuz. Efektlerde hatırı sayılır biçimde iyi görevlerini
yapıyorlar.
Oyunun menüsü de aklıma Warcraft 3 yine getirdi. Ondaki çarkların dönüp menü
değiştirme sistemine benzer bir tanesi Dragonshard’da yer alıyor. Bu olay göze
iyi geliyor, benim de hoşuma gitti. Yine aynı sistem oyunu yüklerken de yer
alıyor. Install ekranı bu konuda ayrı bir övgüyü benden aldı. Başlangıçtaki
süper sinematik bize kısaca ne oldu ne olaylar döndü. Ondan bundan haber ediyor,
uğraşılmış iyi de yapılmış hoş bir şekilde bizleri ilk açılışta karşılıyor.
Single Player senaryoları bildiğimiz gibi, hepsi sağlıklı iyi. Git yüzük getir,
yaratık bastı öldür, şurayı ele geçir vs… ana görevler karşımızda. Arada büyülü
sopam kayboldu getir, sana altın vereceğim gibi yan görevlerde çıkıyor. Bunları
konuştuğunuz karakterden alıyorsunuz, belli kişiler ile etkileşime
girebiliyorsunuz. Multiplayer arkadaşlarınız ile kapışmak için yeterli. Baktınız
arkadaşlarınız sarmadı, sizden netten birilerini bulup kapışırsınız.
Eberron Dünyası büyük bir savaştan sonra barış dönemine giriyor. Ancak
kehanetler yeni bir düşmanın geldiğini gösteriyor. Bizlerde onu durdurmaya
uğraşıyoruz gibi klasik olan kısa ve öz bir konu ile Dragonshard oynayabiliriz.
Dragonshard güzel bir yapım, oynadığınızda size zaman geçirtiyor. Warcraft 3 ve
Battle for Middle Earth ile benzer bazı özellikler sergilesede, kendi Dünyası
ile ayrı bir oyun. Dungeons & Dragons Dünyasını sevenlere ve çeşit olsun
diyenlere tavsiyem.