1996, aklımızın köşesinde yer edecek olan efsane serinin başlangıç tarihi… 20 yılı aşkın süredir piyasada olan oyun çok yol katetti. Ancak bu uzun yolda zaman zaman değişimler geçirdi. Gelin bu değişimleri önceki oyunları da inceleyerek ele alalım.
İlk Resident Evil oyunu 1996 da korku ve hayatta kalma tarzı ile oyuncuların karşısına çıkmış, zamanına göre gelişmiş grafikleri ve üst seviye ses kalitesi ile oyuncuların ve eleştirmenlerin beğenisini kazanmıştı. Oyunda Racoon tepeleri ve şehrinde gerçekleşen olağanüstü olayları S.T.A.R.S (Chris Redfield, Jill Valentine Albert Wesker, Barry Burton, Rebecca Chambers) ekibi ile araştırmaya başlıyorduk. Umbrella Corporation adlı şirketin T-Virüsü’nü yayıp insanları ve hayvanları birer zombiye dönüştürdüğüne şahit oluyorduk.
Resident Evil serisi, yıllar içerisinde nasıl değişti?
Resident Evil 2’de, ilk oyunda ana karakterimiz olan Chris Redfield’ın ortadan kaybolması ve kardeşi olan Claire Redfield’ın, onu aramak için Racoon City’ye gelmesi konu alınıyordu. Aynı zamanda polis olduğu ilk günde Racoon City’de görev alan partner karakter Leon Scott Kennedy’e de hayat veriyorduk.
Resident Evil 3‘ün hikayesi, ikinci oyundaki hikayeye çok yakın zaman diliminde geçiyor. İlk oyundan tanıdığımız Jill Valentine’ı, şehirdeki kaos ortamından kurtarmak için uğraşıyorduk. Aynı zamanda Umbrella Corp’un, S.T.A.R.S ekibini yok etmek için gönderdiği efsanevi Nemesis karakteri ile baş etmeye çalışıyorduk.
Özetlediğim bu üç oyunu ele aldığımızda oyunların bariz ortak noktaları bulunuyor. Öncelikle üç oyunda da asıl amacımız kendimizi kurtarmak olurken, oyun akışı içerisinde birbirinden zorlu bölüm sonu canavarları ve bulmacalar bizi gerginliğe sürüklüyordu. Aynı şekilde teknik açıdan ele aldığımızda daha önceden planlanmış sabit kamera sistemi üç oyunda da mevcuttu ve bence muazzam müzikleri ile birlikte korku faktörünü tetikleyen en önemli etkenlerdendi.
Resident Evil 4: Serinin kaderi değişiyor
İlk üç oyunun beğenilmesi ve satış rakamları Capcom‘u etkilememiş olacak ki, geliştiriciler stratejik değişikliğe gitmeye karar vermiş ve Resident Evil 4 ile oyunun evrimini başlatmıştı. Oyunda Resident Evil 2’deki Racoon City olaylarının üzerinden 6 yıl sonrası anlatılıyordu ve ikinci oyunun esas oğlanı Leon S. Kennedy’le tekrar karşılaşıyorduk. Ancak oyun mekaniğinde ve hikayede önemli farklılıklar söz konusuydu. Oyunun hikayesini kısaca özetlersek,
Racoon şehrinden kurtulmuş Leon başkanın kızını korumak için görevlendirilmiştir. Ancak Ashley Graham kendilerine Los Illuminados diyen tarikat tarafından bir köye kaçırılır. Leon başkanın kızını bulabilmek için köye gittiğinde insanlarda farklılık ve saldırganlık olduğunu fark eder. Ancak bu, Racoon şehrinde gördüğü T-Virüsü değildir. Bu kez tarikat lideri Osmund Saddler tarafından, Las Plagas adlı Parazit yerleştirilen köylülerle karşı karşıya gelecektir. Bu parazit yaratıkları daha akıllı yapıyor, hızlı hareket etmelerini ve çevrede bulunan silahları kullanmalarına imkan veriyor. Oyunda kırıntılar halinde Umbrella ve Wesker ile ilgili bilgiler edinsek de, asıl amaç başkanın kızını kurtarıp Saddler’ı yok etmekti.
Ayrıca oyunda sunulan yenilikler sadece zombilerin zekalarını ve çevredeki nesneleri kullanabilmeleri değildi. Serinin ilk üç oyununda daha önceden hikayeye uygun planlamış ve korku faktörünü tetikleyen sabit kamera, yerini omuz hizasındaki karakter ile aynı yönden bakarak oynamamızı sağlayan bir açıya bırakmıştı. Ayrıca bulmaca sayısı ilk üç oyuna göre oldukça azdı ve oyunda çatışma duygusu, korku efektlerini ezecek şekilde daha fazla ön plana çıkartılmıştı. Diğer bir yandan oyuna seride ilk kez göreceğimiz Quick Time Event öğesini eklemişti.
Tüm bunların yanında, yukarıda bahsettiğimiz mekaniksel değişikler, Resident Evil 5 ve Resident Evil 6 oyunları için de geçerliydi.
İlk üç oyunun sevenleri bu değişimden hiç hoşlanmamıştı ve oyunun çizgisinden kaymaya başladığını belirtiyorlardı. Ancak olumsuz yorumların aksine diğer oyuncu kitlesi ve eleştirmenler bu gelişmeleri oldukça beğenmiş ve Resident Evil 4 çıktığı yıl itibari ile en iyi konsol oyunu seçilmişti.
Capcom bu hareketleri ile ne yapmaktadır ,nereye varmak istemektedir?
Tüm bu gelişmelerin, tartışmaların arasında ilk oyunun üzerinden yaklaşık 20 yıl geçtikten sonra ise Capcom, Resident Evil 7‘yi sürpriz bir şekilde duyurdu. Ancak yapımcının anlattıklarına, oyunun tanıtımların ve demosuna baktığımızda diğerlerine benzemeyen yepyeni bir oyun gördük. Peki bu değişimler nelerdi?
Ana karakterimiz Ethan Winters, 3 yıldır kayıp olan eşi Mia’dan gizemli bir mesaj alır. Ardından mesajın gönderildiği yer olan Bakers Malikanesi’ne gitmeye karar verir. Karakterimiz, eşini kurtarma amacıyla eve adımını attıktan sonra hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlar ve oyun hikaye gereği bir anda hayatta kalma mücadelesine dönüşür.
Öncelikle gözlemleyebildiğimiz en önemli değişiklik yine kamera açısının değişmesiydi. Omuz hizasında bulunan kamera yerine FPS moduna geçilmişti. Tabii ki bu Resident Evil evreni içerisinde ilk FPS modu görüşümüz değildi. Ara oyunlar olarak çıkarılan Resident Evil Survivor serisi, Resident Evil Umbrella Chronicles ve Darkside Chronicles da FPS türündeydi. Ancak son oyunun ana hikaye üzerinde, ilk FPS oyunu olduğunu söyleyebiliriz. Oyunu bitirdiğinizde hikaye gidişatının da, ilk oyunlardan farklı olduğunu anlayabiliyorsunuz. Açık söylemek gerekirse, Capcom’un hikaye anlamında da ortaya başarılı bir iş koyduğunu kabul etmek gerekiyor.
Peki bu değişikliğin nedeni neydi ve buna ihtiyaç var mıydı?
Özellikle dördüncü, beşinci ve altıncı oyunların satış rakamlarına baktığımızda satışların tatmin edici olduğu gözüküyor. Dördüncü oyun 7 milyon, beşinci oyun 10.6 milyon ve altıncı oyun ise 8.4 milyon adet satış rakamını yakalamayı başardı. Oyunun yönetmeni Koushi Nakanishi buna rağmen serinin gidişatını etkileyecek değişikliğin neden yapıldığını şu şekilde açıklıyor, “Yedinci oyunu geliştirirken, projeyi başından bu yana FPS olarak düşünüyorduk, böylece oyuncular korku unsurlarını daha rahat hissedebiliyor.”
Yani Capcom, yedinci oyunda yapılan değişiklikler ile birlikte aksiyon türünden korku türüne geçmek üzere önemli bir adım attı. Tüm bu gelişmelerden sonra VR desteği de olan oyun, hem eleştirmenler hem de oyuncular tarafından genel olarak beğenildi.
Son olarak bence seriyi tüm bu dönüşümlere rağmen ayakta tutan en önemli etkenlerden biri fenomen olmuş karakterleri diyebilirim. Umarım geliştiriciler, girdikleri bu yolda böyle bir efsaneyi ve içerisinde tanıdığımız karakterleri hikaye gidişatıyla kaynaştırarak üst seviyede tutmayı başarılı bir şekilde sürdürürler.