Ufakken fantastik dünyalara ait farklı kitaplar okumuştum. Hatta bazılarını
tam bitirmeden, sadece birkaç sayfasına göz atıp kendimce yazarlık hayalleri
kurardım. Bir gün oturup “Ben yazar olacağım” diye karar vermiştim. İlk
kahramanımı yaratmıştım. İyilerin dostu, kötülerin düşmanı “Paladin Şakir”.
Hatta birkaç macera bile yazmıştım ilgili olarak. O zamanlar çocuk ruhu ve boş
hayallerle böyle bir girişimim olmuştu. Ancak sonradan aklım başıma gelince,
aslında bu tür bir işe soyunmanın ne kadar zor olduğunu anladım.
Ejderha
Christopher Paolini, benim peşimde koştuğum hayallerini gerçek yapmış. 15
yaşındayken Eragon’u yaratıp, 19’unda kitabını bastırıp, en çok satanlar
listesine girmiş. O yaştaki biri için gerçekten harika bir iş. Gel zaman git zaman
Yüzüklerin Efendisi ve birkaç kitabı beyaz perdede gördükten sonra, Eragon da
bundan nasibini aldı. Haliyle tutulan bir kitabın filminin yapılması
kaçınılmazdı. Filmle beraber oyunu da yapıldı, aman ne güzel.
Eragon oradan buraya hoplamalı zıplamalı bir aksiyon. Yapmanız gereken oraya
buraya çıkıp, sonrada önünüze geleni kesip biçmek. Bu kesme işlemini büyü, kılıç
veya ok yardımıyla yapıyoruz. Kılıçla çeşitli kombinasyonlar var. J+K+J yap,
adam vursun birde üstüne tekme atsın. İki K yap üstüne biraz tuz serp güçlü
vursun gibi hareketlerimiz var. Tabii ki, bunlar kalabalık gelen düşmanlar
üstünde etkili oluyor. Bu alışıldıklığa karşın, dövüş animasyonları hoş.
Ok
Uzakta olan kişilere karşı ok atmak etkili. Ancak asıl kullanım amacı bir süre
sonra, yoldaki engelleri açmak ve bir iki düşmanın kafasına patates çuvalı
indirmek için değişecek. Mesela bir ipe bağlı ağırlık var. İpi okla vurup
ağırlığı rakipler üstünde düşürebilir veya önünüzde engel varsa onu yok
edebilirsiniz. Birde tuşa basılı tuttuğunuz zaman, karakterimiz yayını iyice
geriyor ve daha etkili ok atabiliyor.
Büyü de yapıyoruz. Bir tahta fıçı içindeki mızrakları adamların üstüne atmak,
önünüzdeki uçurum gibi yere köprü kurmak vs… gibi işlemlerde işinize yarayacak.
Büyü yapma kısmı zevkli, ancak belli yerlerde oyunun izin verdiği şekilde
oluyor. Sadece büyü yapacağımız zaman, gerekli yerde bir işaret oluyor. Birde
düşmanlarımız üstünde bunu kullanabiliyoruz. Onları aşağı itmek veya kendimize
çekmek için oldukça işe yarıyor.
Savulun, Eragon geliyor
Düşmanlarımız akıllı değil, son derece avanaklar. Üstümüze gelip, vurmaya
çalışmaktan başka uğraşları yok. Gerçi böyle bir oyundan yapay zeka beklemek
hata olurdu. Zaten yapımcılar tüm bölümlere bolca düşman serpiştirmişler.
Öldürdüklerimiz üstünden ve çevrede kırdığımız sandık, fıçı vs… gibi nesnelerden
sağlığımızı arttırmak veya Fury Mod’a geçmek için enerji çıkıyor. Fury Mod
oldukça kuvvetli. Aktif olduğu zaman kılıcınız parlamaya başlıyor. Önünüze gelen
düşmanları daha iyi biçiyorsunuz. Çok daha kuvvetli vuruyorsunuz.
Oyun aşırı çizgisel, çünkü yapmanız ve gitmeniz gereken her yer belli. Bunun
dışında bir şey yapmak isterseniz veya başka yere gitmek isterseniz, önünüz
görünmez duvarlarla kaplanıyor. Bu yüzden bir yerde takılı kalma imkanınız yok,
gittiğiniz yol sadece tek.
Son demler
Her zaman ki gibi yapımcılar güzel bir şahesere(!) imza atmışlar. Çünkü
Eragon grafiksel olarak ne yazık ki, milattan öncesinde kalmış. Filmdeki başrol
oyuncularının yüzleri yapımda aynen yer alıyor. Bunun haricinde modellemeler kesinlikle tırt.
Sadece yüz var, gerisi yok. Genelde grafikler yerlerde sürünüyor. Çevre dokusu, kaplamalar hoşuma gitmedi. Sanki 2006’nın değil de bundan birkaç sene öncesi bir oyuna aitmiş gibiler. Geri
kalmış grafiklerin aksine ise sesler daha iyi. Hiç olmazsa efektler kendini çok
kez tekrarlamıyor ve müziklerde ortama tam uyuyor.
Eragon’da yanınızda yardımcı karakterler oluyor. Bu karakterle maceralara girip
çıkıyoruz. Olmadı yanınızda bir arkadaşınız varsa, aynı bilgisayardan diğer
karakteri yönetme imkanına sahip oluyor. İki kişi oynadığınız zaman, oyun
zevkli. Bunun haricinde Ejderha’ya binip ortalıklarda turlamak da zevkli. Ancak
oraya buraya giderken, çizgiselliğin verdiği durumla bunun da tadı
çıkartılamıyor.
Yapım, kötünün iyisi. Açıkçası grafikleri, aşırı çizgiselliği ve program hataları var. Büyü yapmak ve Ejderha’ya binmek zevkli gibi olsa da, Eragon başında oturulup çok zaman geçirilecek bir oyun değil. Eğer fantastik
türünü ve Ejderhaları seviyorsanız, alıp oynayın.