Eye Pet

Her insanın mutlaka sevdiği havyan veya hayvanlar vardır. Kimimiz bu sevimli yaratıklara sahip olur, kimimiz ise sadece sevmekle yetiniriz. Haliyle herkesin yaşantısı, imkânları dahilinde ilerliyor. Günümüze yakın zaman diliminde yaşanan “Sanal Bebek” furyası sebebiyle, küçük-büyük ayrımı yapmadan milyonlarca kişi hoş vakitler geçirmiş, sanal da olsa birer hayvan sahibi olmuştu.

Her zaman düşünmemiz, onun yerine karar vermemiz gereken
hayvanlarımızı, besliyor, eğlendiriyor, sağlığını koruyor ve gitgide
büyümesini sağlayorduk… Şimdi de Eye Pet var. Evinizde yeni bir üye istiyor ve
onunla eğlenmeyi düşünüyorsanız, yeni dostunuza merhaba deyin.


“İşte ofisimizin yeni üyesi.”


Eye Pet’in kutu içeriğinde, kamera ve bir adet tablet bulunuyor. Kamerayı PS3’ün
usb girişine bağladıktan sonra açık konuma getirmeliyiz. Yüksekliğinin ise, diz
boyunu geçmemesi gerekli. Kamera açısına odaklı olarak da yere veya masaüstüne
(artık nereye kuracaksak) tableti koymalıyız. Oyunun ilk dakikaları, eğitim
havasında geçiyor. Animasyon teması üzerine kurulmuş bir mekânda, hafif çatlak
havası verilmiş gerçek bir karakterden (kendisi profesör) ilk direktifleri
alıyoruz. Tableti nasıl konumlandıracağımız, nerede olduğumuz ve neler yapmamız
gerektiği gibi konularda bize yardımı oluyor. Kamera aracılığıyla evimizden bir bölümün ve kendimizin oyuna aktarıldığını
görüyoruz, fakat bir farkla. Evimizde olmayan, ama ekranda yer alan bir şey var;
yumurta.


“Yaratığımıza istediğimiz rengi verebiliyoruz.”


Henüz içinde ne var bilmiyoruz. Bunu kuluçka evresi olarak görürsek,
yumurtayı rahat ettirmeli, dışa karşı verdiği tepkilere yanıt verebilmeli ve en
önemlisi sabırla hareket etmeliyiz. Zira o, henüz doğmamış olsa da sizden ilgi
bekliyor ve göstermezseniz size küsebiliyor, dışarı çıkmayı reddediyor. Bu da
sizin daha fazla uğraşmanız gerektiği anlamına geliyor. Ekrandan gelen yönergeleri de birer bir uygulamayı unutmayalım.

Eye Pet, ekranın sol üst köşesinde yer alan video penceresindeki profesörün size
anlattıklarını uygulamanızı şart koşuyor. Ellerinizle hareketler yapmalı ve
bazen de tabletinizi kullanmalısınız. Yumurta, kameranın gösterdiği açıda yer
alıyor. Eğer kameranın ekranda görüntülediği alana ellerinizi getirirseniz,
yumurtayı tutuyormuşsunuz gibi görünecektir. Doğum gerçekleşmeden önce,
yumurtaya sağ ve sol elinizle hafifçe vurarak sallayabilir, bir nevi bebekle
oyun oynayabilirsiniz. Çatlaması için ise, çok sıcak bir ortam gerekli. Bu
sırada tabletiniz, ekranda ısıtıcı olarak görünüyor. Yapmanız gereken,
tabletinizin yönünü yumurtaya doğru çevirmek ve elinizi düğmeye basıyormuş gibi
yapmak. Kısa süre sonra yumurta çatlayacak ve ailenize yeni bir üye katılacak.


“Şimdi biraz yemek zamanı. Yemek yedirmek, hiç de kolay değil. Biraz antrenman şart.”


Merhaba dünya
Bedeni gür tüylerle kaplı, pembe burunlu ve şirin yüz hatlarına sahip bir
yaratıkla karşılaşıyoruz. İlk başta kendisini göstermeye pek niyetli değil,
çünkü utanıyor. İlk adım olarak onu cesaretlendirmeliyiz. Bunu yaparsak,
kendisini göstermeye başlayacak ve deyim yerindeyse “nazlı hareketler”
sergileyecektir. Alkış tutarak onu eğlendirebilir, kafasını okşayabiliriz.
Gerçekten çok şirin. Öyle ki, onunla ilgilenmediğinizde veya istediğini
yapmadığınızda, size küsüyor ve arkasını dönüyor. Fakat bu hali bile çok şirin.


“Yaratığımız banyo yapıyor”


Her zaman eğlenmek olmaz. Normal yaşantının gerekliliklerini de uygulamalıyız.
Unutmayalım ki, karşımızda bebek var. Dolayısıyla bize muhtaç. Yemek istediğinde
yemeğini vermeli, altını kirlettiğinde de temizlemeliyiz. Örneğin biberonla süt
vermek gerekirse, tabletimiz biberon halini alıyor. Bir de bakmışız bebeğimiz
yerde yatıyor. Tableti elimize aldığımızda, doğal olarak biberonu yerden
kaldırmış oluyoruz. Çapraz tuttuğumuz takdirde tam içmelik konumuna geliyor ve
yavruyu besleyebiliyoruz.Yemeğin ardından şekerleme yapmak gibisi yoktur.
Uyurken de şirin bir tablo var, ama ani hareketler yaparak onu
uyandırabilirsiniz ki, bu durum da gerçekten sizin için komik, onun için sinir
bozucu oluyor.

Yaratığımızın zamanında yemek yemesi, düzenli uyuması ve bulunduğu ortamın temiz
olması önemli. Onu önce ıslatın, ardından şampuan sürün, en son olarak da durulayıp fön turarak tüylerini kurutun. Yaparken çok eğleneceksiniz, eminim Bunun yanında onun da moralli olması da şart. Bazen tabletimiz röntgen
cihazına dönüşüyor ve bu sayede onun iç organlarını kontrol edebiliyoruz.


“Yaratığınızın imajını değiştirebilir, ona giysiler alabilirsiniz.”

Böylelikle durumu hakkında da kesin bilgilere sahip oluyoruz. Unutmayın o hâlâ
bakıma ihtiyacı olan bir bebek. Gelişimine katkıda bulunun, önünde resim çizin
mesela. Bu işlem, yaratığınızın dikkatini çekecek ve bunu o da denemeye
kalkışacak. Bazen de oyuncaklarıyla oynayarak vakit geçirecek, gözlükler takarak
şirinlikler yapacak. Bir zamanlar çılgınlık boyutuna ulaşan sanal bebek furyası,
yeni nesil PS3’te tekrar karşımıza çıktı denilebilir.


“Gıdı gıdı gıdı :)”


Yaratığımızın tasarımı ve animasyonları başarılı. Bunun yanında bazı nesneleri
de aradan çıkarırsak, oyunun arka planı sizin oturma odanızdan veya ofisinizden
oluşuyor. Sesler çok şirin. Her tepkiye göre yavrunun çıkardığı sesler, sürekli
olarak gülümsemenizi sağlıyor. Oyunun multiplayer modları bulunmuyor, ama bu
demek değil ki “tek başınıza oynamalısınız.” Aksine Eye Pet’i ailenizle veya
arkadaşlarınızla toplanarak oynamalısınız. Siz yavruyla ilgilenirken, diğerleri
de izleyebilir veya yapmanız gerekenler konusunda size yardımcı da olabilirler.
İnanın Eye Pet’i gören herkes, bu durumdan memnun kalacaktır.

Exit mobile version