Columbia Üniversitesi’ndeki işlerini kaybettikten sonra Ray Stentz, Egon Spengler ve Peter Wenkman’ı zor günler bekliyordu. Kanıtları olmasına rağmen onlara inanmayıp, kapı önüne koymakta tereddüt etmemişlerdi. Kanıtlar, paranormal aktivitelerin doğruluğunu ispatlıyordu. Hayaletler gerçekti. Dev New York Kütüphanesi’nde olanlar bile, muhteşem üçlünün masumiyetini kanıtlayamamıştı. En azından üniversite yöneticilerinin gözünde. Ama sıradan halk, onlar kadar önyargılı değildi. Mucizelere inanma ihtiyacı duyuyorlardı. Tam da bu dönemde, lüks bir otelde inanılması güç olaylar oldu. Yeşil, yapışkan ve obur bir hayalet, müşterilerin yemeklerini mideye indirmekle meşguldü. Otel yöneticileri, son şanslarını denemeye karar verdiler ve üç kafadarı çağırdılar. O geceden sonra üç kafadar “Hayalet Avcıları” olarak tanınacaklardı.
Bilinmeyen
Eğer Ghostbusters ve Ghosbusters 2 filmlerinin hayranıysanız, rüyalarınız gerçekleşmek üzere. Şimdi tek yapmanız gereken bu ürüne sahip olmak. Ufak tefek oynanabilirlik sorunları haricinde, büyük keyif sunan yapımla tanışmaya çok az kaldı. Ghostbusters, inanılmaz hoş yerlerde geçen, bol bol kahkaha sunan ve eğlenceli aksiyon öğelerini başarıyla harmanlayan bir oyun olmayı başarıyor. Elbette birkaç satır önce de belirttiğim gibi bazı sorunları var; ancak amacınız yüzünüze küçük bir gülümseme kondurup eğlenmekse, kimi arayacaksınız? Elbette Hayalet Avcıları’nı!
Ghostbusters’ın senaryosu; filmlerde Ray Stantz ve Egon Spengler olarak tanıdığımız Dan Akyrod ve Harold Ramis tarafından yazılmış. Senaryo, 1984 yılında çekilen komedi-fantezi klasiğine denk olamasa da, son derece doyurucu. En güzeli de, profesyonel Hayalet Avcıları’nın orijinal seslerinin kullanılması. Bill Murray(Peter Wenkman)’ın sesi, Bill Murray için bile son derece uykulu geliyor. Lakin bunların orijinal sesler olduğundan bir an bile şüphe duymayın. Yaratık Avcısı Sigournay Weaver ve Taş Devri’nin Barny’si Ric Moranis ise, bu seslendirmelere katkıda bulunmamışlar. Eksikliklerini pek hissetmeyeceğinize emin olabilirsiniz. Elbette yapımdaki her diyalog komik değil. Hangi filmde ya da oyunda öyle ki? Buna karşın Peter Wenkman’ın insanları aşağılaması, Ray Stantz’in saflıkları ve Egon Spengler’ın paranormal-fiziksel zırvaları karşısında kahkahalarla gülmekten kendinizi alamıyorsunuz.
Yolculuğunuz mezarlıklarda, kütüphanelerde ve hatta alternatif boyutlarda süre gelecek. New York’un üstünde yükselen dehşet verici kötülüğe tanık olacaksınız. Bu kötülüklerin bazıları somut gerçeklikler halini almış. Çok iyi tanıdığınız Stay Puft Marshmallow Man, bunların en azılılarından… Tanrıya şükür, onunla yetinmek zorunda değilsiniz. İrili-ufaklı pek çok ruh hastası varlıkla yüzleşeceksiniz. Filmde çok sık rastlanan tuzakları, dört biçimde kullanma şansınız olacak. Bunlardan ilki tuzağınızı zayıflatıcı olarak kullanmak. Çoklu dolaşan hayaletlere karşı büyük bir avantaj sağlamanızı sağlıyor. İkinci hal ise proton silahınızı tabanca gibi kullanıp rakiplerinizi zayıflatmak. Üçüncü halde tuzağınız, “Tuzak” isminin karşılığını vererek, fareye verilen peynir vazifesi görecek. Dördüncüsü ise proton tabancalarını aynen filmdeki gibi kullanmak olacak.
Ben Vigo’yum! Dünyaya hükmedeceğim! Kaybolun acınası yaratıklar!
Yapımın en eğlenceli kısmı düşmanlarınızı zayıflatıp yakalamak olacak. Kulağa geldiği kadar kolay olmadığına emin olabilirsiniz. Hayaletleri tuzağa düşürmek mutlak bir kontrol ve sabır gerektiriyor. Tuzağı titretmemelisiniz, acele etmemelisiniz ve panik olmamalısınız. Kontrol kazandıkça, yakaladığız hayaletleri smaç niyetine vurabileceğinizi bile anlayacaksınız. Bu görevler sırasında tuzaklarınızı ve yeteneklerinizi geliştirebilirsiniz. Müthiş tasarlanmış boss’lar, alkolik ruhlar ve hayattan(!) bezmiş rakiplere karşı kendinizi hazırlayın.
Ghostbusters, usta oyun severler için pek zorlayıcı olmasa da, eğlence ve keyif faktörü açısından değme yapımlara taş çıkartabilir. Ölmekse fazlasıyla kolay. Sağlam birkaç darbe, can puanınızı tüketiyor. Siz de belirlenen noktada hayata döndürülmeyi bekliyorsunuz. Arkadaşlarınız gelip yardım ellerini uzatıyorlar. Epey hızlı olduklarını da unutmadan ekleyeyim. Birkaç senaryo boyunca, arkadaşlarınızı hayata döndürmekten fazla hayalet avlayamayacaksınız. Ne yazık ki, bu oynanabilirlikteki tekdüzeliğe ve zaman zaman oluşan sıkıcılığa işaret ediyor. Dostunu dirilt ve dirilmeyi bekle klişesi, tempoyu düşürüyor. Neyse ki, kontroller doyurucu ve rahat.
Negatif öğeler barındırsa da, Ghostbusters’ın size hoş sürprizleri de var. Yakaladığınız düşmanlar, veri birimine ayrıntılı olarak işleniyor. Aynı şekilde bulduğunuz nadir ve kıymetli eşyaların tüm ayrıntılarına da ulaşabiliyorsunuz. Çevrenizde eşyalar da var. Hepsi patlayabiliyor, parçalanabiliyor ve hatta hayaletler tarafından aleyhinize kullanabiliyor. Üstünüze atılan bir kütüphane rafı can sıkıcı olabilir veya yıkılan bir duvar. Stay Puft’ı New York’ta kovalamak efsanevi olmasa da, çevresel öğelerin yardımıyla çok keyifli.
Yapımı bitirmek 6, en fazla 7 saatinizi alıyor. Antik nesneleri bulmak için ısrar ederseniz 8 saate uzayabilir. Maalesef bu durum, hevesinizi kursağınızda bırakıyor. Aksiyon kolay, tuzakları çabucak kavrayabiliyorsunuz; kolaylık da kısa oynanış süresi olarak geri dönüyor. Geniş içeriğe sahip çevrimiçi desteğe karşın, tekli oyuncu modu sıradan kalıyor. Telefon çalıyor, hayalet avlıyorsunuz, telefon yine çalıyor ve yine hayalet avlıyorsunuz. Çoklu oyuncu da ise en keyifli mod “Thief” Hayaletler, gizlice yaklaşıp, antik nesnelerinizi çalmaya çalışıyorlar. Bunun için de sizi tuş etmeleri gerekiyor. Slime Dunk modunda ise, rakibini en estetik biçimde tuzağa yerleştirme becerisi önem kazanıyor. Estetikten kastın en zarif hareket olduğunu değil, en büyük güç gösterisi olduğundan şüphe duymayın.
Film mi? Oyun mu?
Ghostbusters: The Video Game, bazı temel zayıflıkları hoş görürseniz, son zamanlarda oynadığınız en keyifli yapımlardan. Film oyunu imajına artı yönde katkıda bulunduğu da tartışılmaz. Baştan sona komik, esprili ve zekice kurgulanmış. Bu kadar profesyonel bir senaryo ekibinden, daha azı beklenemezdi zaten. Çoklu oyuncu modunda, keyifli ve uykusuz geceler geçirebilirsiniz. Keşke singleplayer’a biraz daha önem verilseymiş. Her şeye karşın, paranızın boşa gitmediği bir yapım olduğu kesin.