Grand Theft Auto: Chinatown Wars

Kuşbakışı olarak oynadığımız o ilk GTA’ları birçok kişi hatırlıyordur
mutlaka, 3B olanların aksine çok daha farklı geliyordu o zamanlar, ayrı bir tadı
vardı sanki… Son yıllarda GTA3, San Andreas, Liberty City Stories, Vice City,
GTA4 ve Episode’lar derken bu üç boyutlu GTA’lara iyiden iyiye alıştık. Bundan
sonra değişmez diye düşünürken yaklaşık 8 ay önce NDS için çıkan GTA: Chinatown
Wars (GTA:CW), farklı yapısı ile müthiş bir beğeni topladı. DS’in özellikleri
sayesinde çok değişik bir hale bürünen oyun, dokunmatik ekranın da nimetlerinden
yararlanarak eğlencesini iki kat arttırdı ve adeta boyut atladı. Ancak Chinatown
Wars PSP’ye çıkmış olsaydı, daha çok tutardı söylemlerini de okumadık değil.
Çıkışından uzun bir süre sonra buyurun o zaman size PSP versiyonu diyen
yapımcılar, bu güzel oyunu PSP için de hazırladıklarını açıkladı. Peki Sony’nin
el konsolunda nasıl olacaktı? DS’deki kalitesini ve çekiciliğini koruyabilecek
miydi?

Çin’in GTA dünyasına yansıması

Baba parası sayesinde parası neyse verelim yahu, konuşmaya değmez mantığını
benimsemiş, Huang Lee adında bir gencin mutlu bir yaşam sürmesi esnasında, bir
anda sevgili babasının ölümü ile beraber tüm hayatı alt üst olur. Babasının
şehirde çok önemli kişilerden biri olduğu ve ölümü sonrasında birçok dengenin
değiştiği, kargaşanın çıkması ise cabasıdır. Acilen Liberty City’e geri dönen
Lee, yolda beklemediği bir saldırıya uğrar ve soyulur. Tabii yaşananların
ardından doğal olarak geriye tek bir seçenek kalır, intikam. Klasik intikam ya
da GTA temalı konulardan biri, zaten amaç eğlenmek olduğu için en azından
oynadığımız oyun GTA ise, konu bir nebze ikinci planda kalıyor diyebilirim.


“Oyundaki ara sahneler tamamen çizgi roman tarzına yapılmış ve herhangi bir seslendirme yer almıyor.”


Yapımı DS platformunda oynayanlar var mı, bilmiyorum, ama GTA:CW orada çok çekici
ve eğlenceli bir yapıya sahipti. Örneğin dokunmatik ekran sayesinde araçları
çalma işi oldukça gerçekçi bir hale bürünmüştü. Normalde olduğu gibi kapıyı
açmanızla arabayı çalıştırmanız bir olmuyor, aksine dokunmatik ekran sayesinde
tornavida kullanıp, düz kontak yapacağınız kapağı açıyor ve tellerle
uğraşıyorsunuz. Yani bunun gibi çok farklı ve güzel detaylar vardı. Bunlardan
bahsetmemin sebebi ise GTA:CW’ı bu derece çekici ve güzel yapan nokta, aslında
bu detaylarda yatıyor. Oyunun PSP’ye çıkacağı açıklandığında da, DS’deki o yapı
korunacak mı, eğer olacaksa PSP’de nasıl olacak sorusu aklıma gelmişti. Ama
oynamaya başladıktan sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, çok güzel olmuş.

GTA ile bütünleşmek…

Chinatown Wars’a başlar başlamaz farklılığı hemen hissedebiliyorsunuz. İçine
sıkıştığımız bir araçla suya düşüyor ve oradan çıkmaya çalışıyoruz. L1-R1
tuşları ile cama tekme atarak kırıyor ve yüzerek karaya çıkıyoruz. Hali hazırda
çalınmayı bekleyen bir araba ise bizi karşılıyor. DS’de dokunmatik ekran
sayesinde yaptığımız her şey bu defa PSP’nin normal tuş takımlarına atanmış, ama
o farklı ve güzel hava hala devam etmekte. Kapıyı açıp arabanın içine
girdiğinizde ekranda ikinci bir görüntü karşınıza geliyor. Analog düğmesini
tornavida olarak kullanarak, düz kontak yapacağımız bölümün kapağındaki vidaları
tek tek söküyoruz. Ardından karşımıza birkaç tel parçası çıkıyor ve yine analog,
L1-R1 tuşlarının yardımıyla arabayı çalıştırıyoruz. Yapımda bunun gibi çok
farklı çeşitlerde araba çalma ve daha birçok şeyi (Çanta, kapı) açma gibi
yöntemler var. Tabii araba çalarken öyle rahat rahat harekette edemiyorsunuz.
Dediğim gibi DS’de o çekici yapı aynen PSP’ye taşınmış.Tüm araçlarda alarm var ve park halindeki bir aracı çalmaya kalkıştığınızda, karşınıza hızlıca dolan bir
bar geliyor, bu bir nevi süreniz de denilebilir ve sizde bu bar dolmadan arabayı
çalıştırmanız gerekiyor, aksi halde alarm çalarak insanların, hatta yakınlarda
varsa polisin hemen dikkatini çekiyor.

GTA’nın bilindik görev sistemi aynen bu oyunda da devam etmekte, ana görevler ve
yan görevler yine mevcut ve istediğinizi istediğiniz zaman yapabiliyorsunuz.
Bunların dışında para kazanma işini illa görev yaparak halledeceksin de
denmemiş, bunun için uyuşturucu satıcılığı ve eski oyunlardan hatırladığımız
kumar oynama imkanları ile de para kazanılabiliyor. Mesela haritanın bazı
bölgelerinde satıcılar bulunuyor ve siz onlardan ister bir şeyler alıyor,
isterseniz de satabiliyorsunuz. Bazılarında ucuz olan malı bir başkasına daha
yüksek fiyata verip kar elde edebiliyorsunuz. Ayrıca bu satıcılar ellerine yeni
malzeme geldiğin de ya da yeni bir satıcı şehre geldiğinde size e-mail yolu ile
ulaşabiliyorlar. E-mail demişken, en son GTA4’den hatırladığımız mail sistemi,
GTA:CW’da da devam ediyor. Ana görevler için sizinle çalışmak isteyen kişiler ya
da bu satıcı olan insanlar belirttiğim gibi e-mail yolu ile size ulaşıp,
kendilerini gösterebiliyorlar. Bunun dışında kumarda oynayabiliyorsunuz, gerçi
buna kumar yerine loto diyelim. Şehirde loto merkezleri var buralara girdiğiniz
10$, 100$, 1000$ gibi paralar kazanabiliyor hatta çıkarsa bedavadan bir eve bile
sahip olabiliyorsunuz. Tabii oyunda kazandığınız paralarda kendinize ev de
alabiliyorsunuz.

Görevler ise yine oldukça hareketli ve heyecan dolu görevler. İlk başlarda biraz
basit görevler yapıyor olsanız da, daha sonraları adrenalin hat safhaya çıkıyor.
Tabii burada da oyunun o müthiş detayları da devreye giriyor. Bunlardan biraz
bahsetmek istiyorum. Mesela yapımda hiç bir şey size “Buyur burada hazır
yapılmışı var” diye sunulmuyor. Bir molotof kokteylini dahi yapmak için benzin
istasyonuna gidiyor, pompayı alıyorsunuz ve sıra sıra şişeye dolduruyorsunuz,
ardından bez parçasını alıp şişenin ağzına sıkıştırıyorsunuz. Bir çantayı açmak
için bıçak kullanarak kesiyorsunuz ve hatta silah parçalarını bile sizin
birleştirdiğiniz oluyor. O kadar güzel detaylar var ki, Chinatown Wars sizi
sıkmadan saatlerce oynamanızı sağlayabiliyor.


“Oyunda sniper kullanmak başlı başına bir eğlence.”


Şehrin anahtarı

Yapım içerisinde önceki GTA’lardan alışık olduğumuz çeteleri de görebiliyoruz.
Onların araçlarını çaldığınızda size topyekun saldırabiliyorlar. Hatta bazı ana
görevler bu çetelerden bazılarına karşı olabiliyor ya da sokak aralarında yer
alan mini oyunlardan bazıları da çete savaşlarına katılıp, en çok puanı toplama,
adam öldürme gibi şeylerden de oluşabiliyor. Mini oyunlardan bahsetmişken CW’da
ambulans, polis, taksi gibi araçları alarak görev küçük görevleri de
yapabiliyorsunuz. Ama burada ambulans sürmenin ayrı bir zevk verdiğini belirtmek
isterim Çünkü o kadar harika ki, örneğin yaralı birini aldığınız anda, ekranın
sağ tarafına yaralı kişinin kalp ritmi geliyor. Yolda ilerlerken o kişinin bir
anda kalbi durabiliyor o anda L1 ile kişiye kalp masajı yaparak tekrar hayata
döndürmeye çalışıyorsunuz. Tabii bir yandan da aracı sürerek hastaneye gitmeye
uğraşıyorsunuz. Yani sürekli detay detay diyorum, ama işte o detaylar da CW’ye
ayrı bir hava katmış, boyut atlatmış adeta.

Menü de oldukça geniş çaplı bir şekilde hazırlanmış. Buradan e-maillerinize,
görevlere, haritaya, silah alacağınız yere ve multiplayer bölümüne hemen giriş
yapabiliyorsunuz. Oldukça basit ve kullanışlı bir yol olmuş, illa ki kayıt
yapacağım ya da e-mail gelmiş mi gelmemiş mi diye bakmak için evinizin yolunu
tutmaya gerek yok.Silah çeşitliliği de son derece başarılı, ancak ilk başlarda
yapmış olduğunuz görevlerden çok yüksek paralar kazanamadığınız için başlarda
pek iyi silahlara sahip olamıyorsunuz. Ama bunun da oldukça kolay bir yolu var.
Oyun içerisinde şehirde üzerinde kırmızı ok olan bazı kamyonetler görüyorsunuz.
Bu araçların sürücüsünü öldürüp kamyoneti çalabilirseniz, bu tip araçların
içinden bedava silah ya da uyuşturucu madde kazanabiliyorsunuz.

Nostalji gibisi yok…

Chinatown Wars’ın genel görünümü ise aynı GTA 1-2 gibi, o oyunları oynamış
kişilere oldukça zevkli geleceğine eminim. Yine kuşbakışı olarak oynadığımız GTA:CW,
bu defa 3B olarak karşımıza çıkıyor. Şehir tamamen üç boyutlu olarak modellenmiş
ve biz oyunu kuş bakışı olarak görsek de, daha çok izometrik açı söz konusu, ama
bu durum çok güzel nostaljik bir hava yaratıyor. Yapımın ara sahneleri ise çizim
tekniği kullanılarak bizlere sunulmuş. Ayrıca bu ara sahnelerde herhangi bir
seslendirme de kullanılmayarak, tamamen çizgi roman havasında alt yazı olarak
verilmiş tüm konuşmalar. Tabii grafiklerin de DS’ye oranla çok büyük farklılık
söz konusu, en büyük değişim ise aydınlatmada karşımıza çıkıyor. Işık ve gölge
oyunları, daha yüksek poligonlu modellemeler oyunun PSP’deki versiyonunu grafik
olarak oldukça üst seviyeye çıkarmış.

Yapımdaki araç çeşitliliği de oldukça tatmin edici seviyede, her boyuttaki
araçların yanı sıra, eski model hatta modifiyeli arabaları da görüyoruz.
Bunların dışında deniz yolu ile de birçok tekne, bot gibi aracıda kullanabilme
ve yüzebilme imkanımız var. Ayrıca oyundaki tüm araçlar bir GTA klasiği olarak
parçalanıyorlar. Hatta bu konuda eski oyunlardan da farklı değiller. Yine
çarpmanın etkisine göre araç hasar alıyor, bazen tek çarpma ile büyük bir hasar
verirken bazen tek far kırılıyor. Etkili bir çarpmadan sonra defalarca takla
atabiliyor, yeri geldiğinde tekerleklerinizi kaybedebiliyorsunuz. PSP’de deyip
geçmeyin, yapımdaki yer alan hiçbir nesne statik bir şekilde de tasarlanmamış.
Karşınıza çıkan çöp tenekelerinden, sosisli satan el arabalarına, otobüs
duraklarından yol üstüne birikmiş kutulara, elektrik direklerine kadar her şey
dağılıyor ve parçalanabiliyor.


“Ambulans kullanmak oyundaki en harika şeylerden birisi, aldığınız yaralı kişiye yol üzerinde kalp masajı yaparak, tekrar hayata döndürebiliyorsunuz.”


GTA’nın vazgeçilmesi polisler ise yine peşimizi bırakmıyorlar. Ama bu defa biraz
farklı, çünkü eskiden olduğu gibi gözden kaybolmaya çalışmıyorsunuz. Eğer polise
yakalandıysanız sağ üst köşede yıldız sayısı ve altında polis arabası
görüyorsunuz. Seviyeniz yükseldikçe ekrandaki polis araba sayısı artıyor. Bunun
anlamı ise, ekranda kaç tane polis aracı görüyorsanız, o kadar polis arabasını
haşat etmeniz gerekiyor demek. Örneğin 2 yıldız ve 3 tane araç görüyorsunuz. Bu
polislerde kurtulmak için peşinizdeki polis araçlarından 3 tanesini vurarak
parçalayın, zaten parçalandığında da üstünde kırmızı bir çarpı işareti çıkıyor.

İbretlik bir yapım

GTA hangi platformda olursa olsun o çekiciliğini, kendine has kalitesini sürekli
koruyor. PS3, X360, PSP, DS hiç fark etmiyor ve her yerde kendini
gösterebiliyor. GTA: Chinatown Wars’da bu oyunlardan bir tanesi. Muazzam
içeriği, eğlencesi, grafikleri ve o harika detaylarıyla açıkçası son yıllarda
çıkmış en iyi PSP ve GTA yapımlarından birisi. DS ya da PSP fark etmez,
hangisinde olursa olsun Chinatown Wars’ı mutlaka deneyin.

Exit mobile version